Bir manyağın canı sıkılmış. Samuray kılıcını eline alıp avlanmaya çıkmış. Yolda yürüyen 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz’i doğruyor. Ordu’da Selime Pişkin boşanma aşamasında olan eşi tarafından çocuklarının gözü önünde araba ile ezilip öldürülüyor.
Kadın cinayetleri artık sıradan vakalar haline geldi.
Türk Milleti 20 yıldır iktidar tarafından sözlü şiddete uğruyor. Millettten ülkeyi yönetmek için vekalet alanlar her türlü şiddetin temsilcisi, özendiricisi oldu. Şantajla, kadılarıyla, çeteleriyle kendinden olmayanlara şiddet uyguladılar.
Ülkemizin geldiği yer;
Vahşi doğa yasalarıdır. Orman kanunlarının uygulanmasıdır. Güçlünün zayıfı yediği orman kanunları… Artık kimse güvende değildir. Mal ve can güvenliği kalmamıştır. Tıpkı Osmanlı’nın gerileme ve yıkılma dönemindeki gibi… O zaman sahipsiz kalan halk eşkıyanın insafına bırakılmıştı. Köylü, yöre halkı eşkiyalar tarafından haraca bağlanmıştı. Birinin güzel karısı-kızı varsa, eşkıya el koyup, dağlarda, çadırlarda gezdirirdi.
Osmanlı’nın yıkılış dönemini kendine örnek alanlar ülkemizi Ortaçağ karanlığına hapsetti. Yolsuzluklarıyla, rüşvet çarklarıyla, milleti açlığa-yokluğa mahkum ederken sürdükleri Lale Devri saltanatıyla, cahillikleriyle, açgözlülükleriyle, paçozluklarıyla ülkeyi sıfırladılar.
Onlar için KADIN çocuk doğuracak bir kuluçka makinesi… Cinsel isteklerini karşılayacak bir obje… Sus deyince susacak, otur deyince oturacak kimliksiz, kişiliksiz, tanımsız, ikinci sınıf bir varlık. Öyle ya, kadın erkeğin kaburga kemiğinden yaratılan bir varlık değil mi(!)? Böyle uydurma bir hadis var.
En yüksek perdeden; “Kadın ve erkek asla eşit olamaz” demediler mi? Eşitliği fiziki güce bağlayan bu akıl, fiziken zayıf olanı ezmek için bir kapı açmıyor mu? Kadın erkek eşitliğinin yasalar ve haklar önünde eşitlik olduğunu anlayamayacak kadar cinselliğe odaklanan akıl(!) bu ülke insanına ne verebilir?
“Kadın şu kadar doğursun, hamile kadın sokağa çıkmasın, kadın sokakta gülmesin, kadın mı, kız mı ne bileyim…. Kızlı oğlanlı geziyorlar… “ sözleri kadını hedef yapmaz mı?
Sosyal medyada “örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralık” yazan ilköğretim okul müdürü Şahin Özdemir’e kınama cezası verilip mesleğe öğretmen olarak devam etmesine karar verldi. (06. 12. 2019)
Başı açık kız görünce sinirleniyorum. (Bartın İl Milli Eğitim Müdürü-Yaşar Demir) (06. 01. 2021)
Bunlar gibi onlarca örnek var.
Farkında mısınız? Kadın 20 yıldır aşağılanıyor. Değersizleştirme politikası yürütülüyor. AKP’li kadın vekil başını kapatınca; “ARTIK KİRLENMEYECEĞİM” diyerek başı açık bütün kadınlara kirli diyerek başı açık kadını aşağılamadı mı? 2002 yılında kadına uygulanan şiddet 60 iken 2012 yılında 1000(bin) kadın öldürüldü. Çocuk istismarı ve tecavüzü %200 arttı.
Karaman’da 45 çocuğun cinsel istismara maruz bırakılmasının ardından görevini suistimal eden müdürler terfi etti.. Tecavüzcü öğretmenle yurtlarda fotoğraflar çektiren, Karaman İl Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Müşavirliğine atandı!
Sadece canımız değil, ırzımız da saldırı altında. Bir ülke işgal edildiğinde ne yaşanıyorsa, hepsini tek tek yaşıyoruz. Sadece 2017 yılında 387 çocuk cinsel istismara uğradı. Bu rakam da kayıt altına alınmış vakaların sayısıdır..
4+4+4 Eğitim sistemiyle kızlarımız eğitimden çekildi. Binlerce hamile çocuk var. Sapkınlığı çocuk gelin kılıfıyla aklayan bu siyasetin bir hedefi var.
SİZCE;
AKP ile sıradanlaşan kadın cinayetlerinin nedeni nedir? Kadın öldürenlerin, taciz edenlerin, tecavüzcülerin tutuksuz yargılanmasının nedeni nedir?
Ben size söyleyeyim. Taliban ile farklı görüşümüz yok demediler mi? Taliban kadının çalışmasına izin vermiyor. Taliban kadının sokağa çıkmasına izin vermiyor. Bunlar da Taliban’ın sopayla yaptığını, din polisliğine soyunanlar veya soyundurulanlar, kadılığa soyunanlar eliyle yapıyor. Erkek çocuklarına yapılan tecavüzlerin sıradanlaştırılmasının nedeni nedir? Bir bakanın, hem de kadın bir bakanın “bir defa olmuş” diyerek sıradanlaştırması, araştırılmasını AKP oylarıyla reddettikten sonra kutlama gibi birbirlerine sarılmalarını hatırlıyor musunuz? Afganistan’da erkek çocuklarının kullanılması gibi çocuklarımızın kullanılarak beyin ölümünü gerçekleştirmenin “eğitim” yüzüdür.
Kadın cinayetlerinin AKP döneminde sıradanlaşmasının bir nedeni daha var. Kadınların sokaktan, işten çekilmesidir. Kadını korkutarak, değersizleştirerek, şiddeti normalleştirerek eve kapatmanın bir yöntemidir.
Ne diyor kadınlar?
“Sokakta yürümekten korkuyoruz!” Diyor. Çünkü o korku iklimi yaratıldı.
Kadını köle olarak pazarda satan İŞİD… Muta nikahıyla onlarcasının tek bir kadını kullandığı, kadını alıp satılan bir mal gibi gören İŞİD sapıkları için AKP “ÖFKELİ ÇOCUKLAR” DEMEDİ Mİ? O öfkeli çocukların(!) Ankara’nın göbeği Ulus-Hacı Bayram civarında örgütlenmesine göz yumuldu. Rahatça eleman devşirdi. Türkiye’de tedavi oldular. İŞİD gibi karanlık bir katil sürüsünü meşru gören bir kafanın bu ülke kadınlarının öldürülmesini seyretmesi şaşılacak bir iş değildir. Yalnız, Türk kadını dünyanın hiçbir kadınına benzemez. Türk kadınını Suud kadınlarıyla aynı yaşama mahkum edemeyeceksiniz!
Bu sinsi ve hesaplı gidişe birlik ve beraberlik içinde direnmeliyiz! Afganistan, İranlı kadınların başına gelenlerin Türk kadınının başına gelmesini istemiyorsak, hep birlikte direnmeliyiz. Kadınlar kendini koruyacak caydırıcı yöntemleri mutlaka geliştirmek zorundadır. Orman kanunlarına, vahşi doğa yasalarına göre ayakta kalabildiğimiz bir sistem geliştirilmişse, vahşi doğa yasalarına göre korunma yöntemleri de meşru hale gelmiş demektir.
Bir toplum aynı amaca, bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise o toplumun ilerlemesine teknik olarak imkan ve bilimsel olarak ihtimal yoktur. M. Kemal Atatürk
Zahide UÇAR(12. 11.
Bir yanıt yazın