20 Ocak 1921’de yeni Türk Devletimizin ilk anayasası Teşkilat-ı Esasiye’nin kabulünün 101.yıldönümünden günümüze neler unutuldu?
Yeni Türk devletinin ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye 20 Ocak 1921’de kabul edilmişti.Ne garip çelişki 20 Ocak 1921’de ilk anayasanın kabul edilmesinden 101. yılında TBMM’deki partilerin hala anayasa tartışmaları nasıl açıklanabilir?
Bu talepler iç dinamiklerden çok dış dayatmların dışa vurumu olmalı.
Kurtuluş ve kuruluş koşullarında ilk anayasa ile devletin temelleri berkitilmiş,halk ümmetlikten kurtarılıp yurttaşlaştırılmak istenmişti.
Bu gün yapılan değişikliklerle ve yapılmak istenenlerle Türkiye’yi götürülmek istenen yer neresi?
****
1921 Anayasası, Müdafaa-i Hukuk Dernekleri fikrinin eseridir.
“Ne demektir Müdafaa-i Hukuk?- Türklerin millet olarak ve bu topluluğun siyasi şekli olan milli bağımsız bir devlet kurarak yaşama hakkını, içteki (İstanbul Hükümeti ve ondan yana olan çevreler, azınlıklar) ve dıştaki engelleyici kuvvetlere (bu hakkı herhangi bir surette tanımayan devletlere) karşı savunarak meşru bir savaş sonunda elde etmesidir.-Dernekleşen müdafaa-i hukuk akımının yapıcı unsurları, milli hakimiyet prensibine dayanan devletin özelliklerinde aranabilir.
1- Milli devlet tek yapılı (tek hakimiyetli basit) devlettir. Bu bakımdan konfederasyon ve federasyon şekillerini kabul etmez.
2- Osmanlı İmparatorluğu’ndan tamamı ile ayrı ve farklı bir devlettir. Monarşik ve teokratik (saltanatçı-hilafetçi) şekilleri reddeder.
3-Milli devlet, komünist ideoloji ve şekillerini de reddeder.
4-Bağımsızdır, her çeşidiyle sömürgeci ve materyalist şekillerin de kesinlikle karşısındadır. Bu devlet sınırlı bir milliyetçiliğe dayanır.
Ve Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti‘ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” tümcesinde ifadesi bulmuştur
5- Milli devlet, özü bakımından bir amaçtır, başka şekillere varmak için bir araç değildir.
***
Osmanlı Paşası Mustafa Kemal’in (Atatürk) 22 subay heyetiyle 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkması, ulusal egemenliğe dayanan bağımsız bir Türk Devleti kurma çabalarının ilk adımıdır.
– Erzurum ve Sivas Kongreleriyle başlayan süreç 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ankara’da toplanmasıyla tamamlanmış, Meclisin yaptığı 1921 Anayasası’yla egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesi, Anayasaya geçirilmiştir.– Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adını taşıyan 1921 Anayasası, meclis hükümeti sistemini benimsemiştir.
– Ülkenin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yönetileceği hüküm altına alınmıştır.
– Hükümet, Büyük Millet Meclisi Hükümeti olarak adlandırılmıştır. Hükümet üyeleri, Meclis tarafından kendi üyeleri arasından seçilmekteydi. Meclis Başkanı, Hükümetin de başkanlığını yürütmekteydi.
– 1921 Anayasası’nın önemli bir özelliği, halkın yönetime katılmasını sağlayıcı kurallar içermesidir.
– Vilayetler (İl) ve nahiyeler (bucak) tüzel kişiliğe sahiptirler ve halkın seçtiği meclisler tarafından yönetilmeleri öngörülmüştür.
– 1921 Anayasası, kurtuluş savaşı koşullarında başka sorunlarla karşılaşılmasını önlemek için, hilafet ve saltanat sorununu çözüme ulaştırmamıştır.
– Ancak, Birinci maddedeki, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir, idare usulü, halkın kendini yönetmesi esasına dayanır, hükmü, hilafet ve saltanatın akıbetini açıkça göstermektedir.(Bu derleme alıntılar içerir)
Okunması önerilir:
Büyük Millet Meclisi , 23 Nisan 1920 günü açılışından 9 ay sonra, 20 Ocak 1921 yılında çıkardığı 85 numaralı Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ( Temel Teşkilat Yasası) ile egemenliği, kayıtsız şartsız milletin kendisine vermiş; yönetim tarzını ise halkın kendi yazgısını doğrudan doğruya ve fiilen kendisinin yönetmesi olarak belirlemiştir.
TEŞKİLÂT-I ESÂSİYE KANUNU(*) [ANA TEŞKİLAT YASASI]
Kanun No. 85.20.1.1337 (1921)
Madde 1 — Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Yönetim tarzı halkın kendi yazgısını doğrudan doğruya ve fiilen kendisinin yönetmesi esasına dayalıdır.
Madde 2 — Yürütme gücü ve yasama yetkisi milletin biricik ve gerçek temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinde toplanır.
Madde 3 — Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir ve hükümeti “Büyük Millet Meclisi hükümeti” unvanını taşır.
Madde 4 — Büyük Millet Meclisi vilayetlerdeki halk tarafından seçilmiş üyelerden oluşur.
Madde 5 — Büyük Millet Meclisinin seçimi iki yılda bir yapılır. Seçilen üyenin üyelik süresi iki yıldır, yeniden seçilmek mümkündür. Eski üyeler yeni üyelerin toplanmasına kadar görevine devam ederler.Yeni seçimlerin yapılması mümkün olmadığında, toplantı dönemi yalnız bir yıl uzatılabilir. Büyük Millet Meclisi üyelerinin her biri kendisini seçen vilayetin temsilcisi değil, tüm milletin temsilcisidir.
