TÜRK MEMURU OLMAK: HER ŞART ALTINDA NAMUSLU VE ŞEREFLİ OLMAKTIR.
Türkiye’de devlet memurluğundan özellikle: Subay, Polis ve MİT memurluğundan, bayrak, vatan, millet, silah, ölüm, şeref, şehitlik ve namus üzerine, kanımızın son damlasına kadar denilerek edilen yeminden emekli olunmaz.
Durum böyle olduğu için,
Sizler kaç yaşında, hangi durum ve konumda olursanız olun, Atatürk ilkelerine ve Anayasa’ya bir maaş ve bir rütbeyle değil, aşkla, şevkle ve gönülden bağlı olmanız gerekir değilmi?.
Çünkü sizler bu görevlere girerken bunu maaşlı bir meslek olarak görmeyip, Atatürk ilkeleri, Cumhuriyet, vatan ve millet için seve seve ölüme imza atmış insanlarsınız.
Ama bakıyoruz, Türk Generalleri Vatana, Millet’e ve yeminlerine bağlılıklarından dolayı, Amiraller ve 28 Şubat davalarıyla linç edilmek, hapislerde çürütülmek ve öldürülmek isteniyor.
Bir MİT mensubu Silivri cezaevinde katledildi.
Polisler ve Subaylar Ergenekon, Balyoz vs davaları ile hapislerde çürütüldü.
Bu durumda görevde yada ‘emekli’ olarak Subay, Polis ve MİT mensubu olarak yeminine bağlı kalmak gerekmezmi?
Gerekiyorsa,
O zaman,
Bu ucube İslamcı iktidardan neden korkuyorsunuz?
Siz korkmak içinmi eğitildiniz yoksa?
Size korkmak, manevi olarak vede ettiğiniz yeminde yasak değilmi, size korkmak yakışıyormu?
Siz ne için yetiştirilmiştiniz hatırlıyormusunuz?
Yoksa hafıza kaybınamı uğradınız?
Yok diyorsanız ve hatırlıyorsanız
TC’nin yıkılmasına neden göz yumuyorsunuz?
Neden bir yaprak kadar bile kımıldamıyorsunuz?
Neden şu anda içerdeki 28 Şubat kumpas davasında tutsak edilen Generallere ve 103 Amiral davası adlı ucube davaya karşı tavır alıp , fiili olarak tavırlarınızı toplu olarak gösterip, silah arkadaşlarınıza ve TC’nin bekasına sahip çıkıp, biz Mustafa Kemal’in Askeriyiz, biz ne Silah Arkadaşlarımızı, nede TC’ni size yedirtmeyiz ey çağdışı islamcılar demiyorsunuz?
NEDEN?
Yoksa siz üzerine yemin ettiğiniz değerlere ve girdiğiniz devlet memurluğuna sadece bir meslek olarakmı baktınız, yada bu göreve sadece garanti maaş, sigorta ve emeklilik içinmi girdiniz?
Girerken yoksa takkiyemi yaptınız?
Yemin ettikten bir dakika sonra içinizden gerisin geriye tövbemi dediniz?
Siz sahtemiydiniz?
Siz, eğer sahte değilseniz, o zaman neden Sarıkamış, Kocatepe, Çanakkale, 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs ve 19 Kasımlarda sadece gösteriş için anma ve kutlamalarda bulunuyorsunuz?
Sizin göreviniz, dönüp yemininize geri baktığınızda sadece ve sadece anma ve kutlamamalara katılmamıydı?
Size Harbiye’de içimizde dedirten, Polis Akademisinde Polis değil Biz Türk Polisiyiz dedirten, Biz Türk MİT görevlisiyiz dedirten, o Atatürk’ten, Türk tarihinden, törelerinden gelen ilham ve ruh’un ne olduğunu ve girdiğiniz iş ve verilen görevinde mezara kadar olduğunu belirten, o günlerde ‘kanınıza kadar’ işlemiş asalet neydi bunun ne olduğunu o zamanlar bilmiyormuydunuz?
Tüm bunları hatırlıyormusunuz?
Hatırlıyorsanız, o zaman siz görev yerlerinizde, orada, bir kere TC Anayasa’sını, Türk Devletini ve Türk Milleti’ni koruyup kollayacağınız üzerine, şerefinizi ve namusunuz üzerine bağlılığınızı belirttiyseniz, şimdi 20 yıldan beri TC’ni adım adım yıkan bu islamcı iktidar’a karşı, neden toplu olarak duruşunuzu gösterip artık dur, sen geçicisin, TC bakidir, benim rejimimi ve devletimi yıkamazsın, buna izin vermiyoruz ve bedelinide ödeyeceksin demiyorsunuz?
Yoksa bunu demenize eşlerinizmi yada o çok nadide çocuklarınızmı izin vermiyor?
Yada meşru olmayan yollardan iktidarı işgal eden ve Türkiye’yi Atatürk’e karşı emperyalizm desteği ile savaşta ele geçirdiğini zanneden ve devleti ganimet sayan tek kişidenmi korkuyorsunuz?
Peki siz Subaylar, Atatürk’ün Afyonkarahisar’da, Kolordu dairesinde Subaylara verdiği söylevde ki Türk Subayı nedir ve nasıl olmalıdır tarifini ne çabuk unuttunuz!
Yada bayrak ve Silah üzerine edilen MİT yeminini.
Neden yemininize sahip çıkmıyorsunuz?
İnsan bu kadarmı karekter değiştirir?
Siz gerçekten görevdeyken kimdiniz?
Şimdi siz kimsiniz?
Siz, görevde, TC’nin Subay, Polis ve MİT memurluğundan gerçekte emekli olunmadığını, yeminden emekli olunmadığını bilmiyormuydunuz yoksa?
Yada,
Görevdeyken sahtemiydiniz?
Değilseniz o zaman silkinin.
İş başa düştü artık
görmüyormusunuz?
TC’nin emperyalizm destekli bir islamcı tarafından yıkılmasına ve onunun şişirilmiş kağıttan kaplan olan üç buçuk korkak ve ağzı salyalı taraftarına gözmü yumacaksınız?
Bir yanlış adama, TC ve Türk Milleti’nin geleceğini niye kararttırıyorsunuz?
Buna hakkınız varmı?
TC’nin yıkımını seyretmeye hakkınız varmı?
Daha dün, namus ve şerefiniz üzerine ettiğiniz yemininiz ve vicdanınız nerede?
Hani nerede?
Siz, TC’ni yıkanı yada yıkmaya çalışanı yıkmanın ve yerle yeksan etmenin Anayasa’ya göre meşru ve Türk törelerine göre bir mecburiyet olduğunu ne çabuk unuttunuz?
Ne zaman silkinip ayağa kalkacaksınız?
Bu sözler, TC memuru oldukları için sadece Subay, Polis ve MİT mensubu için değil, Hakim, Savcı, Kaymakam ve Valiler içinde geçerli değilmi?
Onlarda bu devleti kayıtsız şartsız kanının son damlasına kadar savunacaklarına namus ve şerefleri üzerine yemin etmedilermi?
Velhasıl kısaca, görevde yada ‘emekli’ tüm Subaylar, Polisler, MİT mensupları, Hakim, Savcı, Vali ve Kaymakamlar kendinize gelin.
TC Devleti ve Türk Milletine sahip çıkın.
Bir birinize sahip çıkın.
Birleşin.
Bu size yakışmayan sessizlik , korkaklık ve adam sendecilği bırakın.
Asaletli olun.
Türk olmanın ve onun memuru olmanın; asaletine, onuruna, şerefine, namusuna ve yeminine ve yemininize sahip çıkın.
Bugün TC’ni yıkanları ve yıkmak isteyenleri yıkmak için görev günüdür bunu unutmayın.
TC için, Türk Milleti
İçin, Vatan ve Cumhuriyet’i korumak, kollamak ve baki kılmak için:
Birleşin!
Birlikte hareket edin!
Ve Çanların TC ve Türk Milleti için çalmasına müsade etmeyin!
İç ve onu destekleyen dış düşmana aman vermeyin!
Yıkıma, “GÖREVDEKİLER VE EMEKLİ OLANLAR” olarak
asla izin vermeyin!
İzin vermeyin!
Vermeyin!
VERMEYİN!
Her zaman olduğu gibi :
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!
Sefa Yürükel