24 Kasım Öğretmenler Günü’nde iki önemli anımsatma….
1. Millet Mektepleri Yönetmeliği’i 24 Kasım 1928 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
2. T. B. M. M. ‘nin 24 kasım 1934 tarihli toplantısında oy birliği ile Gazi Mustafa Kemal’e Atatürk Soyadının verilmesi hakkında yasayı kabul etti.
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk Eğitim Dizgesine(sistem) ilişkin 1921 tarihli konuşmasını ( *) okuyunca ne kadar uzaklara savrulmuş olunduğunun ayırtına varıyoruz.
Aşık Veysel’in sazına “Ben bir insanoğlu, sen bir dut dalı/ Ben babamı, sen ustanı unutma hey!” demekte dizelerinde.”Milletin efendisi köylü”den esirgenen Ülke imkanları ile en üst eğitim olanaklarını kullanarak yola çıktıkları yerden baş döndürücü yerlere ulaşanlar eskiye ait unutmaması gereken bir şeyleri unutmuş olmalı ki yine onları suçlamakta,olup bitenlerin sorumlusu sayıp ilan edilmekte.(1) Toplumsal belleğin merkezi olması gereken bazı yerlerin (meslek örgütü, sendika, vakıf, dernek) bazı mensupları savruldukları yerin hesabını yapmadan, canı, kanı ile Cumhuriyeti kuran (nine ve dedelerini) mileletin efendisi olan nesilleri suçlu ilan edip ” ..yurdum insanı ” v.b. gibi sözlerle aşağılanması sorunun belirteçleridir. İçinden geçtiğimiz süreçte milli güç unsurlarından (iç cephenin) siyasi güç, büyük yarıklar ve parçalanmışlık içinde. Düşmana umut veren iç cephedeki tehlike büyümektedir.(2)
EĞİTİM ORDUMUZUN NEFERLERİNİN VE MİLLETİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Gazi Mustafa Kemal 1923’te:
•Arkadaşlar, asker ordusuyla irfan ordusu arasındaki benzeyiş ve uygunluğu belirtmiş olmak için şunu da ilâve edeyim:
• Kıymetli bir eserde ordunun ruhu, subaylar heyeti ve komuta heyetidir deniliyor….
• Bir ordunun kıymeti subaylar ve komuta heyetinin kıymeti ile ölçülür…
• Bundan sonra yapacağımız aydınlanma ve devrim mücadelesinin milletimize bir karanlık gibi çöken bütün bilgisizliği yenme… savaşında da bilgi ordusunun ruhu olan siz öğretmen/lerin…aynı yeteneği paylaşacağınıza ve göstereceğinize eminim sözleri çağdaş uygarlık hedefini göstermişti.( 1)
Atatürk’ün Türk Eğitim Dizgesine (sistem) ilişkin 1923’te gösterdiği hedeflerden ne kadar uzaklaşıldığının göstergeleri :
• Erkeklerin %76.7’si, kadınların %91.8’i okur yazar değildi.(3 )
• Günümüzde okuma yazma bilmeyen %3, okuma yazma bilen (okul çıktılı olmayan) %11, ilkokul çıktılı (5 yıllık) %24, ilköğretim çıktılı (8 yıllık ) %8, ortaokul/dengi meslek okulu çıktılı %18,diplomalı (durumu) bilinmeyen %1,
• Halkın ihtiyaç çizelgesinde kitap 235.sırada; okumaya ayırdığı süre ise günde bir dakika.(3 )
• Milletçe ümmilikten kurtuluşun ilk adımlarının atılmasından 95 yıl sonra bir de ülkede diplomalı ümmiliğin yaygınlaşması nasıl açıklanabilir?
Millet Mektepleri Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği ve Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de “Başöğretmenliği”ni üstlendiği 24 Kasım 1928 tarihi 1981 yılında “Öğretmenler Günü” olarak ilan edilmişti.
Bu düşüncelerle Öğretmenler Günü milletimize kutlu olsun !!!24.11.2023Cuma
*****Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır, ya da bir ulusu esaret ve sefalete terk eder.
Mustafa Kemal ATATÜRK
1. Millet Mektepleri Yönetmeliği’i 24 Kasım 1928 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 1 Kasım 1928’de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) “Türk harfleri” adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edilmiştir. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi yapılmıştır.
Başbakan, bu “Mekteplerin” Genel Başkanlığını ve Başöğretmenliği’ni de Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın kabul ettiğini duyurmuştur.Bakanlar Kurulu, 11 Kasım 1928 tarihinde, Millet Mektepleri Yönetmeliği’ni onaylamış ve bu yönetmelik 24 Kasım 1928 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Böylelikle Millet Mektepleri resmen kurulmuştur.(3) Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü olan 1981’de, “başöğretmen” olduğu günün 24 Kasım günü ülke çapında Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi.
Bu tarihten beri her yıl bu gün ÖĞRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanmaktadır. ****
Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk Eğitim Dizgesine(sistem) ilişkin 1921 tarihli konuşması:
Devlet bünyesinde yüzyıllar boyu derin idari ihmallerin neden olduğu yaraları iyileştirmede verilecek emeklerin en büyüğünü, hiç kuşku yok ki irfan yolunda göstermemiz lazımdır. Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir. Herhangi bir yabancı kültür, şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür ortamla uyumludur. O ortam milletin karakteridir. Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile ters düşen bütün yabancı unsurlarla mücadele etme gereği; milli düşünceleri büyük bir olgunlukla her karşıt düşünceye karşı şiddetle ve fedakarlıkla savunma zorunluluğu öğretilmelidir. Yeni neslin milli ruhuna bu özellik ve yeteneklerin aşılanması çok önemlidir. Sürekli ve müthiş bir mücadeleden ibaret olan hayat, bağımsız ve mutlu olmak isteyen her milletten bu özellikleri şiddetle istemektedir…Gelecek için hazırlanan vatan çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmemelerini; sabır ve metanet ile çalışmalarını, çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini tamamlamaları için her fedakarlığı göze almalarını tavsiye ederim. Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin ne kadar sebatkar olduklarını tarih doğrulamaktadır. Silahıyla olduğu gibi aklıyla da mücadele etmek zorunda olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti, ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur
(1921, Ankara) Mustafa Kemal ATATÜRK