İklim değişikliği dünyanın sonu mu?..

Bazı bilim insanlarının iklim değişikliği konusundaki endişeleri şu:

“İklim değişikliği konusunda ciddi önlem alınmazsa bu dünyanın sonunu getirebilir.”

G-20 liderlerinin Roma’da buluşması ve Glaskov’da konuyu masaya yatırmasının ana nedeni işte budur. Soruna çözüm aranıyor.

İklim değişikliği nasıl düzeltilebilir. Biz, bugünkü yazımızda buna yanıt bulmaya çalışacağız.

Karbon emisyonları nedeniyle okyanuslar aside dönüşüyor. Asit, istiridye kabuklarını eritiyor ve küresel kıyılara saldırıyor – okyanus sularından dünyadaki tüm araçların havaya püskürttüğünden daha fazla karbondioksit emerek ekosistemlere zarar veriyor.

Virginia’nın doğu kıyısındaki ağın içinde iklim değişikliğine güçlü bir yanıt var.

Bilimadamları bu istiridyeleri bir deniz çayırı yatağına batırararak, doğal olarak karbondioksiti emen su altı bitkilerinin onları koruyup korumayacağını görmek istedi. Okyanuslar fosil yakıt kullanımı yüzünden daha sıcak ve daha asitli hale geliyor.

Ve bu sadece istiridyelere değil, etraflarındaki bereketli ekosistemlere de zarar veriyor.

İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli’nden Michael Oppenheimer, “Atmosfere saldığımız karbondioksitin okyanusta kısmen çözülmesi ve zayıf bir asit oluşturması nedeniyle asitlenme meydana geliyor. Kabuk oluşturan herhangi bir canlının işi daha asitli bir okyanusta çok daha zor” diyor.

Bu durumun deniz yaşamı ve dünya balıkçılığını ayakta tutan hassas besin zincirleri üzerinde yıkıcı bir etkisi var.

Pteropod denilen minik deniz salyangozları dünyanın tüm okyanuslarında mevcut ve somon balığı başta olmak üzere birçok önemli balık için değerli bir besin kaynağı.

Ancak asitli okyanus sularında salyangozların kabukları çözülüyor.

Bilimadamları, genellikle iklim değişikliğinin önemli bir unsuru olan okyanus asitlenmesini inceliyor.

Virginia Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Profesör Emily Rivest, istiridyeler üzerinde deneyler yapıyor.

Rivest, “Larvalar üzerinde en çarpıcı etkileri ısınma ve asitlenme kombinasyonu yapıyor. Bu nedenle, kabuklarını düzgün bir şekilde oluşturamıyorlar. Aynı zamanda yemek de yemiyorlar” diyor.

Deneyler Chesapeake Körfezi’nde su ürünleri yetiştiriciliğine destek olmayı amaçlıyor.

Büyük haliç, kısmen şiddetli yağmurlar ve gübre akışının neden olduğu “kıyı asitlenmesine” maruz kalıyor.

Michael Congrove’un ticari bir istiridye kuluçkahanesi var.

Congrove, “Her şeyin gerçekten zorlaştığı dönemler, su kalitesinin düşük olduğu, filtreleme çözümlerimizle çözemediğimiz ve üretimimize gerçekten zarar verebilecek günler yaşadığımız zamanlar” diyor.

Bu adımlar başarısız olursa Brandon Eanes gibi istiridye çiftçileri risk altında. Eanes, toptan satış için kuluçkahanelerden tohum satın alıyor.

Eanes, insan kaynaklı iklim değişikliğine şüpheyle bakıyor. Ancak son 10 yılda bir şeylerin değiştiğini de kabul ediyor.

Eanes, “Aralık ayında yetişen istiridyelerimiz var, bu normal değil. Fazla büyümüyorlar ama havalar ısındıkça takvimin değiştiğini düşünüyorum. İklim değişikliği insan yapımıysa, umarım insanlar olumsuz etkileri olan şeyleri yapmayı bırakacak kadar akıllı davranır” diyor.

Haziran ayının sonunda yaşanan rekor düzeydeki sıcak hava dalgasının yıkıcı etkileri oldu.

Hakai Enstitüsü’nden deniz ekoloğu Alyssa Gehman, en az bir milyar midyenin öldüğünü söylüyor.

Bilimadamları ‘buna alışın’ diyor. Etkileri, kabuklu deniz hayvanlarının ötesine geçerek turizm için kritik öneme sahip deniz yaşamına kadar uzanacak.

Oppenheimer, “Güney Florida’dan başlayarak, Meksika Yucatan’ın bazı bölümleri ve Karayipler’in çoğu ve Pasifik’in bazı bölümleri olmak üzere mercanların sağlığının açıkça azaldığı yerlerde bulundum” diyor.

Peki ne yapılabilir?

Deniz çayırı alanımıza geri dönelim.

NOAA Okyanus Asitleştirme Programı Direktörü Libby Jewet, “Deniz otlarının büyümesini teşvik edebilirseniz, gerçekten yararlı olabilirler. Örneğin, çevrelerinde büyüyen mercanlara yararlı olduklarını biliyoruz. Gerçek çözümse, dünya genelinde emisyonları azaltmak” diyor.

Küresel liderler için çok büyük bir sorun ama bu Todd Janeski’yi küçük adımlar atmaktan alıkoymuyor.

Janeski, Virginia Commonwealth Üniversitesi ile birlikte, istiridye habitatını kendi kabuklarını geri dönüştürerek eski haline getirmeyi hedef alan çok taraflı bir çaba içinde.

Janeski, “Bu istiridye larvaları o kabuğun üzerinde büyüyor ve onları restorasyon projelerine koyuyoruz. Suyun berraklığında iyileşme görüyoruz; yakınlarda su bitkileri görüyoruz. İstiridyeler için bu habitatı yaratarak diğer hayvanlar için de yaşam alanı elde ettik” diyor.

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz

Bazı bilim insanlarının iklim değişikliği konusundaki endişeleri şu: - buluz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir