TÜRKİYE CUMHURİYETİ YIKILMIŞTIR. DEVLET, İSLAM HİLAFET DEVLETİNE, MİLLET İSE HİLAFETTEKİ KULLARA DÖNÜŞMEKTEDİR. Sefa Yürükel
KARŞI DEVRİM GERÇEKLEŞMİŞTİR.
PEKİ KEMALİSTLER, ATATÜRKÇÜLER VE LAİKLER: NASIL VE KİMLERLE NE YAPMALI?
Türkiye son 70 yıllık bir süreçten sonra, şu anda, modern millet kavramının ve Cumhuriyet rejiminin, İran ve benzeri Şii ve diğer dini akımlarında dışarıda bırakıldığı bir Sunni bir İslam Devletine dönüşmüştür.
Karşı devrim tamamlanmak üzeredir. Ve artık bu anlamda İslamcılar son aşamaya geçmiştir.
Şimdide bu mevcut Siyasal İslamcı iktidar, devletin olanaklarını sonuna kadar kullanarak Türkiye’yi Sunni bir Hilafet Devletine doğru götürmektedir.
Bu duruma gelinmesi için değişik seviyedeki çıkışlar 70 yıldır zaman zaman kesintiye uğrasada, Türkiye’de uygulamalı olarak emperyalizminde desteklediği iktidarlar tarafından yıllardır yapılmaktadır. Şu anda ki mevcut iktidar tarafından ise bu karşı devrimci süreç hızlandırılmış ve de bu açıkça hedef olarak ilan edilerek son yıllarda da ayan beyan yapılmaktadır.
Bu konuda iktidar ve Hilafetçiler çok rahattır ve gidecekleri yolun sonuna ve hedefledikleri amacın ilanına gelmişlerdir.
Türkiye’de bu durumda en çok üzücü olan ise, bu durumu tahlil edemeyen, seyreden ve en az anlayanlar ise hala ikide bir provakasyon olur diye eylem yapmaktan, düşünmekten ve örgütlenmekten korkan ve bunları yapmaktan vazgeçmiş ve esasında teslim olmuş büyük bir laik kesim mevcuttur.
Laik kesimin arasında bugüne kadar; sokağa çıkmayın, eylem yapmayın, sözlerinize dikkat edin, hapise atarlar, malınızdan ve işinizden olursunuz, seçimleri bekleyin sözlerinide onları pasif tutarak zamanı kendi açısından iyi kullanan ve bizzatta yayan ise yine bu Siyasal İslamcı olan iktidardır.
Bu iktidar, mevcut laik kesimi teslim almak için bu güne kadar bu tip bir psikolojik harp yöntemini iyi kullanmıştır ve hala da çok iyi kullanmaktadır.
Hakikattende bugüne kadar bu mevcut iktidar, laik kesimi, büyük ölçüde, yukarıda bahsi geçen kendi istediği laikleri pasifleştirme propagandasını laik kesim içinde yayarak, laikleri oyuna getirmiş, sindirmiş ve felç etmiş durumdadır.
Bugün RTE’nin başında olduğu bu siyasal islamcı İktidar, bu konuda kendi açısından çok mesafe kat etmiştir ve kabul etmek gerekirki bugünkü görünüşe ve mevcut sonuçlara görede çokta başarılı olmuştur.
Eğer Türkiye’de birileri, hala iktidarı objektif olarak güçlendiren eylemsizliği ve iktidarda bir değişiklik olaması için sadece safça demokrasinin tek yolu olarak sandığı savunan bir tür bir propagandanın bir şekilde kamuoyunda esiri ve bunun gruplar ve dostlar arasında açık veya kapalı olarak mikrofonluğunu yapıyorsa, o zaman işte bu insanların beyinleri ya propaganda yoluyla bu iktidar tarafından işgal edilmiştir, ya bu insanlar bu iktidarın bilip bilmeden etki ajanlığını yapmaktadır yada bu insanlar doğrudan iktidara çalışmaktadır demek gerçektende yanlış olmayacaktır.
Bunun ise bu durumda dördüncü bir şekilde anlaşılma yolu da gerçektende esasında da yoktur.
Bugün dürüst olmak gerekirse, Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu birinci TC Devleti yıkılmıştır.
Bu yüzden de Modern Türk Milleti’nin oluşumu, bugün için sekteye uğramış ve Türkiye’de ahali bugün, belli etnisiteye, mezheplere, dinlere dayalı parçalı Halk olmaktan modern Millet olmaya 98 yıldır hala geçememiştir.
Ve şunu kabul etmek gerekir ki, Türkiye’de var olan bugünkü vakalardan ve değişik verilerdende görüyoruzki, ülkede Atatürk’ün TC’ni modern devlet yapma ve Halkı da modern millet yapma ülküsü için 98 yıl önce başlattığı Milli Demokratik Devrim süreci bugün için tamamlanmadan çökmüştür.
Bu durumun tersine döndürülebilmesi için ise, kendine hala Atatürkçüyüm, Kemalistim ve Laikim diyenlerin akıllarını başlarına almaları, şişkin egokarını bırakmaları, bir araya gelmeleri, program, plan ve strateji geliştirmeleri, Kemalist örgütlenme modelini ve onun fedai milis gücü olan ve her coğrafik yer de ve fiziki, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda mukavemet gösterme kapasitesi olacak olan Kuvvayi Milliye teşkilatlanmasının tekrar oluşmasını sağlamalarını tartışmaları lazımdır. Ve de bunları acilen ve bugüne uyarlayarak fiili olarak yaratmaları gerekmektedir.
Bunun içinde bugün ve yarın, TC’nin kuruluş felsefesini savunan insanlar ve gruplar; eğer gerçekten hala Kemalist, Atatürkçü ve laik olduklarında sanimilerse ve Türkiye’de bir Hilafet ve İslam Devleti modeline gerçekten karşılarlarsa, işte bu konuda ivedilikle bir adım atılmasını sağlamak için, öncelikle hiç geç kalmadan, Kemalist örgütlenme modeli ve fedai milis örgütlenmesini gerçekleştirmeye yönelik olarak ve ölümde dahil herşeyide göze alarak harekete geçmelidirler.
Ve bunu kendi aralarında, hangi konum ve mekanda olurlarsa olsun hem teorik ve de hem de pratik olarak ortaya koymalıdırlar.
Ve her konuda olduğu gibi de bu konuda da, pratiğe geçmeyen ve sınanmayan hiç bir teorinin hayatta gerçekten hiç bir anlamı yoktur. İşte Kemalistlerde bu pirensipinden hareket ederlerse başarılı olurlar. Çünkü dil pehlivanlığı dönemi artık bu konuda geçmiş ve iş pratikte bir çözüme doğru ilerlemektedir.
Bu bakımdan da artık kendine Kemalistim, Atatürkçüyüm veya Laik’im diyenler, Türkiye’nin son durumunuda göz önünde bulundurarak biran önce, kendi açılarından da bu dönemde ne yapıp yapmayacaklarına gerçekten bir karar vermelidir.
GERÇEKTENDE BİR KARAR VERMELİDİR!
Her zaman olduğu gibi:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!
Sefa Yürükel