FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri (11 Aralık 2021)

1..Güney Kafkasya 3+3 Formatı çerçevesinde bölgesel danışma mekanizmasının ilk toplantısı, 10 Aralık’ta Moskova’da düzenlendi. Toplantıya Azerbaycan, Ermenistan, Rusya ve Türkiye dışişleri bakan yardımcılarının yanı sıra İran Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü’ de katıldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, toplantıya davet edilen Gürcistan temsilcileri toplantıya katılmadı. Gürcü tarafı olmamasına rağmen, Rus bakanlığı formatı ‘3+3’ olarak adlandırdı. Katılımcı ülke temsilcilerinin Gürcistan’ın platforma katılmasıyla ilgilendiklerini ve ‘kapının açık olduğunu’ belirttikleri kaydedildi. Toplantıda Ermenistan’ı Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahe Gevorgyan temsil etti. Ermenistan’ın formata katılımının uygunluğu, formatın çoğunlukla Azerbaycan ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini ve Ermenistan’ın hayati endişelerini dikkate almayacağı konusunda ısrar eden birçok siyasi analist ve uzman tarafından sürekli olarak sorgulandı. 3+3 bölgesel danışma mekanizması, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile İran, Rusya ve Türkiye’den oluşan Türkiye ve Azerbaycan cumhurbaşkanları tarafından önerildi. Gürcistan daha önce bu fikri reddetmiş ve katılmayı reddetmiş, Erivan ise önerilen bölgesel formatın mevcut formatları tekrarlayamadığını ve Dağlık Karabağ sorunu ile Ermenistan – Azerbaycan  sınır konularının yeni formatta tartışılamayacağını belirtmişti.

2. Muhalefet Milletvekili Tigran Abrahamyan, Perşembe günü parlamentoda gazetecilere verdiği demeçte, “Güney Kafkasya’daki sözde 3+3 bölgesel istişare mekanizması, AGİT Mink Grubu Eşbaşkanlığı himayesinde Dağlık Karabağ görüşmelerinde sorunlara yol açabilir ve şimdiden de yol açmıştır” dedi. Milletvekili, günler önce Azerbaycan dışişleri bakanının AGİT Minsk Grubu eşbaşkanlarının katılımıyla Stockholm’deki Ermeni mevkidaşı ile görüşmeyi reddettiğini hatırlattı. Buna ek olarak Bakü’den periyodik olarak Dağlık Karabağ sorununun kalmadığına dair açıklamalar gelmesi durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Milletvekili Tigran Abrahamyan, “Bu durumda hangi konuların yeni formatta tartışılması planlandığına dair bir fikrimiz olmadığı için değerlendirmemiz gerekiyor. Yani açıklığa kavuşturulmamış, kamuoyuna açıklanmamış ve ortaya çıkması zor konular var. Ermenistan sürece girerken bu formatın doğasına ve platforma katılırken amacının ne olduğuna dair açıklamalar yapmalıydı. Abrahamyan, “Türkiye’nin uzun süredir peşinde olduğu amacın sadece Minsk Grubu içinde eşbaşkan bir devlet olmak değil, aynı zamanda bölgesel süreçlere daha geniş bir katılım sağlamak olduğunu ve önerilen formatın Türkiye’nin bu özlemlerinin bir parçasıdır” dedi.

3. Asbarez.com’ da, “Karabağ’ın Bağımsızlığından Ödün Verilmemeli ve Tanınmalı” başlıklı bir başyazı yer alıyor. Yazı özetle  şöyle; “  10 Aralık, Karabağ’ ın bağımsızlığına ilişkin referandumun 30. yıldönümüdür. 1991’de, Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan etmesinden yaklaşık üç ay sonra, nüfusun yüzde 99,89’u Karabağ’ı bağımsız bir cumhuriyet yapmak için oy kullandı. Sovyet yönetimi altında yetmiş yıl sonra, bu, Komünist ilkelere karşı çıkan halkın iradesinin ilk ifadelerinden biri oldu. Kendi kaderini tayin hakkını kullanmak devredilemez…

ABD ve Avrupa, statü müzakerelerinin yön değiştirmesine izin verirse demokrasiyi demokratik normları ve ilkeleri destekleme konusundaki taahhütlerine ihanet etmiş olacaklardır.Bu mesaj ABD’deki ve Avrupa’daki milletvekillerine yüksek sesle gönderilmeli ve tüm Ermenileri Dağlık Karabağ’ın uluslararası tanınmasını talep etmeye yönelik bir çağrı haline getirilmelidir”.

