Bir Amerikalının Türkler’in hangi yönlerden en iyisi olduğuna dair yorumu ilginç saptamalar içeriyor:
Buradaki “en iyi”, doğuştan gelen herhangi bir üstünlüğü değil, Türkler arasında yaşadığım en dikkat çekici ve takdire şayan nitelikleri ifade etmektedir: Misafirperverlik ve Gurur.
Dünyaca ünlü Türk misafirperverliği hakkında çok şey yazıldı ve Türkiye’ye seyahat eden diğer yabancılar gibi benim de Türk misafirperverliği hakkında birçok kişisel anekdot, hikaye ve anım var. Türk geleneklerini daha iyi tanıdıkça ve daha çok Türkçe konuştukça, bazı “turistlerin” küstah ziyaretlerinden ziyade, oraya alçakgönüllülükle öğrenmek için gitmek daha da fazla saygıya sebep oldu.
Gururun açıklamaya ihtiyacı var, çünkü kibirden ya da biri diğerinden daha iyiymiş gibi davranmaktan bahsetmiyorum. Daha ziyade Türklerin kendi kültürleri, tarihleri ve mirasları ile sahip oldukları derin gururu ve yaptıkları her şeyi ölümsüz sözlerle özetlenen bir amaç doğrultusunda yürüyüp yapıyormuş gibi görünmelerini kastediyorum: “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” Mutluluk, kişinin kimliğinin bilincine ve bundan böyle daha derin bir ailesel ve topluluk temelli bilinçten doğan birliğe bağlıdır.
Batı dünyasında derinden hayran olduğum ve burada görmek istediğim Türk olmanın sağlıklı bir gururudur. Ben milliyetime göre bir Amerikalıyım, ancak mirasından gurur duyan ve utanmayan Almanya ve İspanya’da etnik köklerim var. Siyasi Doğruluk kültürü ve dogmatik Solcu akademisyenler ülkelerimizi geride bıraktı, en üzücü ve bariz örnek Almanya, sonra burada Amerika Birleşik Devletleri ve daha az ölçüde ama yine de İspanya’da görülüyor. Ancak genel olarak Avrupa genelinde Küreselleşme tüm olumsuz etkilerini gösteriyor.
Bu yüzden, nostaljik bir putlaştırma veya suçluluk duygusuyla kendini kamçılamadan sadece ilerleyerek tarihin herhangi bir kötü yönünü inkar ederken, sadece Türk olduğu için özür dileme gereği duymadan, Türk’ün mirasıyla sahip olduğu gurura hayranım. Ama sadece yapıcı enerjileri daha iyi bir ulus inşa etmeye yönlendirmek ve yabancı ziyaretçileri sıcak bir şekilde kucaklarken bile gurur duyulabileceğini göstermek. Bu gezegendeki farklı kültürleri ve halkları içtenlikle takdir eden bizler, tek kültürlü paternalizmin yüksek tınılar altında gizlenmesi yerine, Türk’ün bu gururunu takdir ediyor ve saygı duyuyoruz.
Bir yanıt yazın