Merkez Bankası (TCMB), Çin, Katar ve Güney Kore’nin ardından Birleşik Arap Emirlikleri ile de swap (para takası) anlaşması imzaladığını duyurdu.
Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan anlaşma ile birlikte yabancı ülkelerle swap anlaşmalarının büyüklüğü toplamda 28 milyar dolara yaklaştı.
Öte yandan İngiltere merkezli Standard Chartered Bank, 2022 ve 2023 için dolar /TL tahminini güncellerken kur korumalı Türk lirası mevduatın kamu maliyesi üzerinde risk oluşturduğunu belirtti.
Swap anlaşmasının nominal büyüklüğünün karşılıklı olarak 18 milyar dirhem (AED) ve 64 milyar TL, süresinin üç yıl olduğu belirtildi.
Swap büyüklüğü yaklaşık 4,9 milyar dolara denk geliyor. Bu rakam, TCMB’nin brüt ve net rezervlerine eklenecek.
Duyurunun ardından dolar /TL’de 13,60’dan 13,55’e sınırlı geri çekilme görüldü ancak kur daha sonra tekrar 13,60’ın üzerine çıktı.
TCMB’den yapılan açıklama şöyle:
“BAEMB ile TCMB Arasında İkili Swap Anlaşması İmzalanmıştır
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası (BAEMB) arasında, BAE dirhemi (AED) ile Türk lirası (TRY) para birimleri için İkili Para Takası anlaşması imzalanmıştır.
Swap anlaşmasının nominal büyüklüğü karşılıklı olarak 18 milyar dirhem (AED) ve 64 milyar Türk lirasıdır (TRY).
İki ülke arasında karşılıklı ticaretin geliştirilmesi yoluyla finansal iş birliğinin daha da güçlendirilmesi amacını taşıyan anlaşma üç yıl süreyle geçerli olacak ve karşılıklı mutabakatla uzatılabilecektir.
Anlaşma, BAEMB Başkanı Khaled Mohamed Balama ile TCMB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu tarafından imzalanmıştır.
TCMB’nin Çin Merkez Bankası ile yaklaşık 6 milyar dolar karşılığı yuan-TL, Katar Merkez Bankası ile yaklaşık 15 milyar dolar karşılığı riyal-TL swap anlaşması bulunuyor.
Bu iki anlaşmadan kaynaklı olarak yaklaşık 21 milyar dolarlık swap, TCMB rezervlerinde yer alıyor.
Güney Kore ile imzalanan yaklaşık 2 milyar dolar karşılığı won-TL anlaşması ise henüz hesaplara yansımadı.
İngiltere merkezli Standard Chartered Bank, 2022 ve 2023 için dolar /TL tahminini güncellerken kur korumalı Türk lirası mevduatın kamu maliyesi üzerinde risk oluşturduğunu belirtti.
Bloomberg HT’nin aktardığına göre, Standard Chartered Bank, yayımladığı bir araştırma raporunda heterodoks para politikasının yüzde 36’lık yüksek enflasyon ile birleşince Türk lirası için yapısal kırılma yarattığını ve 2022 yıl sonu dolar/TL tahminlerini 12 seviyesinden 20’ye çıkardıklarını söyledi.
Aralık ayındaki fiyat hareketlerinden sonra TL’deki oynaklığın Bitcoin’i geçtiğine dikkat çeken banka, yazın turizmin canlanmasıyla yaşanacak toparlanmanın negatif net rezervlerden dolayı yapısal kırılmayı tersine çeviremeyebileceğini vurguladı.
Yeni duyurulan kur korumalı TL mevduatının beklenenin aksine dolarizasyonu düşürmediğini belirten Standard Chartered, yeni enstrümanın kamu maliyesi üzerinde risk oluşturduğunu dile getirdi.
2023’teki seçimler öncesinde ortodoks politikalara dönüş olmayacağını ve para politikasının genişlemeci kalacağını düşünen banka, sürpriz bir erken seçim ihtimalinin 2022’de Tl için diğer negatif faktörlerden biri olacağını söyledi.
Standard Chartered 2022 sonu için dolar/TL tahminini 12 seviyesinden 20’ye çıkarırken 2023 sonunda dolar kurunun 28 seviyesine ulaşmasını bekliyor.
Bank of America, yayımladığı bir araştırma raporunda Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama yüzde 52,6 olacağı, yıl sonunda ise yüzde 40 seviyesinde gerçekleşeceği tahminini paylaştı.
Enflasyonu düşürmek için girdi fiyatlarını düşürecek mali önlemlerin ve KDV indirimlerinin gelebileceğini belirten BofA, bu tarz önlemlerin kura bağlı olan fiyatlar üzerinde sınırlı bir etkisi olacağını ve mali bir yük yaratacağını vurguladı.
Artan kur ve enflasyondan dolayı reel sektörün finansman ihtiyacının önemli derecede arttığına değinen banka, politika faizindeki düşüşe rağmen bankalardaki faiz oranlarının arttığına dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın doğrudan döviz müdahalesiyle toplamda 7,3 milyar dolarlık satış yaptığını belirten BofA, duyurulan kur korumalı Türk lirası mevduatının ihtiyaç olduğu takdirde daha fazla rezerv kullanılabileceğini işaretini verdiğini dile getirdi.
BofA, kur korumalı Türk lirası mevduat uygulamasının negatif reel faizden kaynaklanan sorunlara çözüm üretemeyeceğini ve mali olarak sürdürülebilir olmadığını da vurguladı.
Türk lirasındaki likidite sıkışıklığının kredi garanti fonu ve kamu bankalarına sermaye enjeksiyonlarıyla çözülebileceğini belirten BofA, fakat bunun Türk lirasındaki değer kaybını artırabileceğini ifade etti.
Reel sektöre verilen kredilerde koşul ve takip sistemi nasıl olursa olsun verilen kredilerin ikincil etkilerinin kontrol edilmesinin zor olacağını belirten banka, bundan dolayı Türk lirasının değer kaybetmeye devam edeceğini düşündüklerini ama bunun hızının kredi genişlemesinin zamanına ve miktarına bağlı olduğunu söyledi.
Yüksek seviyelerde bulunan enerji fiyatları düşünüldüğünde Türkiye’nin cari dengesinin pozitife dönmesinin talep baskılanmadığı sürece mümkün olmadığını dile getiren BofA, politika yapıcıların kredi genişlemesiyle yüksek büyüme rakamlarına ulaşma hedefinin cari açığı artırabileceğini ve dolar/TL üzerindeki baskıyı artırabileceğini ifade etti.