Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya ülkelerini kapsayan ve ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harflerinin bir araya gelmesiyle MIKTA olarak adlandırılan grup.
MİKTA’nın başlangıcı, 25 Eylül 2013’te New York’ta beş ülkenin Dışişleri Bakanları’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya dayanmaktadır. Bu beş ülkenin G20 üyesi olmaları, gelişmekte olan ülke kategorisinde bulunmaları, farklı yönetim biçimlerine rağmen çoğulcu bir sistemle yönetilmeleri, açık ekonomi yapısını benimsemeleri bu ülkelerin başlıca ortak özellikleridir. MIKTA ülkelerinin coğrafi olarak bulundukları kıtalar ise Asya (Endonezya ve Güney Kore), Amerika (Meksika), Avustralya (Avustralya) ve Avrupa’dır (Türkiye). Farklı dört kıtadan ülkelerin birleşmesiyle oluşturulan bu ittifak, uzaklıkların ve mesafenin gelişmekte olan ülkelerin işbirliği önünde bir engel teşkil etmediğini göstermesi bakımından önemlidir.
Konu ile ilgili yayınlanmış akademik bir çalışmayı sunuyoruz:
Küresel Politik Ekonomi’de Yükselen Orta Ölçekli Güçler: MIKTA Örneği
Doç. Dr. Gonca Oğuz GÖK Marmara Üniversitesi
Dr. Öğr. Üyesi Radiye Funda KARADENİZ Gaziantep Üniversitesi
Günümüz değişen dünya düzeni küresel politik ekonomide yerleşik batılı liberal normlara yönelik bir meydan okumayla karşı karşıya olduğu görülmektedir. Bu anlamda özellikle kalkınma konusunda liberal ve demokratik model, Çin merkezli “Pekin Konsensüsü” olarak da tanımlanan bir yeni alternative norm ile mücadele içerisine girmiş görünmektedir. Bu çalışma, değilen dünya düzeninde önemli aktörler haline gelen ve yükselen orta ölçekli güçler olarak adlandırılan MIKTA ülekelrinin ( Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya) 2000’li yıllarda uluslararası politik ekonomide material güçlerinde, fikirsel tercihlerde ve MIKTA oluşumuna yaklaşımlarında nasıl bir değişim olduğu sorusunu odağına alacaktır. Çalışma, MIKTA gruplaşması içeriisnde özellikle “sürdürülebilir kalkınma” konusunun ortak bir işbirliği alanı olarak ön plana çıktığını tespit etmektedir. Bununla birlikte MIKTA en azından şu zaman diliminde üye ülkelerin kendi iç sorunlarıyla mğücadele ediyor olmaları dolayısıyla küresel politik ekonomide etkin bir uluslararası işbirliği platformu olmaktan uzak bir görüntü ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yükselen Orta Ölçekli Güçler, MIKTA, Materyal Yetkinlik, Fikirsel Tercihler, Küresel Politik Ekonomi
GİRİŞ
İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan dünya düzeni 2008 krizi ile birlikte gerek ekonomik gerekse de siyasi alanlarda dönüşümün gerekliliğine işaret eden çeşitli meydan okumalarla karşı karşıya kalmıştır. Bu sürecin yarattığı belirsizlik döneminde ABD hegemonyasının gerileyişi ile birlikte bölgesel ve küresel düzlemlerde orta ölçekli güçlerin küresel meselelerde seslerini duyurabilecekleri imkanlar oluşmuştur. Bu süreçte ise G20 oluşumu sonrası ortaya çıkan orta ölçekli güç pratikleri içinde enformal diplomasinin resmi diplomasiden daha fazla tercih edildiğini görmekteyiz. 2013 yılında Meksika, Endonezya, Kore, Türkiye ve Avustralya’nın oluşturduğu MIKTA da yeni nesil orta ölçekli güç diplomasisi örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Henüz yeni kurulmuş bir enformel yapı olsa da MIKTA, yükselen orta ölçekli güç yazınında orta ölçekli güç diplomasisinin araçları, kapasitesi ve kısıtlılıkları çerçevesinde tartışmaların odağına yerleşmiştir. Cooper’a göre konu üzerinde çalışanların ortak kanısı MIKTA’nın gelişme aşamasında olduğu vurgulanmakta sınırlılıklarına rağmen orta ölçekli güç diplomasini test etmek üzere de (Cooper, 2016: 529) önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bu çalışma ise MIKTA (Meksika, Endonezya, Kore, Türkiye ve Avustralya) grubunun 2000’li yıllarda orta ölçekli güç rolünü nasıl üstlendiğini üye ülkelerin BM platformunda yaptığı konuşmaları çerçevesinde analiz edecektir. Bu amaçla Santikajaya (2016)’nın çalışmasından ilham alarak 2000-2017 yılları arasında MIKTA ülkelerinin
⦁ küresel yönetişimde üstlendikleri rolleri (niş diplomasi alanlarını),
⦁ uluslararası düzene yaklaşımları (revizyonist -reformist ekseninde) değerlendirilecektir.
Bunun için öncelikle uluslararası düzen tartışmaları çerçevesinde orta ölçekli güçlerin yeri analiz edilecek ve ardından MIKTA’nın küresel yönetişimdeki rolü değerlendirilecektir. Son olarak da bildiri MİKTA’nın potansiyel katkı alanları ile ilgili projeksiyonlardan bahsedecektir.
2000’li Yıllarda Düzen Tartışmaları, Küresel Yönetişim ve MIKTA’nın Yükselişi
2008 küresel ekonomik krizinden beri ABD’nin küresel hegemonyasının zayıflamasıyla birlikte ekonomik rekabet, sermaye birikimi, siyasi ve ekonomik etki kadar teknik ve materyal kapasite açısından da yeni güç odaklarının yükselişine tanıklık etmekteyiz ( Xing, 2016). Kutlay ve Öniş’in (2016) de belirttiği gibi 2004 ve 2014 yılları arasında gelişmiş ülkelerin GSMH oranları %54’ten %43’e düşmüştür.
2017 yılı verilerine göre günümüzde dünya ekonomisinin toplam üretim hacminin
%80’ini oluşturmaktadır ( Diez and Donnel, 2017).
Nye ve Acharya da askeri ve ekonomik güç kapasitesi açısından ABD’nin hala dünya sisteminde üstünlüğünü koruduğunu belirtmekte ( Acharya, 2017; Nye 2017) fakat, Zakaria gibi sanayi, finans, eğitim, sosyal ve kültürel alanlardaki güç dağılımının ABD dışı güçlere kaydığını belirtmektedir ( Zakaria, 2008). ABD’nin de hegemonyasını devam ettirme konusunda 2016’dan itibaren Trump döneminde küresel düzende hegemonyasını sürdürme konusunda istekli olmadığı ‘Önce Amerika’ söyleminde de görülmektedir ( (Hammond,2017; Narlikar, 2017). Hegemonik İstikrar Teorisi de güç ve liderlik konusunda otomatik bir bağlantı olmadığını, sistemdeki en güçlü devletin hegemon olarak hareket etmede istekli olmasının da gerekliliğinin altını çizmektedir (Keohane and Nye, 1977).
Amerikan hegemonyası sonrası dünya düzenindeki değişimler ‘Batı-sonrası Dünya Düzeni’ – ‘post-Western’ world order-(Stuenkel, 2016), Geri Kalanın Yükselişi-‘rise of the rest’ ( Zakaria, 2008), Karşılıklı Bağımlı Hegemonik Dünya-‘interdependent hegemonic world’(Xing,2016) ve Merkezileşmemiş Küreselleşme- ‘Decentralized Globalism’ (Buzan, 2011) gibi kavramlarla açıklanmaktadır. Acharya (2017) da ‘Çoklu Bileşen Dünya’-‘multiplex world’ kavramıyla dünya sisteminde ABD hegemonyasının zayıflamasıyla ortaya çıkan, güç ve liderliğin Batı dışı coğrafyalara da dağıldığı, ekonomik ve güvenlik alanlarında küresel sisteme fayda getirecek politika ve uygulamaların sadece tek bir güç ya da güçler topluluğu yerine çok çeşitli aktörlerce karşılandığı bir dönüşümden bahseder. Ortaya çıkan bu dönüşüm orta ölçekli güçlere küresel ve bölgesel düzlemde manevra alanı yaratmakta, ‘minilateral’(Naim, 2009) ve enformel örgütlenmeler çerçevesinde diplomatik gündemlerini sürdürme olanağı sağlamaktadır. Enformal diplomasinin dünya siyasetinde daha öne çıktığı da belirtilmektedir (Vezirgiannidou, 2013: 635-651). Kuşkusuz bu dönüşümde İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Bretton Woods sisteminin yarattığı kurumların küreselleşme ile birlikte dönüşen dünya düzeninde ortaya çıkan sorunlara yanıt verememesi de vurgulanması gereken bir durumdur.
Birleşmiş Milletler’in kuruluşunu takiben Avustralya ve Kanada gibi ülkeler uluslararası sistemde Savaş Sonrası düzeni korumak adına daha fazla rol üstlendiler. Geleneksel ya da İlk Dalga Orta Ölçekli güçler olarak bu ülkeler uluslararası kurumlar ve özellikle de BM çerçevesinde, arabuluculuk, barışı koruma ve koalisyon inşası gibi barış ve güvenliğin tesisi hususlarında roller üstlendiler (Cooper and Dal 2016: 517). Bu ülkeler kendilerine düzenin katalizörü ya da kolaylaştırıcısı olarak sorunlar karşısında küresel düzlemde arabulucu ve köprü inşacısı rolleri tanımladılar (Nolte, 2010: 892).
