Mehdi Dehkan yazdı: İran Türklerinin Türk mersiye ve ağıt edebiyatı/Turkishforum-A.Türer Yener
İranTürklerinin Türk mersiye ve ağıt edebiyatı
Azerbaycan Türk dilindeki yas ve ağıt edebiyatı, Doğu’daki tüm yas edebiyatlarının başında gelir. Hem şairler tarafından bestelenmesinde hem de hayranlarının ağıtlarında her zaman ön planda olmuştur.
Türkçe konuşan halklar ve etnikler ağıt yakmanın (sadece Azerbaycan Türkçesi değil) tarihi 5.000 yıldan daha eskilere dayanmaktadır. Yaklaşık 5.250 yıl önce Türk krallarının ağıtları bu iddianın kanıtıdır.
Türk dilinin yapısı, kendine has kelimelerin birleşimi, duyguları ifade etmedeki inceliği ve özellikle Türk şiirinin yakıcılığı bu eşsizliğin sebebidir.
Büyük ağıtçılardan birkaçından bahsedelim çünkü bu konuda sadece ağıt yakanları (şairleri) ele alacağız. Hayranların isimlerini zikrederek onlardan bahsedelim. Rahim Moazenzadeh Ardabili, Salim Moazenzadeh Ardabili, Haj Ibrahim Rahbar, Haj Mehdi Khadem Azar ve …
Azerbaycan edebiyat tarihinin en büyük ağıtını tanıtmak çok zordur. Bu divanların Moğolların, Kesravilerin ve hatta Arapların kendileri tarafından yakılması bizi bu konuda temkinli kılmaktadır. Büyük şairler olmalarına rağmen örnekleri bize ulaşan şairlerden bahsedeceğiz. Fuzuli ve Nesimi gibi büyük şairlerin eserlerini de ele alacağız ancak ağıtın kendine has özellikleri olduğu için bu şairler grubunu ağıtçı şair olarak yorumlamayacağız.
iran azerbaycan türk ağıt ve mersiye edebiyatıyla ilgili din uzmanı,araştırmacı yazar mostafa golizade aliyar şöyle söylüyor:
Son birkaç yüz yılda öğrendiklerimiz, Azerbaycan’ın Türk ağıtının daha sonrakileri etkileyen dört sütuna dayanmıştır.
Üç sütunu, Abolhassan Raji Tebrizi ile Maragheh ve Qamari Darbandi’den oluşuyor. Son sütun ise Sarraf Tebrizi adlı çağdaş bir şaire atfedilir. Diğerleri daha çok bu dört büyük şairden etkilenmiştir. Elbette bu, diğer şairlerin yetenekli şairler olmadığı anlamına gelmez. Dalrish, Sabet ve Yahya gibi şairler ve şiirleri söylenen birçok isimsiz şairler anonim ve halktır.
Aşure edebiyatının Azerbaycan’daki seyri:
Azerbaycan tarihinde ağıt ve taziye okuması çok eskilere dayanmaktadır. Eski zamanlarda Türkler yas tutmayı “yuğ” ve mersiye okumayı “ağıt” olarak adlandırırlardı. eski türkler Kaybettikleri yakınları için yas tutmanın yanı sıra at gibi bazı asil ve sadık evcil hayvanların yaslarında da bazen . hüzünlü parçalar bestelemişler.
Bu şiirler genellikle “Mani” (Azerbaycan Türkçesi mısraları ve yedi heceli iki mısra) şeklinde bestelenmiştir. Çok eski Türk boyları arasında “Saghor” adı verilen ve beyler, kahramanlar, cömertler, aşiret büyükleri vb. tarafından “Kopuz” sazıyla ve ağıtıyla birlikte yas tutulurdu ve hüzünlü şarkılar söylenirdi.
Safevi döneminden Azerbaycan’da ve Şii Türklerin yaşadığı Irak gibi bazı Şii bölgelerinden – Türkçe taziyeh okumak ve Ehl-i beyt (as) için ağıtlarıyla sınırlıydı. Şairlerin ve ağıtçıların dikkati Şii şairler, her şeyden çok, kanlı ve yıkıcı Kerbela olayına İmam Hüseyin (a.s) ve arkadaşlarının mazlum şehadetlerine yöneldiler. O zamandan beri Azerbaycan edebiyat tarihinde yas konusuna dikkat diğer şiir türlerinden çok daha fazla olmuştur. Hosseini Klasik Edebiyatın Çoğu Destanı – Şiir ve Düzyazı Türk Azerbaycan Türkçesinden daha ziyade (İran, Irak, Azerbaycan, Kafkaslar, Türkiye vb.) Peygamber Ehl-i Beyti’nin kalbi kırık şairleri, şehitlerin büyük yasında şiirler yazılmıştır… Bugün bu şairlerinin birçoğundan elimizde bulunan yüzlerce Aşure makamı ve şiir divanları bu iddianın bir delilidir.
Bu yazıda Aşure edebiyatının tarihsel seyrini ve Azerbaycan türkçesi dilinde ağıt yakmayı kısaca anlatıyoruz ve bu konunun çeşitli açılardan – tarihi, dini, siyasi, sosyal, sanatsal ve tam olarak açıklanmasının daha fazla zaman gerektirdiğini kabul ediyoruz.
Molla Muhammed Fuzuli Bağdadi:
Türk edebiyatının en büyük Türk mutasavvıfı şairi olan Molla Muhammed Fuzuli Bağdadi 997 hicri’de vefat etti ve Kerbela’da defnedildi), ondört masumun (AS) övülmesinde ve mateminde kalıcı ve yakıcı övgüler ve daha niceleri bulunan ilk Şii şairdir. Bu konuda çeşitli şekillerde şiirler kaleme aldığı pek çok şiirin yanı sıra ünlü kitabı Hadikatü’s-Saada’yı -Türkçe bir muhteşem eserdir.
