Herkes ekonomik sıkıntılar ile boğuşurken, hybrid savaş ya da “barış içinde sonsuz savaş” stratejisiyle neden ilgilensin?
Evet, burası bir soru işareti veriyor ama içinde bulunduğumuz dünyanın yaşadığı savaşın, adını da koymak gerek. Bize yansımalarını da bilmek gerek.
Amerika’nın dünya egemenliğini ve kendisinin, istisnai bir devlet olduğu durumunu, sürdürebilmek için, Rusya ve Çin’i aynı anda tehdit etmektedir.
Doğu Avrupa ülkelerine ve Karadeniz’e büyük yığınak yaparak, Ukrayna üzerinden, Rusya’yı tehdit ediyor. Güney Çin denizine yığınak yaparak, Çin’i Tayvan üzerinde tehdit ediyor. Çin’in ekonomik partnerleri ile arasını koparıyor.
ABD bu iki devlet ile birlikte, aynı anda, savaşamayacağını da biliyor. Ancak tehdidi de sürdürmeye devam ediyor.
Tehdidi sürdürmek elbette bedava olmuyor.
Amerika’daki yüksek enflasyonun, bir büyük nedeni de terör ile savaşıyorum diyerek, dünya hegemonyasını sürdürmesi isteğidir.
Tehdide karşı duran, Çin ve Rusya direnişlerini iki ayrı strateji üzerine oturttular.
Rusya, askeri disiplin içinde gizlilik, koordinasyon ve kontrol strateji ile karşılık veriyor. (Gerasimov Stratejisi)
Çin ise, ekonomik etkinliğini ve pazarını genişleterek, “barış içinde sonsuz savaş” stratejisi ile karşılık veriyor.
Dün Rusya iki adım daha attı. Birinci adım, Çin ile anlaşarak, süpersonik bir silah kullanarak, uzaydaki bir uyduyu vurdu.
İkinci hamlesi ise MİNSK Antlaşmasının bir anlamı kalmadı dedi ve Dinyeper Nehrinin Doğusunda kalan Donbas ve Lugansk ile doğrudan görüşmelere başlayacağını belirti.
Bunun anlamı şudur. Eğer Karadeniz’den ve Ukrayna’dan tehdidi sürdürmeye devam edersen, Dinyeper’in doğusunu, Kırım gibi teslim alacağım.
Öte yandan Çin üst düzey görüşmelerde, Tayvan üzerinden tehdit devam ederse, görüşmelerin bir anlamı kalmayacak, yani artık görüşmeyiz demeye getirdi.
Amerika’dan ilk geri adım geldi. “Tek Çin siyasetine devam edeceğiz” vaadi ifade edildi.
Donbas bölgesindeki aşırı sağcılara verilen Türk İnsansız Araçları, Rusları çok kızdırmış görünüyor. Putin’e muhalif medya, hep bunu kullanıyor. Putin’i Türkiye’ye karşı kışkırtıyor.
Bu durum ülkemizin Suriye’de girdiği zor durumu daha da zora sokuyor. Ruslar hava sahasını açmıyor. Teskere bir işe yaramıyor. Sadece karadan yığınak yapıyoruz.
Suriye sorununda, Rusya’dan eskiden olduğu gibi bir iyilik göremeyeceğiz. Hatta Suriye sorunu daha da büyüyerek önümüze gelecektir.
Dün Akar, “9 milyon Suriyeliye bakıyoruz” dedi. Tamda doların, 11 Lira olduğu ve tüm fiyatların, roket hızıyla yükseldiği bir günde, 9 milyon Suriyeliye bakıyoruz ifadesinin, halk içindeki yansıması, iktidar için pek de iyi olmadı.
Suriye iç savaşına müdahalenin bedelini ödemeye devam edeceğiz. Eğer Rusya ve Çin’in Amerika’ya karşı direnişinde, Amerika yanında yer alırsak, daha büyük sorunlar ile karşı karşıya kalacağımızı söylemek gereksiz.
19 Kasım 2021
Bir yanıt yazın