Prof. Dr. Hakkı Keskin
Almanya Parlamentosu eski üyesi ve “Almanya Türk Toplumu” Onursal Başkanı
Dresdener Str. 38 – 10179 Berlin Tel.; 049 157 397 435 40
Yeni Seçilen Almanya Başbakanı (Kanzler) Olaf Scholz´e yazdığım Almanya mektubun Türkçesi
15.12.2021
Sayın Kanzler (Başbakan) Olaf Scholz
Willy-Brandt-Straß 1, 10557 Berlin
Çok Sayın Kanzler Olaf Scholz,
Sevgili Olaf,
Senin Almanya Kanzleri (Şansölyesi) seçilmene ve yeni hükümetin oluşumuna çok sevindim. Sana ve yeni hükümete tüm kalbimle başarılar dilerim.
Koalisyon anlaşması, devletin ve toplumsal düzenin geleceğine yönelik bir dizi önemli hedefleri öngörmektedir. Örneğin, asgari saat ücretinin 12 avro olması, büyük kent merkezlerinde yüksek kiraların önlenmesi ve Dünya iklim anlaşması koşullarının yerine getirilmesi, ülkemiz ve Dünya için önemli hedeflerdir.
Almanya`da en temel üç alanda yaşam koşullarının köklü olarak düzeltilmesi ilişkin olarak, sana aşağıdaki önerilerimi iletmek gereği duydum.
- Almanya`da iş hayatında alt ücret kesimlerden emekli olanların aylıkları, Almanya gibi zengin bir ülkeye ve Dünyanın dördüncü büyük ekonomik ülkesine yakışmamaktadır.
Çalışma ve Sosyal Bakanı Hubertus Heil bu durumun düzelmesi için çok başarılı bir uğraş verdiği halde, Büyük Koalisyon ortakları Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU dan gelen engellemeler nedeniyle, amaçladığı hedefine ulaşamamıştır. Bu nedenle senin Başbakanlığında emeklilik ücretlerinin gerekli düzeye çıkartılması mümkün olmalıdır. Bunun Sosyal Devletin ve Sosyal Demokrat Parti`nin en telem görevi olması gerekir.
- Almanyalı Türkler ve diğer göçmenler için vatandaşlık yasasının çağın gereklerine uygun olarak yenilenmesi ve çifte Vatandaşlık hakkının kabul edilmesinin nedenli önemli olduğunu, sen çok iyi biliyorsun. Bu istek on yıllardır örgütümüz „Almanya Türk Toplumu “`nun en önemli öneriler arasındaydı, bugün de böyledir. Ne yazık ki SPD ve Yeşiller Koalisyon hükümeti tarafından 2000 yılında çıkartılan yasa, bizlere verilen sözün aksine, Çifte Vatandaşlık hakkını sağlamamıştır.
Oysa çifte vatandaşlık birçok ülkede on yıllardır uygulanmaktadır. Bunun ülkeye herhangi bir zararı olmadığı gibi, Almanya`ya olan bağlılığı da azaltmamaktadır.
Sen çok iyi biliyorsun ki, birinci kuşak ağır yaşam ve çalışma koşulları nedeniyle, Almancayı yeterince öğrenme olanağı bulamadı. Bu nedenle birinci kuşaktan insanlara Almanca bilme koşulunda özel bir jest yapılarak, Alman Vatandaşlığı verilmelidir. Böylece emekliliklerini çoğunlukla kendi ülkelerinde geçiren bu insanlar, Almanya`daki çocuklarını ve torunlarını ziyarete gelirken vize alma veya benzeri sorunlarla karşılaşmamalıdırlar.
- Önceki Kanzler sayın Merkel Hanau`daki ırkçı saldırı nedeniyle yaptığı önemli açıklamasında; „ Rasizim (Irkçılık) bir zehirdir, düşmanlık bir zehirdir. Bu zehir birçok cinayetin ve suçun temel nedenidir. “ Demiştir. Bu nedenle ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının önlenmesi için, kararlılıkla gerekli yasal ve uygulamaya ilişkin önlemlerin zaman kaybetmeksizin alınması, büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca toplumsal yaşamdaki her türlü dışlanmanın önüne, gerekli yasal ve kurumsal önlemlerle geçilmesi yönünde gereken adımlar atılmalıdır. Irkçılık ve Musevi düşmanlığı Almanya`ya öteden beri büyük zarar vermekte ve toplumsal barışı temelden yaralamaktadır.
Kalpten selamlarımla
Hakkı Keskin
Not: Kanzler Olaf Scholz`a mektup önce postayla 10.12.2021 tarihinde gönderildi. Konuyla ilgili olan İlgili Çalışma ve Sosyal Bakanı Hubertus Heil`e ve Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser`e de bu mektup e-posta yoluyla bugün gönderilmiştir.
Yazıları posta kutunda oku