Muharrem ve yas sırasında Türkçe konuşan Şiiler yas tutmak için Kerbela’da toplanır. Arapça ve Farsça şiir ve ilahileri dinler ve söylerler, ancak anlamlarını ve kavramlarını iyi anlamazlar. “Bu günlerde ve törenlerde onlar da bu kitabı okuyup yas tutsunlar diye, Hazreti Seyyid Şüheda’nın çektiği acıları anlatan Türk şiiri ve nesir kitabı yazmaya karar verdim.”
Nizamuddin Muhammed Tufar Kanlı:
Nizamuddin Muhammed Tofar Kanlı hicri 1170 .) İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının yaslarında hüzünlü şiirlere sahip olup, Aşure kültürü Allah’ın dini yolunda şehitlik ve fedakarlık yapmış, hak düşmanlarıyla savaşmıştır. Kerbela şiirlerinin temeli.
Seyyid Fattah Maraghei, “Işrak
Hicri 12. yüzyıl şairlerinden “Ishrak” lakaplı Seyyid Fattah Maraghei, Kerbela şehitleri için hem Farsça hem de Türkçe güzel bir ağıt yazmıştır. Onun “Riyadh Al-Futuh” adlı kitabında bu konuda Farsça Mesnevi yer almaktadır.
“Taeb” lakaplı Hacı hudaverdi hoyi:
“Tayeb” (ö. 1201 AH) lakaplı Hacı Khodavardi Khoei, yas ve yas şairlerinden biridir ve İmam Hüseyin (AS) ve arkadaşlarının şehitlerinin yasını hem Türkçe hem de Farsça olarak değerli şiirler ve ağıtlar yazmıştır
Molla Hüseyin Maraghei
“Dakhil” olarak bilinen Molla Hüseyin Maraghei, 13. yüzyılda Azerbaycan’ın en ünlü ve büyük şairlerinden biridir.hz Ali’nin (a.s.) methiye ve ıstıraplarında yedi ciltlik genellemeleri Türk şiiri ve nesri ile çok ünlüdür. Çeşitli düzen biçimlerine dahil olmuş, Taf olayına özellikle Kerbela Meydanı’nın görüntü ve tasvirinde, uygun beceri ve zarafetle şiirsel ve duygusal bir bakış açısına sahip, akıcı ve güçlü hayal gücünün de yardımıyla, Aşure olayının detaylarını anlattı.
.
Mirza Mohammad Taqi Gamari Darbandi:
Mirza Mohammad Taghi Ghamari Darbandi (H. 1235 doğumlu) Azerbaycan’da Aşure edebiyatı alanında bir başka ünlü şahsiyettir. Şiirlerinin tamamı Tebriz’de ve diğer Şii topraklarında – tamamen Ehl-i Beyt’in (AS) methedilmesi ve yas tutulmasına yönelik Kanz al-Masaib başlığı altında onlarca kez yayınlandı.
Mirza Abolhassan Racayi Tebrizi:
Mirza Ebulhassan Raji Tebrizi (1292-1242 H.) Azerbaycan edebiyat tarihinin en büyük söz yazarlarından ve Ehl-i Beyt’in (AS) en ünlü şairlerinden biridir. Yüz yılı aşkın bir süredir Muharrem günlerinde Azerbaycan’ın şehir ve köylerinde onun ağıtları ve ağıtları söylenmektedir. Divanının çoğu Aşure şiirlerinden oluşmaktadır.
Hacı Rıza Sarraf Tebrizi:
Hacı Rıza Sarraf Tebrizi (H. 1325-1271) Azerbaycan’ın en büyük lirik şairlerinden biridir ve Fuzuli Bağdadi gibi kişiler ona benzetilebilir. Şiirlerinin çoğu Kerbela olayıyla ilgilidir.
Asghar Delrish
Asghar Delrish 14. yüzyılın başlarında Azerbaycan’ın yetenekli ve üretken şairlerinden biridir. Şiir koleksiyonu Tebriz’de litografide yayınlanmıştır. Aşure ayetlerinden bazıları o kadar meşhur olmuştur ki çoğu kişi onu Barma’dan okumuş ve aslında Aşure sloganı ve taziye okuma tercihi şeklini almıştır. Bu bit dahil:
Hüseyin Yerler Ağlar Göyler ağlar
betul murteza peygamber ağlar
Mirza Ali Hakim “Ali”:
Mirza Ali Hakim “Lali”, büyük bir hekim, yazar ve hiciv şairi ve Azerbaycan’ın önde gelen ağıtçısı, H. 1252’de. “Erivan”da doğdu ve uzun yıllar Tebriz’de ve şiir yazarak yaşadı ve icra etti ve nihayet H. 1325’te “Tiflis”te vefat etti. Lali, mizahi şiirleriyle yüzünü güldürür, ateşli ve yürek burkan ağıtlarıyla Taha’nın (a.s) mateminde yürekleri yakar. İmam Hüseyin’in (a.s) bebek çocuğu Hazreti Ali Asghar’ın yasında çok meşhur olan Kufe ve Şam’ın saldıran kalbin ve katı kalpli ordusunun gaddarlığının anlatımında bir şiir bestelenmiştir.
bu sırada söylenilen azerbaycan ve iran coğrafiyasındaki türk mersiye ve ağıt edebiyatı şairleri sadece bu bölgenin bir kısım şairlerindenir.
yanlız iran türklerinin tarihinde son yüz yılın içindeki tarihi olaylarda türkçeyi bu güne kadar yaşatan ve güçlüs rol oynayan türk ağıt edebiyatıdır.
Bir yanıt yazın