Madde 6 — Büyük Millet Meclisi genel kurulu yasama dönemi başında çağrısız olarak toplanır.
Madde 7 — Şer’i hükümlerin yerine getirilmesi, genel kanunların konması, değiştirilmesi, yürürlükten kaldırılması ve antlaşma ve barış yapılması ve yurt savunması ilanı gibi ana hukuku koyma yetkisi Büyük Millet Meclisine aittir. Kanunların ve nizamnamelerin düzenlenmesinde halkın yaşayışına ve çağın gereklerine en uygun fıkıh ve hukuk ile usul ve işlemler temel alınır.Vekiller Heyetinin [Bakanlar Kurulunun-ç.] görev ve sorumlulukları özel bir kanunla belirlenir.
Madde 8 — Büyük Millet Meclisi, kendi hükumetini oluşturan daireleri özel kanuna göre seçilmiş vekiller eliyle yönetir. Meclis yürütme konuları için vekillere yön tayin eder ve gerektiğinde bunları değiştirir.
Madde 9 — Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu tarafından seçilen başkan bir seçim dönemi boyunca Büyük Millet Meclisi Başkanıdır. Bu sıfatla Meclis adına imza koymaya ve Vekiller Heyetinin [Bakanlar Kurulunun-ç] aldığı kararları onaylamaya yetkilidir. Vekiller Heyeti içlerinden birini kendilerine başkan seçerler. Ancak Büyük Millet Meclisi Başkanı vekiller heyetinin de doğal başkanıdır.İdare
Madde 10 — Türkiye coğrafi durumu ve ekonomik ilişkileri dikkate alınarak vilayetlere, vilayetler kazalara ayrılır, kazalar da nahiyelerden oluşur.Vilayetler
Madde 11 — Vilayet yerel işlerde manevi kişiliğe [tüzel kişiliğe-ç.] ve özerkliğe sahiptir. Dış ve iç siyaset, şer’i, adli ve askeri işler, uluslararası ekonomik ilişkiler ve hükumetin koyduğu genel vergiler ile birden çok vilayeti ilgilendiren konular dışında, Vakıf, Medrese, Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Tarım, Bayındırlık ve Sosyal Yardım işlerinin düzenlenmesi ve yönetimi, Büyük Millet Meclisince konan kanunlar çerçevesinde, vilayet şûralarının [meclislerininç.]yetkisindedir.
Madde 12 — Vilayet Şûraları vilayet halkınca seçilen üyelerden oluşur. Vilayet Şûralarının toplanma dönemi iki yıldır. Toplantı süresi yılda iki aydır.
Madde 13 — Vilayet Şûrası, kendi üyeleri arasından yürütmenin başı olacak bir başkan ile çeşitli şubeleri yönetmekle görevli üyelerden oluşmak üzere bir yönetim kurulu seçer. Yürütme yetkisi sürekli olan bu kurula aittir.
Madde 14 — Vilayette Büyük Millet Meclisinin vekili ve temsilcisi olmak üzere vali bulunur. Vali, Büyük millet meclisi hükümeti tarafından atanır, görevi devletin genel ve ortak görevlerine bakmaktır. Vali yalnız devletin genel görevleri ile yerel görevler arasında çatışma çıktığında müdahale eder.Kaza
Madde 15 — Kaza yalnız yönetim ve düzen birimi olup manevi kişiliğe [tüzel kişiliğeç.]sahip değildir. Yönetimi Büyük Millet Meclisi hükümeti tarafından atanmış ve valinin emri altında bir kaymakama verilir.Nahiye
Madde 16 — Nahiye özel yaşamında özerkliğe sahip bir manevi kişiliktir [tüzel kişiliktir-ç.].
Madde 17 — Nahiyenin bir şûrası, bir yönetim kurulu ve bir de müdürü vardır.
Madde 18 — Nahiye şûrası, nahiye halkınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden oluşur.
Madde 19 — Yönetim kurulu ve nahiye müdürü, nahiye şûrası tarafından seçilir.
Madde 20 — Nahiye şûrası ve yönetim kurulu yargısal, ekonomik ve mali yetkilere sahiptir, bunların kapsamı özel yasalarla belirlenir.
Madde 21 — Nahiye bir veya birkaç köyden oluştuğu gibi, bir kasaba da bir nahiyedir.Genel müfettişlik
Madde 22 — Vilayetler ekonomik ve toplumsal ilişkileri temelinde birleştirilerek genel müfettişlik bölgeleri oluşturulur.
Madde 23 — Genel müfettişlik bölgelerinin genel güvenliğinin sağlanması, bütün işlemlerinin teftişi, genel müfettişlik bölgesine giren vilayetlerin ortak işlerinde uyumun sağlanması görevi genel müfettişlere aittir.Genel müfettişler devletin genel görevleriyle yerel yönetimlere ait görevleri ve alınan kararları sürekli denetlerler.Ayrı Madde: İşbu kanun yayım tarihiden itibaren yürürlüğe girer. Ancak, mevcut Büyük Millet Meclisi 5 Eylül 1336 (1920) tarihli görüşme nisabı kanununun birinci maddesinde gösterildiği gibi, amacına ulaşıncaya kadar sürekli toplantı halinde bulunacağı için, işbu Teşkilatı Esasiye Kanunundaki 4’üncü, 5’inci, 6’ıncı maddeler, mevcut Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla karar verildiği taktirde, ancak yeni seçimlerden itibaren yürürlüğe girecektir.
(“20 Oca 2021 Çar, 21:30” tarih saatli ‘Müge Gülses’ via Türkiyeyiz Biz ‘de yer almıştır)
Bir yanıt yazın