19 Yıllık Tayyiban döneminde değerler kelepir oldu ve Tayyip’i Peygamber gibi gören yeni bir din yaratıldı.
19 yıldır iktidarda olan Tayyip Erdoğan, yaptığı kültürel ve dini karşı devrim ile kendi siyasi kültürünü ve dinini yarattı.
Bu süre içerisinde ise, müslümanlığı ve müslümanları sadece hile yolu ile lojistik olarak kullandı.
Bu yeni dinde özetle şunlar Tayyibanlar tarafından mübah görülüyor. Örneğin; hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, adam kayırma, yalan söyleme, psikolojik terör, insan hakkı çiğneme ve yeme, sadakacılık, dilencilik, sahtekarlık, biatçılık, itaatçilik, kalpazanlık, kadına şiddet, sada ekonomisi, kadının ırzına geçme ve kadın cinayeti, çocuklara şiddet ve çocukların ırzına geçme ve istismar (onların deyişi ile bademleme), adaletsizlik, hukuksuzluk, başkasının malına çökme ve bunun için kendilerinden olmayanı Fetöcülükle, PKK cılıkla ya da vatan hainliği ile suçlama, haksızlık, cahillik, psikolojik terör ve hukuk terörü uygulama, insanların yoksul bırakma, insanları aşağılama, sorgulama ve soru sorma yasağı koyma, akıl ve bilimi redetme, hurafe üretme, kendilerinden olmayanı hakaret ve tehdit etme, kendinden olmayana küfür etme haksız tutuklama, milletin ve devletin malını kendi şatafatlarına harcama, kamu malını zarara uğratma, ülkenin komşuları ile arasında sürekli bir hır çıkartma, düşmanlık yaratma ve barışı bozma, sahte suçlanmalarla insanları hapise atıp özgürlüklerinden mahrum bırakma, insanı ve milleti aşağılama, gerginlik yaratma, mürşidleri olan her seviyeden Tayyibanların propagandalarıyla, sahte yeni peygamber olan Tayyip Erdoğan’ın ‘göt kılı’ olma, Tayyip Erdoğan’a erkek yada kadın olarak hatta evlide olsalar ona aşık olma ve ona cariye olma, ona dokunmanın ve oy vermenin ibadet ve sevap olduğunu yayma, Hz. Muhammed’in hata yaptığını ama Tayyip Erdoğan’ın hata yapmadığını yayma, bankaların içini boşaltma, hile, iftira, sahte bilgi üretme ve yayma, insanların rızklarına el koyma, insanları açlığa mahkum etme vb gibi sözcükler ve durumlar Tayyiban’ın yeni dini olan, “Tayyip Erdoğan” dininin kitabında, eldeki verilere göre adeta mazur görülmektedir.
Bunun dışında, Tayyip Erdoğan ve biatçılarının 19 yıllık iktidar dönemini özetlersek, Türkiye’de yüzde hesabı ile:
Kitap okuma oranı yüzde 1,
sanat etkinliklerine katılım yüzde 1,
gazete okuma oranı yüzde 3,
müze dolaşma oranı yüzde 1,
televizyon seyretme oranı yüzde 78,
dizi izleme oranı yüzde 37,
belgesel izleme oranı yüzde 1,
haber izleme oranı yüzde 32,
evlilik programı izleme oranı yüzde 76,1,
kültür- sanat haberlerine ilgi yüzde 1,
siyasi haberlere ilgi yüzde 39,
dini haberlere ilgi yüzde 78,
pornografiye ilgi yüzde 80,
halkın borçluluk oranı yüzde 78,3 olmuş durumdadır.
Türkiye 19 yıllık Tayyiban iktidarında, yukarıdaki saydığımız nedenlerden dolayı, sosyal, kültürel, insani, tarihi, milli değerler, devlet, millet ve uluslararası dostlar açısından tanınmaz hale gelmiştir.
Bu yüzdende sonuç olarak son dönemde, fırsat bulan herkes ise, umudunu yitirmiş bir şekilde, geçici yada temelli olarak Türkiye’den ayrılıp, Türkiye dışında , yaşanabilir bir alan bulmak için büyük bir göç başlatmıştır.
Bildiğimiz gibi, Türk ve TC tarihinde böyle bir dönem asla ve asla söz konusu olmamıştır.
Yani Tayyip ve Tayyibanlar resmen Türkiye’nin, milletin ve devletin üstüne, yeni bir din olarak karabasan gibi çökmüştür.
Sonuçta bundan sonrası ise kısa sürede ne olacağına bağlıdır.
Bunun için sadece iki yol vardır;
Ya Türkler, bu yeni Tayyip dinini kabul edip onursuz, haysiyetsiz, gurursuz, çürük, namussuz ve şerefsiz bir insan ve millet olarak Türkiye (Tayyiban tarafından adınında değiştirileceğini süpeküle edebiliriz) sınırları içinde yaşayacak ya da Tayyip ve Tayyibancların iktidarını değiştirmek, dinini ortadan kaldırmak için ve 19 yıldır yok edilen tüm evrensel insani ve hukuki değerleri ve Türk olma vasıflarını tekrar yerine oturtmak için, alternatif bir milli ve manevi cephe oluşturacak ve şuurlu bir biçimde harekete geçecektir.
Seçim ve tercihler halkın önündedir.
Bunun için her birey sorgulamak ve aklını kullanmak zorundadır.
Yoksa millet ve devlet olarak Türkler, geçmişte Anadolu‘da yer alan ve bugün ise yok olmuş milletler ve devletler mezarlığını boylama durumu ile karşı karşıya kalacaktır.
Şimdi artık görev ve seçim millet ve bireylerdedir.
Her zaman olduğu gibi:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın