Erdal İnönü’nün Ölüm Yıldönümünde Saygıyla Anılmasının Önemi ve Anlamı
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ,
Çukurova Üniversitesi, iortas@mail.cu.edu.tr
Bugün zarafet sahibi insan, bilim insanı, politikacı ve ülkenin kurucu liderlerinden İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü’nün 13. ölüm yıl dönümü.
Yaygın Medyada Erdal İnönü hakkında çok sayıda önemli özellikleri anlatıldı. Erdal İnönü ölümü sonrası toprağa verilirken, yaygın medyada şunların yazıldığını okumuştuk.
- En nazik siyasetçi. Bilge kişi. Mütevazı. Esprili. Uygar. Saygın. Dürüst. Hoşgörülü. Güler yüzlü. Zarif. Centilmen. Bilim adamı. Seviyeli. Erdemli. Kucaklayıcı. Uyumlu. Entelektüel. Vatanperver. Sözde değil özde demokrat. Koltuğunu bırakabilen. Konuşmaktan çok dinleyen. TBMM’sinde fizik problemleri çözen lider.
- Bilgiliydi. Akla ve bilime inanıyordu. Alçakgönüllüydü. Hoşgörülüydü. Uzlaşmacıydı. Güler yüzlüydü. İnsan sevgisiyle doluydu. Kavgacı değil, barışçıydı. Bölücü değil, birleştiriciydi.
- Çok boyutlu bir insandı. Bilim adamı. Mizahçı. Siyasetçi. Yazar. Artık onun gibi biri bir daha yetişmez. Erdal İnönü efsaneleşti.
Ölüm dönümlerinde her yıl giderek daha çok kişi tarafından anılan Erdal İnönü’nün önemi şimdilerde daha mı çok anlaşılıyor sorusu gündeme geliyor. Bilim insanı olarak yurt dışında fizik bilimi alanındaki çalışmaları ile tanınan bir bilim insanı. Ülkemizin Siyaset Yapma Biçimini Benimsemedi ve Siyaset Yapmaktan AyrıldıSiyasete toplumun talebi ile katılmıştı. Ancak siyasetin bilinen jargonu ile bilim insanı kültürü ile yetişmiş Sayın İnönü’nün konuşması, davranışı ve çıkışları birbirine uymuyordu. Çoğu zaman lider özellikleri tanımlanırken Sayın İnönü ve toplumu harekete geçiremediği nezaketli ve sade duruşu önemsenmekle birlikte yetersiz görülmüştü. Erdal Bey siyasetin yapılış biçiminin kendisinin kültürüne uygun yapılmadığını bildiği için siyasi yaşamına kendi isteği ile son verdi. Tekrar bilimsel çalışmalarına döndü.Erdal Bey söz söyleyerek şirin gözükmek yerine kişinin duruşu ve yaptıklarının önemli oluğunu belirtiyordu.Erdal Bey ile bilim tarihi konusunda e-posta üzerinden tanıştım, daha sonra Çukurova Üniversitesine geldiğinde Araştırma Çiftliği ve işletmelerini gezdirdim. Çok hoş sohbet ettik. Gerçekten küçük işlerin insanı olmadığını yaşamı ve davranışları ile her an gösteriyordu.Bugün geriye baktığımızda ülkemizin içeride ve dışarıda yaşadığı sorunlar, siyasetin yapılma tarzı ve ağırlaşan yaşam koşuları Sayın Erdal İnönü ve babası İsmet İnönü’nün devlet insanı ve yönetim anlayışlarının önemini daha iyi anlamımızı sağlıyor.Toplumun gözünden, mevcut siyaset ve siyaset yapma biçiminin artık tercih edilmediği anlaşılıyor. Kararsızların oyunun siyasi partilere olan eğilimin çok üstünde olması sanırım bir mesaj veriyor. Ancak hayatın her olayı ve algısı siyasi olduğu için siyasetsiz olamaz. Siyaset gibi halka hizmet işlevi olan ulvi bir mekanizmayı siyasetçilerin günübirlik çıkar