ABD siyasetinde çok etkin olan Ermeni lobisi Ulusal Ermeni Komitesi (ANCA) Türkiye’nin Ermenistan girişimlerinden rahatsız olarak ABD Başkanı Biden ile Kongre’ye baskı yapmaya başlamıştır. Dağlık Karabağ’da (Artsakh) Bakü ve Ankara’nın hamlelerinin savaş suçu olduğunu iddia eden ANCA, Biden’dan ve ABD Kongresi’nden taleplerde bulunarak Türkiye ve Azerbaycan’a karşı harekete geçmesini istemiştir.
Azerbaycan’ın Ermenistan ve Dağlık Karabağ’a yönelik girişimlerini sonlandırmak için talepte bulunan Ulusal Ermeni Komitesi, ABD’nin Bakü yönetimine verdiği askeri ve güvenlik desteğinin sonlandırılmasını, bölgedeki Ermenilere en az 100 milyon dolarlık yardımın yapılmasını ve İlham Aliyev’in de dahil olduğu birçok üst düzey isme yaptırım uygulanması gerektiğini açıklamıştır.
Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği desteğin sonlandırılması ve Türkiye’nin yaptırımı deldiği iddiasının da kayıtlara geçmesini isteyen ANCA, son dönemde ilişkilerin normalleşme sürecine girmeye başladığı Türkiye-Ermenistan hattında yaşanan yakınlaşmadan da rahatsız olduğunu açıklamıştır.
Başkan Biden ile birlikte ABD’li siyasetçilere gönderilen metinde, “Azerbaycan ve destekçisi Türkiye’nin amacı belli: Ermenistan ve Dağlık Karabağ üzerinde saldırıları artırarak ilk Hıristiyan ülkesinde soykırım yaratmak” denilmiştir.
ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, “Burada olmaktan mutluyum, bu hoş karşılama için de teşekkür ederim” demiştir ama Türkiye’ye karşı iyi niyet taşımadığı bellidir. Sayın Pınar Enis “Ermenistan’la normalleşme adımları atılması ise ayrı bir konu. Azerbaycan ile birlikte hareket ederek bu adımların atılması kendi ülkemizin güvenliği ve çıkarları bakımından önem taşımaktadır” derken haklıdır.
ANCA son gelişmelerden memnun olmuşa benzememektedir. Bu şuna benzer. Nasretin Hoca evlendiği ilk gece yüzünü ilk defa gördüğü karısının çok çirkin olduğunu görmüş. Sabah uyanınca karısı nazlanarak “Kime görüneyim, kime görünmeyeyim?” diye Hoca’ya sorunca “Bana görünme de kime görünürsen görün” demiş. Bakalım Flake’e Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bana görünme de, kime görünürsen görün!” diyecek mi? Bekleyip göreceğiz.
Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ABD Dışişleri Bakanı Blinken’e, eğer Büyükelçi Flake 24 Nisan’da sözde Ermeni soykırımı derse Flake “İstenmeyen Kişi” (persona non grata) ilan edeceğini şimdiden açıklamalıdır. Eğer Flake soykırım (genocide) derse 48 saat içerisinde ülkeyi terk etmesi istenmelidir.
Türkiye ve Ermenistan’ın atadıkları özel temsilciler, Serdar Kılıç ve Ruben Rubenyan, iki ülke ilişkilerin normalleşmesi için ilk görüşmeyi bugün Moskova’da yapacak olması önemli bir gelişmedir.
Ermenistan ile normalleşme adımları atılması şarta bağlanmalıdır. Ermenistan mevcut sınırı resmen tanınmalıdır. Ermenistan ile Azerbaycan arasında imzalanmış olan 2020 Dağlık Karabağ Ateşkes Anlaşması’nın 9’ncu maddesinde öngörülen “Tarafların mutabakatı ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ni Azerbaycan’ın bölgelerine bağlayan yeni ulaşım bağlantılarının inşası” kağıt üzerinde kalmamalıdır. Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında Ermenistan üzerinden “Zangezur koridoru” karayolu bağlantısı unutulmamalı, kısa dönem siyasi hesaplar yapılmamalıdır.
Ermeni kökenli Amerikalılar 11 Ocak’ta, Biden ve Kongre liderlerine ABD’nin Güney Kafkasya politikasını sıfırlama çağrısına bulunmuştur. Bunlar; Ermenistan’ın egemenliğini savunmak, savaş suçlarından ve süregelen düşmanlıklarından Bakü ve Ankara’yı sorumlu tutmak, ABD-Ermenistan stratejik ortaklığını güçlendirmek ve sözde Ermeni soykırımının ABD hükümeti çapında kalıcı olarak hatırlanmasını istemektedir. ANCA, Başkan Biden ve Kongre liderlerinin Azerbaycan’ın Ermenistan ve Artsakh’a karşı devam eden saldırganlığında ABD’ye düşen sorumlukları belirlemiş ve bunları açıklamıştır:
- Dış Askeri Finansman ve Uluslararası Askeri Eğitim ve Öğretim dahil olmak üzere Azerbaycan’a her türlü ABD askeri veya güvenlik yardımını durdurmak,
- Azerbaycan tarafından Artsakh anavatanlarından etnik olarak temizlenen 100 binden fazla Ermeni’ye acilen ABD insani yardımından en az 100 milyon dolar sağlamak,
- Bu ailelerin hayatlarını yeniden inşa etmelerine ve Ermenilerin anavatanlarına güvenli bir şekilde yeniden yerleşmelerine yardımcı olmak,
- Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Savunma Bakanı Zakir Hasanov ve eski Genelkurmay Başkanı Sadikov Najmeddin‘in de bulunduğu Ermenistan’a karşı savaş suçları işlemekten suçlu bulunan üst düzey Azerbaycanlı yetkililere karşı Magnitsky yaptırımlarını uygulama talimatı vermek.
- Azerbaycan’ın Ermeni savaş esirlerini yasadışı olarak alıkoymasını kınayarak, Üçüncü Cenevre Sözleşmesi ve diğer uluslararası hukuk belgeleri uyarınca derhal ve koşulsuz salıverilmelerini talep etmek,
- Azerbaycan’ın savaş esirlerini tutmasının tek tarafı olduğunu vurgulamak,
- Kapsamlı bir soruşturma yürütmek: 2022 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası ile uyumlu olarak Türkiye’nin Suriyeli terörist paralı askerleri işe alması, Azerbaycan’ın yasadışı misket bombası ve beyaz fosfor kullanması, ABD silah ihracatı ile ilgili diğer yasaların olası ihlalleri hakkında Azerbaycan’ın Artsakh’a karşı konuşlandırdığı Türk İHA’larında bulunan ABD parçalarına kısıtlama getirmek,
- Sözde Ermeni soykırımı tanınmadan Ermenistan’ın ikili ilişkileri normalleştirme yönündeki girişimlerine karşı çıkmak,
- Azerbaycan’ın Hıristiyan Ermeni kiliselerini, manastırlarını, mezarlıklarını ve diğer kutsal mekanları yok etmesini eleştirmek,
- Kültürel ve dini saygısızlığı izleyen akademik ve sivil toplum kuruluşlarına uydu ve diğer izleme imkanları sağlamak.
Biden’a yönelik çağrıda, Azerbaycan’ın ve onu destekleyen Türkiye’nin niyetlerinin ortada olduğu şöyle vurgulanmıştır: “Nihai hedef olarak ilk Hıristiyan ulusun soykırıma uğratılarak yok edilmesi hedefiyle Ermenistan ve Artsakh’a yönelik saldırıları arttırmak.”
Ermenistan’ın son iddiaları şöyledir: Azerbaycan, 10 Ocak’ta Martuni, Askeran ve Goris-Stepanakert Otoyolu’nda üç ayrı olayda Artsakh sivillerine yönelik saldırılarını artırmıştır. Martuni’nin Karmir Shuka köyünde, yerel anaokulunun yakınında park halindeki bir arabanın patlamasıyla sonuçlanan bir eylem yapılmıştır. Askeran’da Rus güvenlik güçleri, Ermeni çiftçilerine yönelik Azerbaycan saldırılarını durdurmak için müdahale etmiş ve arkalarında olayda hasar gören tarım aletlerini bırakmıştır. Ermeni sürücüler, Şuşi çıkışının yakınında Goris-Stepanakert Otoyolu’na Azerbaycan kuvvetleri tarafından atılan taşların çarptığını açıklamıştır.
ANCA’nın son girişimi gündemde iken ABD Büyükelçisi Flake’in Türk makamları nezdinde görevine başlayabilmesi için “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değil, tıpkı ABD olduğu gibi güven mektubunu bir bürokrata sunması gerekir. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumu ne olacaktır? Bekleyip göreceğiz.
Mütekabiliyet ilkesi, devletlerin birbirleriyle eşit egemenlik haklarına sahip olduğunun bir göstergesidir. (Bruno Sımma, “Reciprocity”, Max Plunck Encyclopedia of Public International Law, Oxford Public International Law Oxford University Press, 2008, par.3. ()
Devletler özel hukuku alanında geniş uygulama alanı bulan mütekabiliyet, “En az iki devlet arasında uygulanan ve bir ülkede diğerinin vatandaşlarına aynı mahiyette hakların tanınması”nı ifade eder. Mütekabiliyet, devletler arasındaki eşitlik esasına dayanır. (Alper Yılmaz, “6302 Sayılı Kanun Hükümleri Uyarınca Yabancı Gerçek Kişilerin Türkiye‟de Taşınmaz Edinimi”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C:XVII, s.1-2, 2013, s.1112)
Flake, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermenilere karşı gerçekleştirdiği toplu mezalimleri “soykırım” olarak tanımaktadır. 24 Nisan 2022’de de ABD Başkanı geçen yıl yaptığı gibi yine Türkiye’yi olmayan bir soykırım yapmakla suçlayacak. Bu süreçte Türkiye “Ermenistan’la normalleşme adımları için karşılıklı özel temsilciler atayacak.” Bu temsilciler de bugün Moskova’da görüşmelere başlayacak. Haydi hayırlısı.
Halk dilinde buna “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dendiğini hatırlatmakta yarar var. Ermeni tehciri, (Ermenistan’a göre soykırım) BM’in kabul ettiği uluslararası soykırım tanımına uymamaktadır. Aşağıdaki yorum, Washington Post, The New York Times, The Wall Street Journal, The New Republic, National Review, ve The Weekly Standard adlı gazete ve dergilerde Türkiye, Irak, İran’la ilgili yazıları yayınlanan Michael Rubin’e aittir.
Uluslararası ilişkilerde temel ve vazgeçilmez bir hak olan mütekabiliyet ilkesine bakalım Türkiye uyacak mı? Eğer karşılıklılık ilkesi uygulanmaz ise, bunun önemli bir sebebi olmalı. O sebebin de kamuoyuna açıklanması uygun olur düşüncesindeyim. Bu konuda son sözü sayın Cumhurbaşkanı söyleyecektir. Eğer Flake sayın Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilirse, ABD’ye verilecek “misilleme” imkanı ortadan kalkacaktır. Ayrıca, savaş uçağı krizi ve Pakistan’a savaş helikopteri satışının engellenmesine karşı haklı bir tepki verilmemiş olacak, uluslararası ilişkilerdeki “mütekabiliyet” ilkesi de suya yazılan yazı olacaktır.
Bir yanıt yazın