1.. Ermeni <sözde> soykırımı tasarısı Avustralya Temsilciler Meclisi’nde görüşülecek… Avustralya Temsilciler Meclisi’nde ilk kez 29 Kasım’da Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni, Süryani ve Rumlara karşı işlenen soykırımları tanımaya çağıran bir karar tasarısı görüşülecek. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nin (ANCA) bildirdiğine göre, milletvekili Trent Zimmerman’ın sunduğu karar tasarısı, Avustralya Hükümeti’ni, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1915-1923 Ermeni, Rum ve diğer Hıristiyan azınlıklara karşı işlenen soykırımı tanıyarak 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne bağlı kalmaya çağırıyor. (Not: Daha önce, Parlamenterlerin Avustralya Başbakanı’ na aynı konuda yaptıkları çağrı üzerine açtığımız kampanyada başarılı olamadığımız anlaşılıyor. Yılmadan bu kişileri aydınlatmalıyız. Yapılacağı belirtilen görüşme sonucunun ATA-A.ORG.AU tarafından bildirilmesi rica olunur..,o.tan)
2. Ermeni Davası Komisyonu devrede: “Ermeni <sözde> soykırımının tanınması Lordlar Kamarası’nın gündemine getirilmeli” diyor… Büyük Britanya Ermeni Devrimci Federasyonu Ermeni Davası Konseyi’nin önümüzdeki gündemi, Avam Kamarası’nın ilk okumasında kabul edilen Ermeni <sözde> soykırımının tanınmasına ilişkin yasa tasarısını gündeme getirmekle kalmayacak, aynı zamanda bu konuyu Lordlar Kamarası’ nın gündemine taşıyacak. Büyük Britanya Ermeni Davası Komisyonu Başkanı Anet Moskofyan, şu açıklamada bulundu; “Ermeni <sözde> soykırımını tanıyan yasa, Avam Kamarası’ndaki ilk okumada herhangi bir pazarlık veya muhalefet olmaksızın kabul edildi. İkinci okuma ile ele alınmasının Mart 2022’de yapılması bekleniyor. Bu konuyu Lordlar Kamarası’nda gündeme getirmek için destekçilerimizin sayısını artırmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” (Not: Destekçiler arttıkça bu konuya gönül vermiş grupların başarısı da o denli büyüyor. Ders almalıyız..,o.tan)
3. İngiliz yönetmenin Karabağ savaşını anlatan belgeseli, Oscar’a aday… İngiliz film yönetmeni Emile Ghessen’in 44 gün Karabağ savaşını anlatan “45 gün: Bir ulus için mücadele” adlı belgeseli en iyi belgesel dalında Oscar’a aday gösterildi. Film, 2020 sonbaharında, İkinci Karabağ Savaşı sırasında, Azerbaycan’ın Karabağ’a karşı başlattığı geniş çaplı saldırı sırada çekildi. Filmin özetinde şu ifadelere yer verildi: “Savaş sırasında yayınlanan dezenformasyonu ve dünya medyasında haberlerin yeterince yer almadığını fark eden Emil, bölgeyi dolaşıp savaşmak için silaha sarılmış bölgedeki sakinlerler ile konuştu. Bu onların hikayesidir. (Not: TSK, bazı askeri tatbikatları bile filmi alır.Temennim Azerbaycan yönetimi de bu konuda boş durmamış, bazı hazırlıklar yapmıştır. Aksi taktirde, sükût ikrardan gelir…,o.tan)
4. Avustralya Parlamentosu, Ermeni <sözde> soykırımının tanınmasını Pazartesi günü tartışacak. Avustralya Ermeni Ulusal Komitesi’nin (ANC-AU) bildirdiğine göre, Federal Parlamento Temsilciler Meclisi, Avustralya Hükümetini Ermeni, Süryani ve Yunan <sözde> soykırımlarını tanımaya çağıran bir önergeyi tartışacak. (Not; Siteye yorum verilebilir.,o.tan)
5. Avrupa Parlamentosu yetkilisi: Başarılı diplomatik çözümler için umutlar var, AB
Ermenilerin yanında yer alacaktır… Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Fabio Massimo Castaldo, Ermeni Ulusal Komiteleri ve Ofislerinin Pazartesi günkü konferansı sırasında video mesajında, “Ermeni halkına derin acılar yaşatan toprak anlaşmazlıklarının çözülmesi sabır ve zaman alacaktır. Elbette başarılı diplomatik çözümler için umutlar var. AB, yeniden inşa etmek ve çatışmada dengeli bir uzlaşma bulmak için gerekli yardımı sunarak Ermenistan’ın uğradığı büyük kayıplar nedeniyle Ermenilerin yanında yer alacağını” belirtti.
6. Soçi toplantısı hakkında siyaset bilimcinin yanıtı… Ermenistan, Soçi’deki Paşinyan-Putin-Aliyev üçlü görüşmesini, henüz çözülmemiş ve üçlü bir açıklama sonrasında ortaya çıkan sorunları gündeme getirmek için bir fırsat olarak kullandı. Siyaset bilimci Emil Ordukhanyan’a göre, Soçi’deki görüşme sırasında Putin ve Aliyev’in sunduğu görüşler ile Paşinyan’ın açıklamaları arasında açık farklar vardı. Putin ve Aliyev çözülmemiş bazı meselelerden bahsettiler, ancak, Ermeni tarafı çözülmemiş meseleleri gündeme getirdi ve aynı zamanda “Azerbaycan, Ermenistan’ın egemen topraklarına silahlı bir işgal yürütüyor” dedi. Siyaset bilimci, Ermenistan için özel olarak iki önemli konuyu ele almadığını kaydetti: “Mahkumların iadesi ve Azerbaycan birliklerinin Ermenistan’ın egemen topraklarından çekilmesi.”
7. Avim Bülteni’nde “1915 OLAYLARINI ADLANDIRMANIN SİYASETİ” başlıklı bir yorum var.
Yorum ,özetle şöyle, “1915 olayları ve Osmanlı Ermenilerinin bu olaylar içerisindeki yeri akademisyenler arasında tartışmalı bir mesele olarak kalmaya devam etmektedir. Ermeni akademisyen Vartan Martiossian tarafından yakın dönemde yayınlanan ve The Politics of Naming the Armenian Genocide: Language, History and ‘Medz Yeghern’ başlığını taşıyan kitap aslında daha sonraları 1948 sözleşmesi ile yürürlüğe girecek olan “soykırım” teriminin tam karşılığı olduğu yönünde hiç de ikna edici olmayan bir sav öne sürmektedir…”
8. Avim Bülteni’nde “LEVANT, KİLİKYA, KEMALİSTLER BAĞLAMINDA MARAŞ SAVUNMASI” başlıklı makale özetle şöyle, “Emperyalist devletler, öteden beri Türklerin yaşadığı toprakları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istemişlerdir. Bundan dolayı hemen her dönemde çeşitli bahanelerle Türk vatanına müdahalelerde bulunmuşlardır. Anadolu topraklarını, mevcut duruma göre, çıkarları doğrultusunda değerlendirerek, durumdan kendilerine vazife çıkarmışlardır. “Levant” ve “Kilikya” kelimeleri bu bağlamda değerlendirilmiş ve Fransa bunu adeta bir tutku haline getirerek, göz diktiği topraklarda yaşayan milletleri bölmek için ırk, mezhep ve siyasi bakımından analizlere tabi tutarak kendi hesabına birtakım sonuçlara varmak için çaba sarf etmiştir. Bu tutku, Birinci Dünya Savaşından sonra siyaset masalarında değerlendirilerek 1918-1921 tarihleri arasında namluların ucundan mermi olarak fışkırmaya başlamıştır. Bu bağlamda, başta İngilizler olmak üzere, hemen akabinde Fransızlar tarafından Ayntâb, Maraş ve Urfa işgal edilerek halkın hayat hakkı gasp edilmiş…….”
Bir yanıt yazın