Bülent Esinoğlu
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzeni, halkları fakirleştirdi, bir avuç insanı zenginken daha da zengin yaptı.
Krizler, krizlerin derinleşmesi derken, toplumsal ölüm noktasına gelindi.
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler düzeni; bireyselleşmenin, bireysel zenginliğin düzenizdir. Bireyciliğin, bencilliğin dünyasıdır. Hırsların dünyasıdır.
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler dünyasının üyelerinin de hepsi geldi, aynı duvara tosladı.
Sadece ülkemiz değil, Amerikan dayatması ile bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzenine geçen tüm ülkeler tıkandı.
Amerika’nın kendisi dahil.
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzenin en fazla zarar gören ve görecek olanları; olmayan paraları borç diye alan ülkeler oldu.
Bugün bizim ölüm noktasında debelenmemizin asıl sebebi kontrolsüz borçlanmadır. Borç kanseri tabiri tam da bizim gibi ülkeler için geçerlidir.
Ülkemizdeki kriz, kaos haline dönüşürken, dünyada da Amerikan hegemonyasından çıkış eğilimleri arttı.
Amerika dünya hegemonyasını elinde tutamazsa, kendi ülkesinde uyguladı, zenginlerden yana düzeni de tutamaz, konuma düşecektir.
Bu sebepten, Ukrayna üzerinden, Rusya’ya, Tayvan üzerinden, Çin’e tehdit yürütüyor.
Bu tehdit stratejisi kendini de vurmaya başladı.
Dün, Çin bir açıklama yaparak; NATO’nun Rusya’ya karşı yürüttüğü tehdit karşısında, tam olarak Rusya’nın yanında olduğunu ifade etti. G.T
Hem dünyanın bir yol ayırımında olması, hem de ülkemizin bir yol ayırımında olması, sorunu, daha da önemli bir noktaya taşıyor.
Bir tarafta, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzeninden yana olan Batı dünyası var. Öte yanda, sorunların çözümü, toplumsal çözümlerden geçer diyen Asya var.
Bireysel çözümlerin, ülkemizi nasıl bir noktadan ölümcül bir noktaya taşıdığını, yaşayarak öğrendik.
Şimdi geldiğimiz yerin “ölüm noktası” olup olmadığını tartışacağız.
Cihatçıların, dincilerin, tarikatların, İhvancıların tercihleri; bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzeninden yanaydı.
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzeninde, zenginler geçti. Toplum geldi duvara tosladı.
Bundan sonraki çözümlerin toplumdan yana çözümler olması gerek.
Şimdilerde model arayışları var ya… Artık, tek modelde, karar kılarsak, yaşam şansımız var.
Eğer gene bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler düzenine devam edersek, varacağımız yer; ölümdür.
Toplumla birlikte toplumun sorunlarını çözmek. Devleti halktan yana yapmak. İktidarı halktan yana yapmak.
Geldiğimiz yerin bize dayattığı çözüm budur.
16 Aralık 2021
Bir yanıt yazın