Bilgiyi yönetmek yerine, algıyı yönetmeyi tercih ettiler. Bunun için propaganda makineleri oluşturdular.
Olmayan şeylerin yönetimi olan şeylerin yönetiminden daha zordur.
Planlama ve üretime yönelmediler. Finans kapitalin,” olmayan paraları borç” diye alma yoluna gittiler.
Hep sanal dünyayı, gerçek gibi kavratmaya çalıştılar.
Borç verme, borç alma dünyasını, hep öyle gider sandılar.
Borç alıp verme dünyasının insanları, yani servet sınıfının yanında yer aldılar.
Servet sınıfı karlarını aldı. Kenara çekildi. Borçlar devletin ve halkın üzerinde kadı.
Siyasal İslam uzunca bir süre (20 yıl) hep bu oyuncak ile oynadı. Bu oyuncağa bir de savaş ve mülteci alma işini ilave edince, işler daha da karıştı.
Bu oyun sürdürülebilir bir oyun değildi. Çünkü bu oyunun içinde üretim ve eğitim yoktu. Gerçek yoktu.
Sonunda “yok istasyonuna” geldik.
Artık algı yönetimi bir işe yaramıyor. Algı yönetiminin aslı aracı olan “dış güçler masalı” da tükendi.
Medya daha az iş görüyor. Propaganda daha az iş görüyor. Gerçekler, kendisini dayatıyor.
Bu iktidarın tuttuğu model; servet sınıfını destekleme modeliydi. Servet sınıfı bu modelin model olmadığını biliyordu. İşine bakıyordu. Yağmasını yaptı. Hayatından memnun bir şekilde, Cumhuriyetin birikimlerini kendi mülkiyetlerine geçirip, keyiflerine bakıyorlar.
İktidar sahipleri de iktidarlarını sürdürebilecek bir modelin, yani Çin modelinin peşine düştüler.
Atatürk Modelini çürüttüler. 20 yıldan sonra model arıyorlar.
Çin Modeli olacaksa bile bu kadrolarla bu iş olmaz.
İmam yetiştirerek, tarikat örgütleyerek, Çin modeli olmaz.
Çin modeli; Halkı önceleyen, sermayeyi kontrol eden bir modeldir. Sermayeden yana değil, insandan yana kadrolar gerektir.
Milletin a..na koyan iş insanları ile olmaz. Çin’de iş insanları da işçi sendikasına kayıtlıdır. Gerçek ve farlılık bu kadar yalındır.
Dış güçler yalanı bitti. Algı yönetimi çöktü. Model Masalı da birkaç güne kadar biter.
Gitmeleri gerekir.
14 Aralık 2021, bulentesinıpglu@gmai.com
Bir yanıt yazın