Ziya Gökalp’i sonsuzluğa göçmesinin 97.yıl dönümde saygıyla….
Mehmet Ziya Gökalp 25 Ekim 1924 tarihinde vefat etmişti. 48 yıllık kısa yaşamında çok sayıda kitap ve makale yazmış sığdırmıştı.
Turancılıktan başlayan Türkiye Türkçülüğüne, kültür, dil ulusçuluğuna dönüşen bir ulusçuluk anlayışını benimsedi. Atatürk’ün “fikir babam” diye değerlendiği Ziya Gökalp’i ölümünün 97.yılında ülkemize yaptığı hizmetler nedeni ile saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.
*** Atatürk, Gökalp’in hastalığını öğrendiğinde yakından ilgilenir ve gerekirse tedavisi için yurt dışına gönderilmesini ister. Ancak bu gerçekleşemez. Ölüm haberini aldığında eşi Vecihe Hanım’a gönderdiği mesajda,
Muhterem eşiniz Ziya Gökalp Bey’in bütün Türk âlemi için pek acı bir kayıp teşkil eden ebedi yokluğundan doğan taziyetkârane hissiyatımı ve Türk milletinin samimi ve kalbi üzüntüsünü zatı ismetanelerine arz eder ve Türk millet ve hükümetinin bu büyük mütefekkirin ailesi hakkındaki müşfikane hissiyatını temin ederim
demektedir.
Mehmet Ziya GÖKALP’ten VATAN Şiiri
Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar manasını namazdaki duânın…
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur’ân okunur.
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüdâ’nın.
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok,
Her ferdinde mefkure bir lisan âdet, din birdir.
Meb’üsânı temiz, orda Boşolar’ın sözü yok,
Hududunda evlatları seve seve can verir;
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermaye,
San’atına yol gösteren ilimle fen Türk’ündür;
Hirfetleri birbirini daim eder himaye;
Tersaneler, fabrikalar, vapur, tren Türk’ündür,
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
***ANIMSATMA/ Diyarbakır’daki Ziya Gökalp Müzesi, HDP Merkez Yürütme Kurulu çağrısı üzerine, 6-7 Ekim 2014’te Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle Diyarbakır‘da düzenlenen izinsiz gösterilerde PKK’lı teröristlerce yakılmıştı…
Yakılan Diyarbakır’da Ziya Gökalp Müzesi
ZİYA GÖKALP , GENÇ TÜRKLER VE İTTİHAT VE TERAKKİ
Düşünsel bir süreç olarak, Genç Türkler ve İttihat ve Terakki ile Ziya Gökalp’in düşünce ve ilişki yakınlığı askeri lise yıllarına kadar uzanmaktadır. İmparatorluğun içinde bulunduğu bunalımlar birçok mektep öğrencisi gibi Gökalp’i de derinden etkilemiştir. Bu nedenle Gökalp, okul yıllarından itibaren ülke sorunlarıyla ilgili konulara yakın ilgi göstermiş; yaşamı boyuca birçok siyasi ve sosyal örgütlenme içerisinde yer almıştır.
Gökalp, düşünsel yaklaşımı dolayısıyla İttihat ve Terakki Cemiyetinde çeşitli kademelerde görevlerde de bulunmuştur.
Ziya Gökalp, 1908’de İttihat ve Terakki’nin Diyarbakır, Van ve Bitlis heyetlerinin müfettişliğine atanmıştır. 1909 yılında Darülfünun’da hocalık yapmak üzere İstanbul’a gelen Gökalp; orada birkaç ay kalmış, yeterli ücret alamadığı için tekrar Diyarbakır’a dönerek, “Peyman” gazetesini çıkarmaya başlamıştır. 1909 yılından son aylarında ise İttihat ve Terakki tarafından Selanik’e gönderilmesi Ziya Gökalp’in hayatında yeni bir dönüm noktası olmuştur. Bu dönemde, dilde Türkçülüğü savunan Genç kalemler grubuna katılmış; bu dergide, dilde Türkleşme ile ilgili yazılar yazmaya başlamıştır. Burada, özellikle Ömer Seyfettin’den etkilenen Gökalp, artık Türkçü Gökalp’tir.
Ziya Gökalp, 48 yıllık kısa yaşamında çok sayıda kitap ve makale yayınlamış, bazı gazete ve dergilerin yayımlanmasına öncülük etmiş ve yazılarıyla katkıda bulunmuştur.Bir Türk Düşünürü Olarak Ziya Gökalp: Hayatı, Kişiliği ve Düşünce Yapısı