Gün geçmiyor ki dolandırıcılık haberleri hepimizin keyfini kaçırıyor. Nerden tespit ediyorlarsa dolandırıcılar telefonlara dadandı. Ya da bankamatik önlerinde tezgah kurup vurgun yapıyorlar.
İşin özeti:
Meydan dolandırıcılara ve kapkaççılara kaldı.
Emniyet başta olmak üzere, dolandırıcılık olaylarına karşı belediyeler ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlar vatandaşları uyarıyor. Ancak, dolandırıcılar öyle profesyonel çalışıyor ki tüm bu uyarılara rağmen işlerinden vaz geçmiyorlar.
Geçenlerde usta gazeteci Can Pulak’a da böyle bir tezgah kurulmuş. Pulak, bu tezgahı ustlığı sayesinde zararsız atlatmış. Başından geçenleri de şöyle anlatıyor:
“Geçen gün hiç kullanmadığım sabit ev telefonum çaldı. Arayan Bodrum Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele birim amiri komiser Cahit Akyol olarak tanıttı kendisini. Yaka numarası 8, büro dâhili telefon numarası ise 366 imiş. Adımı, soyadımı, ana-baba adını, doğum yeri ve tarihini, kimlik numaramı, adresimi eksiksiz söyledi. Telefonun bana ait olup olmadığını, en son ne zaman kullandığımı, gece yarısı saat 01.00 de kimle konuştuğumu sorarak verdiği 3 isim ve soyadını tanıyıp tanımadığımı sordu. Telefonun bana ait olduğunu, cep telefonum olduğu için sabit ev telefonunu aylardır kullanmadığımı, gece yarısı kimseyle konuşmadığımı, verdiği 3 ismi de ilk defa duyduğumu ve tanımadığımı söyledim. Bunun üzerine bana “telefonunuz çok ciddi bir suça karışmış görünüyor. Şimdi cihazı kapamadan 155 numarayı tuşlayıp, benim kimliğimin doğru olup olmadığını kontrol edin, sonra da soracaklarımı cevaplandırmaya başlayın” dedi.
Yorulmamasını, hiç zahmet etmemesini ve hemen Emniyet Müdürlüğüne giderek kendisini bulacağımı bildirince, gerek olmadığını ve bir ekip otosu göndererek beni aldıracağını söyledi. Ben de gülerek “bekliyorum” deyip telefonu kapattım. Basit ve klasik bir dolandırıcılık olayıydı. Ama ne olursa olsun yine de Emniyet Müdürlüğünü aradım, durumu anlattım, bilgi verdim. Aldığım cevap şuydu;
-Aylardır bunlarla uğraşıyoruz. Bu dolandırıcılar yüzünden telefonlarımız kilitleniyor. Söyledikleri her şey yalan, kimlik bilgilerinin hepsi sahte. Oralı olmayın, üzerinde durmayın.
Gazeteciliğe 60 yıl önce polis-adliye muhabirliği ile başladım. O yüzden tüm olayların, istihbaratların, bilgilerin üzerinde titizlikle dururum. Polisin “oralı olmayın ve üzerinde durmayın” tavsiyesine uyarak rehavete kapılmamak lazım. İşin gerisi de gelebilir çünkü. Onu da yazayım da, aklınızda bulunsun. Dolandırıcılar “Ekip aracı gönderir aldırırım” diyorlar ya, yaparlar mı yaparlar. Polis ve asker kıyafetleri serbestçe ve açıkça dükkânlarda satılıyor. Bunlardan edinmek çok kolay. Sahte hüviyetleri de kolayca yapıyorlar artık. Bunlar sivil-resmi kapınıza dayanırlar, hüviyetlerini de kapınızın göz deliğine tutarlar. Sakın açayım demeyin. Hemen komşunuza veya en yakınınızdaki bir tanıdığınıza telefon edip durumu anlatın. Sonra 112’yi arayıp polisi bağlatarak, acele yardım isteyin. Aman unutmayın ve dikkatli olun.
Yine çok yakın bir tarihte Bodrum’da, bir otelci dostumun başına gelen bir dolandırıcılıktan bahsedeyim sizlere. İyi niyeti ve insanlara güveni yüzünden maalesef dolandırıcıların tuzağına düşüp, 1,5 milyon lirasını kaptırdı. Onu da telefonla aramışlar, tüm bilgilerini vermişler, bankadaki parasının miktarını söyleyerek, bunun büyük bir kısmının hesabından çekildiğini, geri kalanını da gidip kendisinin çekmemesi halinde kaybedebileceğini söylemişler. Adamcağız paniğe kapılarak paranın tümünü çekmiş ve evine dönerken kapısında beliren iki şahıs, elindeki çantayı kaparak kayıplara karışmışlar. Aman siz siz olun, telefonla bilgi isteyenlerden, şifre soranlardan, birikiminizin miktarını soranlardan sakının. Böyle durumlarda hemen polisi ve güvendiğiniz bir yakınınızı arayın.
İnsan şaşırıyor, öyle akıllı insanları da çarpıyor ki bu dolandırıcılar, şaşmamak mümkün değil.
Bir tarihte Prof. Canan Karatay’ı da dolandırmışlardı. Konuşarak hipnoz mu ediyorlar, başka şeyler mi yapıyorlar, ilgililerin bunu araştırmaları ve kamuoyuyla paylaşmaları lazım. Yine tekrar ediyorum, hele şu sıralarda çok dikkatli, temkinli ve uyanık olun. Ayrıca bankaların ve tapu dairelerinin de dikkatini çekmek lazım. Dolandırıcılar seçtikleri insanların para miktarlarını ve mal varlıklarını nasıl öğreniyorlar acaba?
Cep telefonlarımıza polisten çok sık duyurular geliyor. Bunları okuyup hemen silmeyin. Önemini kavrayarak saklayın ve sık sık göz gezdirin. Sadece polisten değil belediyelerden de alıyoruz aynı duyumları. Dolandırıcılar boş durmuyorlar. Bakan, mebus, başkan, müsteşar, genel müdür kim önemli bir noktada görev yapıyorsa, hepsinin adlarını kullanıyorlar. Aman dikkat edin, inanmayın, aldanmayın ve tuzağa düşmeyin.”
Biz de aynı uyarıları yineliyoruz.
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın