Sezen Aksu konusunu gündem yapan kravatlılara mesaj…-ÜLKER FERMANKIZI YOİCEPRESS / TURKISHFORUM -ABDULLAH TÜRER YENER
Bugünlerde ülke gündemini Sezen Aksu’nun yıllar önce yazdığı bir şiir sözlerini şimdi derk eden ve anlamını çözme çabası verenlerin konusu zapt etmiş durumda. Aslına bakarsanız, Sezen Aksu şarkılarını severek dinlesem de, Sezen Aksu’nun hep haksız olarak, Azerbaycan’ı değil, Ermeni’yi tuttuğunu da belirtmek isterim. Ama buna rağmen, hem sanatına, hem Türk kültürüne verdiği emeğe göre, hem de adaleti savunan bir gazeteci olarak bugün birkaç yönden konuyu açıklamaya çalışacağım.
Birincisi konuya dini taraftan değil, bilim tarafıntan bakmaya çalışalım. Bugün bir çoban bir firmanın kapısını çalsa ve iş istese ona iş verirler mi? Hayır. Neden? Cahil insan çoban derler. Zaten şu devirde eğitimliyi de almıyorlar, ama bu bir başka mevzunun konusu.
Eğri oturup, düz konuşmak gerekiyorsa, tüm bizim peyğemberlerimiz çoban olarak çalışmış. Hiçbir peygamberimizin doçentlik gibi bir akademik statüsü yok. Hiçbir peygamberimiz universite bitirmemiş. Günümüzde eğitim almayan, okuma yazması olmayan keslere cahil demiyor muyuz? O zaman biz okuma yazması olan tüm insanlara terbiyesizlik mi yapmış oluyoruz?
Adem ve Havva her birimizin ulu nenesi ve dedesidir. Her kesin ulu nenesine ve dedesine saygısı, hürmeti kendine göredir. Sezen Aksu dedesini ve nenesini cahil olarak görüyorsa, bu onun derdidir. Sizler doçent olarak görüyorsanız, bu da sizin başarınızdır.
Konuya bir de başka yönden bakalım.
Bugünlerde dev dalgalar, Karadeniz Sahil Yolu’nun yarısını götürdü. Evet, doğru duydunuz. Kastamonu’nun Cide ilçesiyle Bartın yolunu birbirine bağlayan Karadeniz Sahil Yolu, şiddetli fırtına sebebiyle tahrip oldu. Dev dalgalar sebebiyle Karadeniz Sahil Yolunun yarısı koparak denize kapıldı. Toplamda yaklaşık 500 milyon liraya mal olan yol ikinci kez dalgalar tarafından yutulduğunu söyleniliyor. Aynı şeyleri yıllar önce Trabzon’da da, Antalya’da da yaşanmış. Hatta aldığımız bilgiye göre, denizin geri çekilmesi için deniz için kurban bile kesilmiş. Ya, 21. yüzyılda denizin geri çekilmesi için kurban kesmek ne demek?
Arkadaşlar, biz bu akılla mı uzaya çıkmayı kutluyoruz acaba? Bu konuyu kimse konuşmuyor. Hangi bölgede yol yapılmasının mümkün olup olmadığını bilecek bir bilim adamı yok koskoca Türkiye’de? O yolun yapılması için israf olan maliyete yüzlerle insanın karnını doyurmak varken, onlarla hayır işi yapmak varken, onlarla öğrencinin eğitim masrafını karşılamak varken, neden akılsız başların sadakası gibi çöpe atalım ki? Bunları kimse konuşmuyor. Ülke gündeminde tüm siyaseti temsil eden, kravatlı keslerin hepsi toplanıp Sezen Aksunun “Adem ve Havva’ya cahil demesini” konuşuyor.
21. yüzyılda denizin çekilmesi için kurban kesen cahilleri konuşmak varken, şiirin sözlerindeki cahil sözünü mesele haline getirmek çok komik olmuyor mu? Ciddiyet arkadaş, az daha ciddiyet gerekiyor! Kurani Kerimde Peygamberimiz buyurur: “Bilimdedir gerçek!”
Herkes tarih kitaplarından biliyor. İlk insan yaranışı devri paleolit, yani taş devrinde insanlar çizerek, bir birlerini anlamaya başlamışlar. Almanya’nın Dresden müzesinde bile “Neandertal” adamın alt çene kemikleri günümüze kadar var. Bu konuları anlatırken bile bizler, ilk insan yaranışında insanların cahil ve bilgisiz olduğunu anlatıyoruz.
Öyleyse, Adem ve Havva için cahil deyince neden küfür gibi algılıyoruz ki? Arkadaşlar, günümüzde, o kadar cahil insanlar var ki. Hem vatandaşa, hem devlete, hem halka hizmetinde kusurlu. Onları konuşmak varken, Türkiye’nin bacağı kadar küçücük ülkelerin ekonomisi geliştiği bir vakit, Türkiye’nin ekonomisinin gerilediği bir anda, konuşulacak mevzu mu yani 4 sene önce yazılmış şiirin sözleri? Kültür Bakanlığının sorunu bu.
Şarkıcı her türlü söz yaza bilir. Kültür Bakanlığı bu şarkı sözlerinin Türkiye’ye siyasi, kültür ve uysal olarak uyup uymadığını kontrol edemiyorsa, bir kadın şarkıcını bunda sorumlu tutmak olmaz. Bu bir Türk’e yakışmaz. Kültür Bakanlığı kurumdaki boşluklara dikkat etmeli, bir şarkının topluma servis edilmeden önce kontrolünü yapmak zorunda. Yapamıyorsa, 4 sene sonra bir kadına toplu halda sözlü saldırı kabul edilmezdir. Ülkede çözülmesi gereken daha vahim konular var…
Kültür Bakanlığı 4 sene önce göremediği ve topluma servis edildiğinde anlamadığı şiir yüzünden, yıllardır Türkiye kültürüne yatırım yapan bir şahsin müdafaasına kalkmalı! Cumhurbaşkanımız ne diyor, “Türkiye hem mağdur olanın yanındadır!” Bunun için başka bir memlekete yardım emeğe gerek yok. Bugün Mağdur olan Türkiye Kültürüne yıllardır yatırım yapan Sezen Aksu var. Türkiye de onun yanında olmalı.
Bizler 21. yüzyılda yaşadığımızı unutmayalım. Uzaya çıkmayı planlayan Türkiye’m, eminim konuya sadece dini taraftan değil, aynı zamanda bilim tarafından da bakmasını biliyordur…
Ülker Fermankızı