4. Başbakan Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Joe Biden tarafından başlatılan sanal “Demokrasi Zirvesi”nde açıklamalarda bulundu. Başbakan,” Bugünkü Demokrasi Zirvesi’nde Ermenistan Cumhuriyeti’ni temsil etmekten onur duyuyorum. Ermenistan, demokrasiyi güçlendirme küresel misyonuna katkıda bulunmaya kararlı ve umarız yalnız değiliz. Ermenistan vatandaşları, halkın, halk tarafından, halk için yönetilmesinin değerini kabul ediyorlar. Modern tarihimiz boyunca bunun için savaştık. 1991’de bağımsızlık için oy vererek, çok partili bir sistemi ve bireysel vatandaşı güçlendirmeyi amaçlayan bir siyasi haklar çerçevesini de restore ettik” dedi.

(Not: ABD  DİB sözcüsü  Uzra Zeya, Zirve’ ye  Türkiye neden davet edilmedi sorusuna  şöyle cevap vermişti; “ ABD, barışçıl bir dünyaya ulaşmamıza katkı sağlayan çeşitli ülkeleri davet ediyor…” Türkiye’ nin davet edilmeyişini, tabir yerinde ise Ermeniler zil çalıp oynayarak kutlamışlardı. Bizi ulus olarak üzen diğer bir husus da, dünyaya ATATÜRK’ ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış “ direktifinden uzaklaşmış olduğumuz intibaını vermiş olmaktır!..,o.tan) )

5. “Esplanade Ermenia – Ermeni Meydanı” Paris’te bugün törenle açıldı.Törene Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Ermenistan’ın Fransa Büyükelçisi Hasmik Tolmajian, diğer seçilmiş yetkililer, yerel Ermeniler katıldı. Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, “Savaştan bir yıl sonra Paris, Ermenilerle dayanışmasını kanıtlıyor” dedi.

6. Ermeni Amerikalı ruhani liderler, Biden’a Azerbaycan’a yapılan tüm askeri yardımı durdurma çağrısında bulunuyorlar… Ermeni mirasına sahip Amerikalı Hıristiyanların ruhani liderleri, başta  Batı Ermeni Apostolik Kilisesi Başpiskoposu Hovnan Derderyan olmak üzere

Başkan Biden’a, Özgürlük Destek Yasası’nın 907. Maddesini tamamen uygulayarak Azerbaycan’a yapılan tüm ABD askeri yardımını durdurması çağrısında bulundular.

7.  Korona durumu… Ermenistan’da bugüne kadar yapılan 2.433.927 test sonucunda tespit edilen 342.115 korona vakası neticesinde 324.224 kişi sağlığına kavuşurken, 7.767 kişi hayatını kaybetmiştir. Dün  20 death cases

8. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, “Ana faaliyetimiz devleti ve devlet kurumlarını geliştirmek olmalıdır” diyor. Paşinyan,  “Bazı güçlerin hükümete yönelttiği suçlamalara atıfta bulunurken, aynı zamanda asıl yapılması gereken meselenin devletliğin ve devlet kurumlarının geliştirilmesidir. Bazı güçler tarafından üretilen ‘hain hükümet’ söylemi, hiç de kayıp vatanın acısının sesi değil. Bu, yıllarca ciddi olarak düşünülmüş ve hazırlanmış bir melez savaşın bir bölümüdür. 2018’de Başbakan olarak Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin müzakere kağıtlarını henüz okumamıştım. Aynı güçler hükümetimizin toprakları teslim edeceğini fısıldıyorlardı. Fikir yavaş yavaş, adım adım, kulaktan kulağa dolaşıyordu.  Amaç, Karabağ ve Ermenistan’ın çıkarlarını silahlarla savunma zamanı geldiğinde, savaşın ve mücadelenin anlamsız olduğu fikrinin, her şeyin karara bağlanmasıydı. Üstelik, topraklar teslim edildi sözüyle ülkenin direnişinin, asker motivasyonunun ve iradesinin kırılacağı düşünülüyordu.. Ve olası savaştan önce ülkenin müzakere masasındaki konumunu  zayıflayacaklardı” dedi.