1970’lerde ve 1980’li yılların başında Bağlantısızlar Hareketi ile geliştirilen bağlar sonucunda üstlendikleri bu rollere normatif bir yaklaşım da getirdiler (Manicom and Reeves, 2014: 28). Robertson (2017:7) geleneksel orta ölçekli güçlerin bu rol tanımlamalarını ‘fonksiyonel tanımlamalar’ olarak açıklamaktadır zira söz konusu
güçler kendilerinin ayrı bir kategori olarak değerlendirilmesini ve savaş sonrası düzeni koruma ve sürdürme konusuna olan bağlılıklarının kendilerine ayrıcalık tanımasını istemişlerdir.
1990’larda orta ölçekli güç rolü, kural ve norm yaratmaya yönelik isteklilik kadar rejim ve kurum inşasına da odaklanmıştır. (Manicom and Reeves, 2014: 28) İkinci Dalga orta ölçekli güç diplomasisi olarak nitelendirilen bu dönemde Kanada’nın kara mayınlarına karşı yürttüğü kampanya ve Uluslarararası Ceza Mahkemesi’ni destekleme politikası öne çıkmıştır. Bu örneklerde ABD, Çin ve Rusya gibi büyük güçlerin davranışlarının aksine orta ölçekli bir gücün norm inşasına da tanıklık edilmiştir. (Cooper: 971) Böylece birinci ve ikinci dalga orta ölçekli güçler arasındaki temel farklılık ortaya çıkmaya başlamakta, ilk dalgadaki orta ölçekli güçler Savaş Sonrası ekonomik ve siyasi düzende arabulucu ve kolaylaştırıcı rol oynarken, ikinci dalgadakiler koalisyonlar kurarak mevcut düzenin yapısında reformu teşvik etmektedir. (Cooper and Dal: 520)
Orta Ölçekli Güçlerin 2000’li yıllarda G20’nin kurulması ile yeni bir döneme girdiği görülmektedir. (Parlar Dal and Kurşun, 2018) Üçüncü dalga orta ölçekli güçler olarak kategorize edilen devletler G-20 gibi oluşumların içinde büyük güçlerin oluşturduğu G7 ve BRICS gibi gruplaşmalardan ayrışanlardan oluşmaktadır. Bu bağlamda Meksika, Türkiye, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya her ne kadar G20 içinde yer alarak ekonomik büyüklüklerini ispatlasalar da, G20 içinde liderlik yapma kapasitesinden yoksun durumdadırlar.
Bu ülkeler G20 içinde ikinci bir kümeyi oluşturmakta ve MIKTA adıyla anılan bir enformel grubu oluşturmaktadırlar. (Colakoglu, 2016: 267-268) MIKTA ülkeleri ilk kez 2011’de biraraya gelmiş ve 2012’de G20 Dışişleri Bakanları’nın Meksika’daki toplantısında enformal bir toplantı gerçekleştirmişlerdir. BM Genel Kurulu’nun 2013 yılındaki toplantısında da MIKTA Dışişleri Bakanları ‘istikrar ve refah için dünya çapındaki çabaları destekleyerek çok taraflılığın güçlenmesi, bölgesel ve uluslararası meydan okumalara pragmatik ve yaratıcı çözümler geliştirmeyi kolaylaştırma ve küresel yönetişim yapılarında gerekli görülen reformların uygulanması’ noktalarında mutabık kaldıklarını ilan etmişlerdir. (Heenam: 72) 2014 Nisan’ında ise MIKTA Dışişleri Bakanları grubun küresel yönetişimdeki rollerini, çıkarlarını ve hedeflerini belirten ortak bir metni yayımlamışlardır. MIKTA’nın hedefi çok taraflı düzenin etkili bir şekilde işlemesi ve küresel yönetişimin zayıf kaldığı noktaları güçlendirebilmektir. MIKTA Dışişleri Bakanları, MIKTA’nın işlevsel bir ihtiyaçtan doğduğunu vurgulamaktadır. ‘İşlevsel ihtiyaç’ küresel ve bölgesel meydan okumalara karşı işbirliği, koordinasyon ve birlikte çalışmaya duyulan ihtiyacı ifade etmektedir. Ayrıca bölgesel sahiplenicilik olarak ifade edebileceğimiz regional ownership kavramını vurgulayarak MIKTA grubunun üyelerinin her birinin farklı bölgelerde stratejik konumda olmalarının bölgesel sorunların çözümünde aktif katkı sağlayacağını belirtmişlerdir.
Her ne kadar geleneksel orta ölçekli güç ve yükselen orta ölçekli güçlerin nasıl tanımlanacağı üzerinde bir uzlaşı olmasa da Orta ölçekli güç literatürüne bakıldığında yazarlar a) Materyal b) davranışsal c) düşünsel faktörlerin orta ölçekli güçlerin rol tanımlarını belirlediğine vurgu yaptığı görülür. (Chapnick, 1999: 73; Carr, 2014; Robertson, 2017; Dal and Kurşun, 2016, Parlar Dal, 2018) Bu farklı orta ölçekli güç tanımları, uluslararası ilişkiler alanında farklı kuramsal yaklaşımlar açısından değerlendirilebilir. Örneğin maddi güç kapasitesi Realizm kuramı, düşünsel ve kimliksel faktörler ise Soğuk Savaş sonrası gelişen konstrüktivizm kuramının odağında değerlendirilir. (Jordaan, 2003: 10)
İlk olarak materyal kapasite denilince, orta ölçekli güçlerin ne büyük ne de küçük ölçekte güçler olduğunu belirtmek gerekir. Wight’ın orta ölçekli güçlerin materyal kapasitesini askeri güç unsurlarına göre tanımladığını görmekteyiz. (Wight, 1987: 65; Reeves 2014: 28) Ancak materyal güç unsurlarından coğrafya, nüfus, askeri harcamalar ya da diplomatik kapasitenin hangisinin bir gücü orta ölçekli olarak tanımladığı noktasında bir uzlaşı yoktur. (Manicom and Reeves, 2014: 28)
İkinci olarak Cooper’a göre (2015:35), orta ölçekli güçleri büyük ve küçük ölçekteki güçlerden ayıran temel özellik materyal kapasitelerinden ziyade spesifik ve esnek davranışlarıdır. Orta ölçekli güç diplomasisi uluslararası sorunlara çoktaraflı çözümler üretme eğilimindedir. (Beeson, 2011: 564) Evans’a (2011) göre bu tür diplomasi niş diplomasisi olarak nitelendirilmekte, bir diğer deyişle herhangi bir spesifik küresel sorunun çözümü konusunda katalizör ya da lider rolünü üstlenmesini ifade etmektedir. (Manicom and Reeves, 2014: 31)
Orta ölçekli güçler kendilerini uluslararası kurumların bir parçası olarak görmekte ve bu kurumları geliştirmeyi hedeflemektedir. (Weng and French, 2013: 992) Konu bazında bakıldığında çıkarları farklılık gösterse de hiçbiri yeni meydan okumalar karşısında kuralsızlığı savunmaz. (Wright, 2015: 20) Dolayısıyla hepsinin ortak çıkarı sağlıklı işleyen bir uluslararası düzenin tesisidir. Bu nedenle de çoğu BM’nin varlığını devam ettirmesini uluslararası düzen açısından kıymetli bulmaktadır. (Santikajaya, 2016: 567)
Üçüncü olarak bir devletin kendisini orta ölçekli güç olarak tanımlamasında düşünsel olarak bu rolü üstlenmesini de gerektirir. (Carr, 2014: 70-84; Robertson, 2017; 7) Manicom and Reeves, Avustralya örneğinden yola çıkarak orta ölçekli güç tanımlamasında bu özelliğin önemini vurgulamaktadır. Chapnick orta ölçekli güç olma söyleminin taşıdığı önemi vurgularken (Chapnick: 206), Efstathoulos (2017) da bu kavramın uluslararası ilişkilerde arzu edilen rolleri üstlenmek için araçsal bir işlevi olduğundan bahseder.
Tüm bu tartışmalara rağmen MIKTA gibi yeni orta ölçekli güç gruplaşmaları Batı hakimiyeti dışında küresel yönetişim kurumlarına katkı yapacak yeni alanlarda açılım getirmektedir.
2000’li Yıllarda MIKTA
MIKTA ülkelerinin uluslararası sistemdeki maddi güç kapasitelerine baktığımızda 2000’li yıllarda ekonomik büyüme hızları açısından benzerlikler ancak kalkınma açısından farklılıklar taşıdığı görülmektedir. (Cooper,2015:101) MIKTA İnsani Kalkınma Endeksi’ne göre farklı uçlarda yer alan Avustralya ve Endonezya’yı biraraya getirmektedir. Sadece coğrafi olarak farklı bölgelerde yer almaları değil, aynı zamanda hiçbirinin nükleer kapasiteye sahip olmaması BRICS gibi oluşumlardan farklılıklarını ortaya koymaktadır.
MIKTA ülkelerinin küresel yönetişimde nasıl bir rolü olduğunu analiz etmek için üye ülkelerin 2000’li yıllarda BM düzleminde uluslararası sistemi nasıl algıladıkları ve burada kendilerine nasıl bir rol üstlendikleri ve ikinci olarak da niş diplomasi alanı olarak belirledikleri konularda söylemlerini pratiğe nasıl döktükleri veya dökemedikleri mercek altına alınacaktır. 1 Aşağıdaki Tablo 2 MIKTA ülkelerinin BM Genel Kurul konuşmalarındaki söylemlerinin analizine dayanarak dünya düzenine yaklaşımlarını özetlemektedir.
Tablo 2 : MIKTA Üyelerinin Uluslarararası Düzene Yaklaşımları ve Rol Kavramsallaştırmaları
MIKTA Ülkeleri | Uluslararası Düzene Yaklaşımları | Üstlenilen Rol |
Endonezya | Yumuşak Revizyonist Reformcu | Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında köprü Gündem Belirleyici |
Güney Kore | Yumuşak Revizyonist Reformcu | Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında köprü Gündem Belirleyici |
Türkiye | Yumuşak Revizyonist Reformcu | Gündem Belirleyici İnsani Aktör Çoktaraflı Aktör Yükselen Bağışçı Sorumlu Devlet |
Meksika | Reformcu | Köprü İnşacı Ekonomik Güç Çoktarafı Aktör |
Avustralya | Entegrasyoncu Düzen Yanlısı | İyi Uluslararası Vatandaş Yaratıcı Orta Ölçekli Güç Ekonomik Güç |
Bu tablodan görüleceği üzere MIKTA’nın tüm üyeleri mevcut uluslararası düzenin reforme edilmesi yönünde duruş sergilemektedir. Burada dikkat çeken Avustralya’nın, Meksika, Türkiye, Kore ve Endonezya’ya kıyasla bu konuda daha çekingen davranmasıdır. Burada üçüncü dalga orta ölçekli güçlerin geleneksel orta ölçekli güçlerden farkı da ortaya çıkmaktadır. Yine bu tabloda belirtildiği gibi MIKTA üyeleri ‘gündem belirleyici’, ‘gelişmekte ve gelişen ülkeler arasında köprü olma’, ‘insani aktör’ ve ‘ network gücü’gibi rolleri üstlenmektedir.
Türkiye’nin BMGK’da 2000 ile 2017 yılları arasında yaptığı konuşmaları analiz ettiğimizde Ankara, her fırsatta BM’nin uluslararası düzen açısından taşıdığı önemi vurgulamakta ve çoktaraflılığı güçlendirmeye olan bağlılığını ifade etmektedir. MIKTA Türkiye’nin yükselen orta ölçekli güçler ve geleneksel güçler ile büyük güçler arasında işbirliğini oluşturacak yeni bir alan yaratarak küresel statüsünü yeniden oluşturmasına olanak tanımaktadır. (Dal and Kurşun: 626)
MIKTA kurulmadan önce üyeleri yukarıda belirttiğimiz niş alanlarında amaçlarını kendi önceliklerine göre tanımlamışlardır. Ancak G20 içinde ikinci küme kategorisinde yer almaları onların etki gücünü sınırlayarak bu hedeflerine tek başlarına ulaşmalarına engel yaratmıştır. Dolayısıyla MIKTA sayesinde G20 içinde daha aktif hale gelmelerine ve küresel sorunlar karşısında küresel bir vizyon geliştirmelerine olanak tanınmıştır. (Çolakoğlu,2018) 2014 Dışişleri Bakanları buluşmasında 2015 için vizyon geliştirilmiş, sağlık yönetişimi, altyapı iyileştirme, doğal afetlerden oluşan risklerin yönetimi ve insani yardım gibi niş alanlarında işbirliği yapılması ön plana çıkarken, 2017 toplantısında ise terörle mücadele, güvenlik, ticaret ve ekonomik işbirliği, enerji, sürdürülebilir kalkınma, cinsiyet
eşitliği, barışı koruma ve iyi yönetişim gibi alanlarda ortak hareket etmenin önemi vurgulanmıştır. Fakat bu alanlarda ifade edilen işbirliği niyetinin söylemden pratiğe nasıl dönüşeceği noktasında soru işaretleri bulunmaktadır.
İlk olarak MIKTA’nın küresel yönetişim sorunlarında BRICS gibi diğer gruplar kadar seslerini yükseltemediğini görmekteyiz. Bunda Çolakoğlu’nun da belirttiği gibi MIKTA üyelerinin 2016 yılından beri kendi iç siyasetlerine dair sorunlarla baş etmeye çalıştığı bu nedenle de MIKTA’ya yeterince vakit ayıramamış olması etkilidir. Güney Kore başkanlık sorunları ile uğraşırken, Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı etkileri bertaraf etmek ve de Suriye savaşından kaynaklı sorunlarla ilgilenmek zorunda kalmıştır. Keza Avustralya ve Endonezya ülkelerindeki seçimlere enerji harcarken, Meksika da ABD’nin Trump yönetiminin Meksika politikalarıyla başetmek durumunda kalmıştır. (Çolakoğlu, 2017) Başka bir deyişle, MIKTA üyelerinin dikkati ortak niş alanlarında kurumsal işbirliği geliştirme konusunda niyet olmasına rağmen bunu pratiğe dökecek kararlılık ve enerjiden yoksun kalmıştır. Bu nedenle MIKTA’nın küresel yönetişime son yıllarda somut politika çıktısı olarak ne kadar katkı sağladığını analiz etmek güçtür.
MIKTA’nın küresel yönetişime beklenen katkılarının henüz yetersiz olmasının ikinci bir sebebi ise kurumsal yapısı ile ilişkilidir. Örneğin BRICS gibi kendi kalkınma bankası ile bağımsız finansal gücünün olmayışı, sekreterya eksiliği ile bürokratik yapısının yetersiz oluşu gibi nedenlerle üyelerinin belirtilen niş alanlarında politikalarını uyumlaştıracak bir yapısı yoktur. MIKTA’nın resmi internet sitesinde görüleceği üzere Grup, terörizmden Ebola salgınına kadar çeşitli küresel sorunlar hakkında duyarlı olduğunu gösteren açıklamalar yayımlamakta, ancak henüz somut olarak koordine edilmiş politika çıktılarından söz etmek mümkün değildir.
SONUÇ
ABD hegemonyasının zayıflamasıyla birlikte ortaya çıkan düzen tartışmaları ekseninde yükselen orta ölçekli güçler yeni bir ilgi odağı haline gelmiştir. Bremmer ve Roubini (Bremmer and Roubini, 2011) ‘G-Sıfır Yönetişimi’ kavramsallaştırmasıyla ABD hegemonyası sonrası dünya düzeninde uluslararası makroekonomik politikaların koordinasyonu, finansal düzenleme reformu, ticaret politikası ve iklim değişikliği gibi konularda herhangi bir hegemon baskısı olmadan ortak politikalar üretilmesinde yaşanacak sorunlara dikkat çekmekte, düzenin geleceği hakkında kötümser bir tablo çizmektedir. Buna karşın Acharya ve Stuenkel ise Batı- Sonrası dünya düzeninin beklendiği gibi istikrarsız bir düzen yaratmayacağı aksine neoliberal düzenin yeni aktör ve yaklaşımları da içerecek şekilde dönüşeceğini belirtmektedirler. (Stuenkel, 2016: 277) İşte bu dönüşümün yaşandığı belirsizlik döneminde Öniş’in tanımlamasıyla Endişe Çağı’nda orta ölçekli güçler de kendilerine seslerini duyurabilecek yaşam alanları açmaya çalışmakta, bunu da enformel diplomasi kanalları yoluyla gerçekleştirmektedir.
MIKTA da bildiride vurguladığımız gibi küresel sistemde ortaya çıkan sorunlara benzer yaklaşımlar sergileyen, sistemi kökünden değiştirmek yerine eksikliklerini giderecek reçeteler sunmayı hedefleyen ve orta ölçekli güç kimliklerini kendi bölgesel ve küresel çıkarları için araçsal olarak da kıymetli bulan ülkelerden oluşmaktadır. Bu ülkeler sadece maddi kapasiteleri ile değil aynı zamanda düşünsel faktörler etkisinde orta ölçekli güç davranışları sergilemektedir. Fakat, MIKTA’nın terörle mücadele, güvenlik, ticaret ve ekonomik işbirliği, enerji, sürdürülebilir kalkınma, cinsiyet eşitliği, barışı koruma ve iyi yönetişim gibi alanlarda ifade edilen işbirliği niyetinin söylemden pratiğe nasıl dönüşeceği noktasında soru işaretleri bulunmaktadır.
Çolakoğlu’nun (2018) da altını çizdiği gibi MIKTA’nın orta ölçekli güçler için daha etkili ve verimli bir küresel yönetişim modeli olması için seçtikleri niş diplomasi alanlarında yaratıcı bölgeselcilik, sorun çözücü ve köprü inşacı rollerine odaklanmalıdır.
References
A. Kuo, Mercy. “The End of American World Order, Insights from Amitav Acharya”. The Diplomat. 2016. (available at: end-of-american-world-order/)
Acharya, Amitav. “After Liberal Hegemony: The Advent of a Multiplex World Order”. Ethics and International Affairs, 31,2017.( available at )
Bremmer, Ian and Roubini, Nourel. “A G-Zero World”. Foreign Affairs. Vol.90. Issue 2. March-April 2011.
Buzan, Barry. “A World Order Without Superpowers : Decentred Globalism”.
International Relations, 25,1, 2011,p.3-25.
Carr, A., “Is Australia a Middle Power? A Systemic Impact Approach.” Australian Journal of International Affairs, 68 (1), 2014, p.70–84.
Çolakoğlu, Selçuk. “Is MIKTA sustainable as a middle power grouping in global governance?”. Diplo, 11 July 2017.( available at: governance )
Çolakoğlu, Selçuk. “MIKTA: A global vision of Middle Powers”. Eurasia Review, Expert Opinion. 2015.( available at : )
Colakoglu, Selcuk. “The Role of MIKTA in Global Governance: Assessments & Shortcomings”. Korea Observer, Vol. 47, 2,2016 ,p. 267-290.
Colakoglu, Selçuk. ‘Has MIKTA augmented the global governance role of middle powers?, The Global, 29 May, 2018.
Cooper, Andrew . “Testing middle power’s collective action in a world of diffuse power”. International Journal Vol. 71(4), 2016, p. 529–544.
Cooper, Andrew and Dal, Emel Parlar. “Positioning the third wave of middle power diplomacy: Institutional elevation, practice limitations”, International Journal, 71, 4, 2016, p.516-528.
Cooper, Andrew F., Higgott, Richard A. and Nossal, Kim Richard. Relocating Middle Powers: Australia and Canada in a Changing World Order. Vancouver: UBC Press. 1993.
Cooper, Andrew. “G20 Middle Powers and Initiatives on Development”. In: Jongryn M. (eds) MIKTA, Middle Powers, and New Dynamics of Global Governance: The G20’s Evolving Agenda. Asan-Palgrave Macmillan Series. Palgrave Pivot, New York, 2015.
Cooper, Andrew. “Recalibrating Middle Power Diplomacy: The Changing ‘Soft Power’ Brands of Republic of Korea and Canada in Comparative Perspective”. EAI Middle Power Diplomacy Initiative Working Paper 11. 2015.
Cooper. “Squeezed or Revitalized? The Middle Power model, the G20, and the evolution of Global Governance”, Paper presented at the Madrid 2012, XXll World Congress of Political Science, July 8-12 (available at:
Cox, Robert. “Middlepowermanship, Japan, and the Future World Order”.
International Journal, 44, 1989,p.823-862.
Dal, Emel Parlar and Kurşun, Ali Murat. “Assessing Turkey’s Middle Power Foreign Policy in MIKTA: Goals, Means and Impact”, International Journal, Vol. 71(4), 2016, p.608–629.
Dal, Emel Parlar and Kurşun, Ali Murat. ‘Turkey in the UN Funding System: A Comparative Analysis with the BRICS Countries (2010-2013), Middle Powers in Global Governance, The Rise of Turkey, Emel Parlar Dal (ed.), Palgrave, Macmillan, 2018.
Dal, Emel Parlar and Kurşun, Ali Murat. ‘Assessing Turkey’s New Global Governance Strategies: The G-20 Example’, Middle Powers in Global Governance, The Rise of Turkey, Emel Parlar Dal (ed.), Palgrave, Macmillan, 2018.
Dal, Emel Parlar. ‘Profiling Middle Powers in Global Governance and the Turkish Case:An Introduction’, Middle Powers in Global Governance, The Rise of Turkey, Emel Parlar Dal (ed.), Palgrave, Macmillan, 2018.
Dal, Emel Parlar. “Assessing Turkey’s “Normative” Power in the Middle East and North Africa Region: New Dynamics and their Limitations”. Turkish Studies, Vol. 14, No. 4,2013,p.709-734.
Darmosumarto, Santo. Indonesia and the Asia-Pacific: Opportunities and Challenges for Middle Power Diplomacy. German Marshall Fund Policy Brief. July 2013. 1373398834Darmosumarto_Indonesia_Jul13.pdf
Diez, Susana Garcia and Daniel O’Donnel, G-20 in Figures, Summit of the G-20 States in Hamburg 2017, Federal Statistics Office of Germany, June 2017.
Engin, Belma and Baba, Gürol. “MIKTA: A Functioning Product of “New” Middle Power-ısm?” Uluslararası Hukuk ve Politika, Cilt: 11. Sayı: 42, 2015, pp 1-40.
Evans, Gareth . “Middle Power Diplomacy”, Chile Pacific Foundation, Santiago, 29 June 2011,( available at )
Fealy,Greg and White, Hugh. “Indonesia’s ‘Great Power’ Aspirations: A Critical View”. Asia & the Pacific Policy Studies. vol. 3, no.1, 2016,p. 92–100
Gilley, Bruce and O’Neil, Andrew. Middle Powers and the Rise of China, Georgetown University Press. 2014.
Gramsci, Antonio. Prison Notebooks, Edited and translated by Joseph A. Buttigieg and Antonio Callari Columbia University Press, January 2011.
Green, Michael J.. “Korean Middle Power Diplomacy And Asia’s Emerging Multilateral Architecture”. in The Korean Pivot, The Study of South Korea as a Global Power. Center for Strategic and International Studies. July 2017.
Heenam, Choi. “Middle Power Cooperation and Related Issues in the G20”, In: Jongryn M. (eds) MIKTA, Middle Powers, and New Dynamics of Global Governance: The G20’s Evolving Agenda. Asan-Palgrave Macmillan Series.
Palgrave Pivot, New York, 2015.
Herzog, Marc and Robins, Philip. The Role, Position and Agency of Cusp States in International Relations, Routledge,2014
Holbraad, Carsten. Middle Powers in International Politics, London: Mac Millian Press,1984.
Humanitarian Assistance Report,2016 (available at content/uploads/2016/06/Global-Humanitarian-Assistance-Report-2016.pdf )
Ikenberry, John. “American leadership may be in crisis, but the world order is not”.
Foreign Affairs. 27 January 2016.
Jordaan, Eduard. ‘The concept of a middle power in international relations: distinguishing between emerging and traditional middle powers’, Politikon, 30:1, 2003,p.165-181
Keohane, Robert. After Hegemony: Cooperation and Discord in the World Political Economy. Princeton University Press: 1984 (2005 Edition).
Maihold, Günther. “Mexico: A leader in search of like-minded peers”, International Journal , Vol. 71(4),2016,p. 545–562
Manicom, James and Jeffrey Reeves, “Locating Middle Powers in International Relations Theory and Power Transitions”, International Affairs, Volume 89, Issue 3. 2013, p. 635-651.
Mi-Kim, Sung. South Korea’s Middle Power Diplomacy: Changes and Challenges. Chatham House Asia Programme. Research Paper: 5, June 2016
Naim, Moises. “Minilateralism”. Foreign Policy. 2009. ( available at )
Narlikar, Amrita and Kumar, Rajiv. “From Pax Americana to Pax Mosaica? Bargaining Over a New Economic Order”. The Political Quarterly. Vol. 83, No:2. 2012, p.384-394.
Nolte, Defley. “How to compare regional powers: analytical concepts and research topics”, Review of International Studies, Vol. 36, No. 4 (October 2010), pp. 881-90.
Oguz Gok, Gonca and Dal, Emel Parlar. “Understanding Turkey’s Emerging “Civilian” Foreign Policy Role in the 2000s through Development Cooperation in the Africa Region”. Perceptions. 21. 3-4, Autumn-Winter 2016. pp. 67-100.
Oguz Gök, Gonca. “Tracing the Shift in Turkey’s Normative Approach towards Order through the debates in the UN”, Perceptions, Vol. 19, Number 4, Winter 2014, p.77- 106.
Gonca Oğuz Gök and Radiye Funda Karadeniz, ‘Analysing ‘T’ in MIKTA: Turkey’s Changing Middle Power Role in the United Nations’, Middle Powers in Global Governance : The Rise of Turkey, Emel Parlar Dal (ed.), Palgrave, 2018, s. 133- 163.
Öniş, Ziya and Kutlay, Mustafa.“The dynamics of emerging middle- power influence in regional and global governance: the paradoxical case of Turkey,
Australian Journal of International Affairs,71,2, 2016,DOI: 10.1080/10357718.2016.1183586,p.164-183.
Santikajaya, Awidya. “Walking the middle path: The characteristics of Indonesia’s rise”. International Journal, Vol. 71(4) , 2016, p.563–586.
Schiavon, Jorge A. and Domínguez, Diego. “Mexico, Indonesia, South Korea, Turkey, and Australia (MIKTA): Middle, Regional, and Constructive Powers Providing Global Governance”. Asia and the Pacific Policy Studies. Vol.2, No.2, 2016, p.495-504.
Sohn, Yul. “Searching For a New Identity: South Korea’s Middle Power Diplomacy” ,Policy Brief. No: 212 2015
Stockholm Peace Institute, Military Expenditure Database, Data for all countries from 1988-2016 in constant (2015) USDhttps://www.sipri.org/sites/default/files/Milex- constant-2015-USD.
Stuenkel, Oliver. “The Post-Western World and the Rise of a Parallel Order”. The Diplomat. 2016. rise-of-a-parallel-order/
Teo, Sarah,‘Middle power identities of Australia and South Korea: comparing the Kevin Rudd/Julia Gillard and
Lee Myung-bak administrations’, The Pacific Review, 2017,DOI: 10.1080/09512748.2017.1371210, p.1-19.
United Nations Statistics Division, Population and Vital Statistics Report, Population, latest available census and estimates (2015 – 2016) Last updated 2 November 2017 Available at
Vezirgiannidou, Sevasti-Eleni, “The United States and Rising Powers in a Post- Hegemonic Global Order”,International Affairs, Vol.89,Issue 3,May 2013,p.635- 651.
Wang, Hongying and French, Erik. “Middle Range Powers in Global Governance”.
Third World Quarterly. 34:6, 2013, p.985-999.
Watson, Iain. “Global Korea: Foreign Aid and National Interests in an Age of Globalization”. Contemporary Politics, 17,1,2011, p.53-69.
Weiss, Thomas. “Rising Powers, Global Governance, and the United Nations”.
Rising Powers Quarterly Volume 1, Issue 2, 2016, p. 7-19.
Wilkins, Thomas S. “Australia: A Traditional Middle Power Faces the Asian Century “. (in) Gilley, Bruce and O’Neil, Andrew. (ed.) Middle Powers and the Rise of China. Georgetown University Press. 2014.
Wright, Thomas. “Middle Powers and the Multilateral Pivot”. In: Jongryn M. (eds) MIKTA, Middle Powers, and New Dynamics of Global Governance: The G20’s Evolving Agenda. Asan-Palgrave Macmillan Series. Palgrave Pivot, New York, 2015.
Xing, Li. “The Nexus between the Emerging Powers and the Existing World Order: Interdependent Hegemony”. Op-Ed. Rising Powers Project. 2016. (available at: interdependent-hegemony/ )
Zakaria, Fareed. “The Post-American World” The New York Times. 2008 (available at entCollection=Books&module=RelatedCoverage®ion=Marginalia&pgtype=artic le )
“MIKTA as a force for Good”. Daily Sabah. 2014.
MIKTA Official Web Site
Bir yanıt yazın