Son günlerde terör örgütü IŞİD’ın yeniden güçlenip güçlenmediği konusu tartışılmaya başladı. ABD Başkanı Biden “IŞID ile mücadele için Suriye ve Irak’ta kalmaya devam edeceğiz” diyor. Müttefiklerini de IŞİD ile mücadeleye çağırıyor.
©️ Deutsche Welle Türkçe’den Felat Bozarslan konu hakkında geniş bir analiz yaptı.IŞİD yanı başımızda ve bizim için de önem taşıyor. Konuyu daha iyi anlayabilmek için Bozarslan’ın bu analiz yazısını silerle paylaşmak istedik:
Bir dönem Irak ve Suriye’nin önemli bir kısmını ele geçiren ve hilafet ilan eden IŞİD örgütü, koalisyon ve yerel güçlerin ortak operasyonları ile yenilgiye uğratılmış ve kontrol ettiği topraklardan çıkarılmıştı. Uğradığı yenilgiden sonra örgütlü yapısına kaybeden IŞİD, 2017’den itibaren de Irak’ın çöl ve kırsal kesimlerinde küçük hücreler halinde varlığını devam ettirdi. Bu süreçte eski militanlarını geri kazanmaya çalışan örgütün, İran sınırından Kerkük’e kadar uzanan ve kontrolsüz bölge olarak bilinen Hemrin Dağları’nda eğitim kampları kurduğu tespit edilmişti.
Zaman zaman kırsal bölgelerdeki sivil yerleşim yerlerine saldırılar düzenleyen ve sivilleri kaçıran IŞİD, son günlerde varlığını hissettirecek eylemler yapmaya başladı. Saldırıların hedefinde ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Irak arasında kalan, Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesine tabi ihtilaflı bölgeler vardı. 27 Kasım gününden beri Germiyan, Mahmur ve Altınköprü ilçelerinin kırsalından yapılan altı ayrı saldırıda 22 peşmerge ve sivil hayatını kaybetti.
IŞİD’in son günlerde etkinliğini artıracak saldırılar düzenlemesi üzerine yerel otoriteler harekete geçti. Operasyona, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’nin silahlı kuvvetler yetkilileri ile yaptığı toplantıda karar verildi. Çarşamba sabahı iki cephede, üç ayrı koldan başlatılan operasyonun IŞİD hücrelerinin bulunması muhtemel olan Kifri ve Xurmatu’nun dağlık bölgelerinde yoğunlaşacağı ifade edildi. DW Türkçe’ye konuşan Peşmerge Bakanlığı’nda görevli bir binbaşı, operasyon bölgesinde şu ana kadar sıcak bir temas sağlanmadığını ve harekâtın IŞİD varlığı temizlenene kadar devam edeceğini söyledi.
Musul’un IŞİD’in elinden kurtarılmasından sonraki en kapsamlı harekât, Irak ordusu ve peşmerge güçleri tarafından ortak düzenleniyor. Musul operasyonunda da aynı cephede savaşan Irak ordusu ve peşmerge güçleri, Kürdistan bölgesinin bağımsızlık referandumu düzenlemesindan sonra Kerkük’te çıkan krizde karşı karşıya gelmişti.
16 Ekim 2016’da başlayan ve sıcak çatışmaların çıktığı krizden sonra iki silahlı kuvvet, yönetici düzeyinde görüşmeler yapmış, ancak sahada karşı cephelerde bulunmuşlardı. IŞİD’e karşı düzenlenen operasyon, Irak ordusu ve peşmerge güçlerinin 4 yıl aradan sonra ortak düzenlediği ilk harekât oldu.
Irak Başbakanı Mustafa Kazimi de operasyonun yapılacağı saatlerde üst düzey bir askeri heyetle birlikte Musul’un Mahmur ilçesine bir ziyaret gerçekleştirdi. Mahmur’da güvenlik yetkilileri ile görüşen Kazimi’ye Savunma Bakanı Cuma İnad, Genelkurmay Başkanı Abdulemir Yarallah, Ortak Operasyonlar Komutanlığı Komutan Yardımcısı Abdulemir Şammari, Terörle Mücadele Teşkilatı Başkanı ve İstihbarat İşleri Müsteşarı da eşlik etti.
Kerkük’te yaşanan referandum krizi ve sıcak çatışmalardan sonra peşmerge güçleri, IKBY dışında kalan ihtilaflı bölgelerden çekilmişti. Peşmergenin çekilmesi ile İran destekli Haşdi Şabi milisleri, Irak ordusu ve federal polis gücünün yerleştiği bölgede IŞİD zamanla güç toplamaya başladı. IKBY güvenlik kaynakları, Irak ordusunun bölgede yarattığı güvenlik boşluğu nedeniyle IŞİD’in yeniden hareketlenmeye başladığını savunuyor. Peşmerge kaynakları, IŞİD’in bölgede kamp kurduğu, askeri eğitim verdiği, insanları kaçırdığı, cezaevleri kurduğunu belirtiyor.
Bölgedeki askeri kaynaklar, IŞİD’in henüz saha kontrol edecek kadar olmazsa da güçlendiği ve eylem yapma kapasitesine kavuştuğunu belirtiyor. Peki, Musul’u kaybettikten sonra yeraltına çekilen IŞİD son zamanlarda nasıl güçlendi? Askeri kaynaklara göre, Şii mezhebine bağlı Haşdi Şabi milisleri daha önce IŞİD kontrolünde olan bölgelerdeki Sünni nüfusa, IŞİD’e destek verdikleri iddiasıyla zulme varan uygulamalarda bulundu. IŞİD de bundan faydalanarak bölgede özellikle sünni gençler arasında taban buldu. Diğer bir sebebin de Peşmerge ve Irak ordusu arasında dört yıldır süren koordanisyonsuzluk olduğu belirtiliyor. Tartışmalı bölgelerde önemli bir güvenlik sorununa neden olan bu durum, IŞİD’in daha rahat örgütlenmesi, hareket etmesi ve eylem yapmasına yol açtı.
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan IKBY’den bir güvenlik yetkilisi, IŞİD’in özellikle kırsal bölgelerde uyuyan hücreler şeklinde örgütlendiğini aktardı. Çöl ve kırsal alanlarda yüzlerce sığınak ve mağarada barınan IŞİD hücrelerinin, yerel liderin verdiği talimatlar ve kendi insiyatifleri ile bu eylemleri yaptığı belirtiliyor. Bazı IŞİD üyelerinin de gündüzleri sivil bir şekilde hayatını sürdürdüğü, gece de kar maskeleri takıp tanınamaz hale gelerek eylem yaptıkları ifade ediliyor.
Güvenlik yetkilisi, örgütün artan saldırılarını saha kontrolü yerine gerilla tarzı eylem şekillerinden seçtiğine de dikkat çekiyor. Uzun yıllardır IŞİD konusunda çalışan güvenlik yetkilisi, yeterli önlem alınmazsa IŞİD’in taban bulma ve eylem yapma konusunda sıkıntı yaşamayacağını da dile getiriyor.
2005 yılında kabul edilen Irak Anayasası’nda IKBY’nin özerkliği tanındı, ancak bu bölge dışında kalan ve Kürt nüfusun yoğunlukla yaşadığı çok sayıda yerleşim yeri 140’ıncı maddeye bağlandı. 140’ıncı maddeye göre, Kerkük’ün tamamı, Musul’un bazı ilçeleri, Selahaddin ve Diyala’da değiştirilen demografik yapı normalleştirilecek, ardından nüfus sayımı yapılacak ve son aşama olarak da bu bölgelerin Irak merkezi yönetimine mi, yoksa Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne mi bağlanacağına dair referandum yapılacaktı. Anayasa, tüm bu süreçlerin 2007 yılının Aralık ayına kadar yapılmasına hükmediyordu. Ancak geçen süreçte bu konuda herhangi bir gelişme sağlanamadı. O günden beri peşmerge güçlerinin kontrolünde olan tartışmalı bölgeler, 2017 yılı Ekim ayında referandum krizinin silahlı çatışmaya dönüşmesi ile Kürtlerin kontrolünden çıktı.
Eylül ayında Kürdistan yönetimi ve Irak hükümeti arasında yapılan görüşmelerde, tartışmalı bölgelerde ortak tugaylar kurulmasına karar verildi. Irak ordusu ve peşmerge güçlerinin bulunacağı bu tugayların eğitimi ise halen devam ediyor. Aralık ayı içinde eğitimi tamamlanacak bu iki tugay, Ocak ayında Irak Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, Kerkük ve Tuzhurmatu’da görevlendirilecek. Kürt bölgesindeki askeri kaynaklar, ortak tugayların bu bölgelere yerleşmesi ile 16 Ekim 2017’den beri yaşanan güvenlik boşluğunun sona ereceğini ve IŞİD hücrelerinin rahat hareket edemeyeceğini düşünüyor.
Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesine göre ihtilaflı olan bölgelerde 2021 yılının ilk 10 ayında IŞİD tarafından 206 saldırı gerçekleştirildi. Peşmerge Bakanlığı kayıtlarına göre, bu saldırılarda 837 kişi yaşamını yitirirken, çok sayıda kişi de yaralandı ve kayboldu.