1952’den bu yana, Amerika Türkiye ilişkileri, iki devlet arasındaki ilişkilerden ziyade, Amerika’nın, kendi ideolojisini, kendi yaşam tarzını, kendi para sitemini, ekonomik anlayışını, ülkemize ihraç ilişkileridir
Kısaca özetlersek, Küçük Amerika inşasından ibarettir.
Türkiye’de yapılacak bu inşaatın, yerli taşeronları olmaksızın inşası mümkün değildi.
İnşaatın taşeronları; Tarikatlar, Irkçı milliyetçiler, henüz sermaye birikimini tamamlamamış sermaye kesiminden oluşuyordu. 1950-52.
İnşaatın yapımında kullanılan temel harç; Soğuk Savaş Stratejisiydi.
Ruslar, Kars ve Ardahan istiyor. Boğazları işgal edecekti.
Rusya ve komünizm kokusu yaratılarak, Psikolojik Harp başlatıldı.
Hem devletin yapısının dönüştürülmesi hem de halkın dönüştürülmesi, sosyal mühendislik gerektiriyordu.
Ülkemiz ve devletinin bu şekilde dönüştürülmesi işine, solcular karşı çıkıyordu. Oldukça güçlü olan muhalefet ikna yoluyla yola gelecek gibi değildi.
Bu bir dönüşüm değil, ülkenin görünmez ellerle Amerika’ya teslimi operasyonuydu.
Birkaç darbe, binlerce operasyonlar ile yüzbinlerce solcu imha edildi. İmha olmayanlar korku ile mücadeleden çekildi.
İktidarlar, Amerikan 6.filosuna karşı, Dolmabahçe’de ikindi namazı kılanlara teslim edildi.
Amerika artık çok rahattı. Küçük Amerika kurulmuş, ABD’nin istediği, parasal, ekonomik, siyasi ve kültürel ortam oluşmuştu.
İktidar Amerika ile birlikte Suriye macerasına sürüklenmiş, iç sosyal yapı, gelir dağılımının çok aşırı eşitsizliği ile bozulmuş, yönetilemez konuma gelmişti.
Günümüze gelirsek.
Dünyada, Amerika’nın kurduğu kapitalizm, hiç olmadığı kadar büyük bir yapısal krizin içine düşünce, kuvvet dengeleri alt üst oldu.
Siyasal İslam’ın aşırı borçlanması, Suriye’de savaş, Suriye’de Rusya’nın varlığı, iktidarın çözümsüz konuların içine düşmesi, iktidarı, yeniden, Küçük Amerika dünyasına, dönemsisini zorunlu kıldı.
Amerika ile iyi ilişkilerin, ya da Amerika’nın ülkemizi istediği gibi yönetmesinin olmazsa olmazı, gladyonun yeniden işbaşı yapmasıyla mümkün olacağından, gladyonun ağa babaları başlarını göstermeye başladılar.
Üçüncü Dünya savaşını, Amerika ile birlikte karşılayacaksak, Amerikan ilişkilerinde olmazsa olmaz gladyonun rehberliği olacaktır.
Üçünü Dünya Savaşı olmayacaksa bile, Amerika ile iyi ilişkilerin ilk şartı, “gladyonun ülkemiz içinde rahat hareket etmesi” şartı önümüze geldi.
Tezkerede, yurt içinde, “yabancı asker bulundurma” şartının olması, Amerika’nın isteği doğrultusunda alınan bir karar diye düşünmek gerek.
Suriye’de, Suriye devleti ile anlaşmayan akıl, zorunlu olarak Küçük Amerika kurallarına uyacaktı. Öyle de yaptı.
6 Kasım 2021
Bir yanıt yazın