ilişkilerine heba etmemeleri önemli. Farklı görüşlerin olması yaralı ve geliştirici. Sayın İnönü’nün sanırım bu anlamda halkın içinde bir insan olarak, halkın hizmetinde bir politikacı olarak toplumun önüne çıkmış olması anlamlıydı. Dış Siyasete Baba İnönü’nün Duruşu Bağımsızlıkçıydı, İçeride ÖzgürlükçüGünümüzde yaşadığımız dış politika sorunları özellikle de ABD ile 1960’lı yıllarda Kıbrıs konusunda yaşanan sorun sonrası ABD başkanı Johnson’un İsmet İnönü’ye yolladığı ünlü mektuptaki tehditlere yazdığı yanıtta ‘Yeni bir dünya kurulur, Türkiye’de oradaki yerini alır ‘diyebilmiş ve böylece bağımsız bir devletin emperyalistlere karşı bağımsızlıkçı duruşunu ve kararlılığını göstermişti.İsmet İnönü, vatanımızı sömürgeci devletlerden temizledikten sonra yeni Türkiye Devleti’nin kurulup ertesinde Cumhuriyet ilan edilmesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm dünya devletleri arasında layık olduğu yere getirilmesinde Mustafa Kemal ile birlikte tarihe damgasını vuran ikinci kişiliktir. Askeri ve diplomatik görevleri bittikten sonra da Türkiye demokrasisi için önemli görevler üstlenmiştir. Görevi süresince, Türk demokrasisi ondan çok şey öğrenmiştir. İsmet İnönü’nün Atatürkçü, devrimci düşünceleri yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin mihenk taşlarını oluşturmuştur. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ona verdiği “Milli Şef” lakabı, onun bu ülke için ne kadar büyük ve değerli bir insan olduğunun en büyük göstergesidir. Milli Şef’in ‘Bu ülkede ne zaman namuslular, namussuzlar kadar cesur olursa işte o zaman ülke düzelecektir’ sözünün Türk demokrasi tarihinde ne kadar önemli ve derin bir anlam taşıdığını bir kez daha içinde bulunduğumuz bu günlerde hatırlatmak gerekir. Bu sözler şu anda Türk demokrasisinin hangi boyutlarda olduğunu ve en önemlisi hangi süreçlerden geçerek bu noktaya geldiğinin en geçerli belgelerinden biridir… Türkiye’nin Muasır Medeniyetler Seviyesinin Üzerine Çıkması Bilime Yapacağı Katkı İle SağlanırTürkiye Cumhuriyeti Devleti’ne sayısız katkısı olmuş baba ve oğul İnönülerin Türkiye toplumuna özellikle de gençlere kişilikli, erdemli aydınlık düşüncelere ışık tutacak davranışlar iletmişlerdir. Türkiye’nin 100 yıl öncesine göre geldiği yer yetersiz görülse de Rönesans’ı, Sanayi Devrimini ve Aydınlanmayı kaçırmış potansiyel bir ülkenin Cumhuriyet’le birlikte yeniden üretici ve muasır toplumlar düzeyinin üzerine geçmesi azımsanamaz.. Ancak istenilen düzeyde başarsaydık, bugün hem içeride hem dışarıda yaşanan sorunları aşmanın tek yolunun bilim ve teknoloji ile demokraside güçlü olmak olduğunu anlardık. Sayın Erdal İnönü’nün fizik bilimi çalışmaları ve temel bilim alanlarındaki çalışmaları arzu edildiği şekilde yapılsaydı bugün kendi teknolojimizi kendimiz yapardık. Yine de yapacağımıza inanmaktayım. Yeter ki demokrasimiz zenginleşsin, bilimsel kurumlarımız özerk ve bilim insanlarımız özgür olsun. İnsanımız liyakate ve yeteneğine göre işe ve aşa kavuşsun.