9. Agos Gazetesinde  “79 yıl sonra Varlık Vergisi” başlıklı bir yazı yer alıyor.…Ayhan Aktar’ın ‘Varlık Vergisi ve Türkleştirme Politikaları’ kitabının genişletilmiş baskısı Aras Yayınları’ndan çıktı. Aktar ile kitabından yola çıkarak, son zamanlarda Netflix’te yayınlanan ‘Kulüp’ dizisiyle yeniden gündeme gelen Varlık Vergisi tartışmalarını konuştuk…..  (Not: Agos Gazetesinin Ayhan Aktar ile yaptığı söyleşiye haber için aşağıda verilen linkten ulaşabilirsiniz..,o.tan)

10. Avim Bülteni’ nde  Dışişleri Bakanlığınca 9 Aralık 2021 günü yayımlanan “SOYKIRIM SUÇU MAĞDURLARINI ANMA VE ONURLANDIRMA VE BU SUÇUN ÖNLENMESİ ULUSLARARASI GÜNÜ HK.” başlıklı bir bildiri yer alıyor. Bildirinin tam metnine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Bildiri “…. Bu vesileyle, tüm soykırım suçu kurbanlarını saygıyla anıyor, insanlığın karşı karşıya kaldığı bu tür ağır suçların bir daha işlenmemesi için uluslararası toplumu ortak çabalarını arttırmaya davet ediyoruz” ifadeleri ile son buluyor.

11. Avim Bülteni’ nde   “ERMENİSTAN CUMHURBAŞKANI KATAR EMİRİ İLE BİR ARAYA GELDİ” başlıklı haber şöyle; “ Ermenistan Haber Ajansı (10 Aralık 2021)Çalışma ziyareti için Katar’da bulunan Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Katar Devlet Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile görüştü. Ermenistan Cumhurbaşkanı’nı ağırlayan Katar Emiri, Ermenistan ile Katar arasındaki karşılıklı güven ortamına, yapıcı diyalogu ve Ermenistan Cumhurbaşkanı ile olan sıcak ilişkilerini takdirle karşıladığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Ermenistan’ın Körfez ülkeleriyle çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştirmekle ilgilendiğini, bu bağlamda Katar’ın ülkemizin güçlü ortaklarından biri olduğunu kaydetti”.

12.  Avim Bülteni’ nde  Asım Mıhçıoğlu’ na ait  “AMERİKAN MİSYONERLERİ HARPTEN ÖNCE ANTEP’TE NEDEN ÜNİVERSİTE AÇTI” başlıklı yazı özetle  şöyle; “  Antep Savunması 1919’da başlamadan yıllar önce 1876 yılında, şehirde birtakım faaliyetler başlamıştı bile: savaşın hazırlıkları… Antep Savunması’ nda Antepliler kendilerini önce İngilizlere, İngilizlerin çekilip şehri Fransızlara devrinden sonra da Fransızlara karşı kıyasıya savunmuşlardı. Savunma sürecinde düşman karşılarında, savunmaya giden yolda ise yanlarındaydı. Nasıl mı? Misyonerlik faaliyetleriyle… Amerikalılar savaştan yıllar önce misyoner sağlıkçılarını ve eğitimcilerini göndermişlerdi Antep’e. Burada okullar, hastaneler; bunlar yetmezmiş gibi konsolosluk açmışlardı…… Merkezi Türkiye Kolejinin Antep ve bölge tarihinde çok büyük önemi vardır. ..Antep Harbi’nin sebeplerinin en önemli faktörü Amerikalılardır. İngilizler başlatmış, Amerikalılar yetişememişler. Çok para harcamışlar. Mesela şimdiki adıyla Kurtuluş Camisi yani eski hapishane-Meryem Ana Kilisesi aynı bina. Esas ‘katedral’ kendilerinin deyimiyle. Onları da Amerikalılar yaptırmıştır. İleride Yetim Okulu vardır, onu da Amerikalılar yaptırmıştır…..Ermeni yetim çocuklarının barındırıldığı, onlara meslek öğretilen bir okuldur. Ve en önemlisi Amerikan Hastanesi’dir. Bir memlekette bir adamı isyan ettirmek, yönetimi ayağa kaldırmak istiyorsan; adamı eğitirsen, ona para kazandırırsan, onun sağlığına sıhhatine de fayda gösterirsen, kendine paye verirsen bir de sosyalleştirirsen adam sana kesinlikle aidiyet duyar, tabi olur sana. Amerikalılar, Antep’teki Ermenilere bunu yapmışlardır…..”


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir