ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Washington’un Çin’in ileri silah sistemleri geliştirmesini yakından izlediğini söyledi. Ancak Austin, Pekin’in nükleer kapasiteli hipersonik (sesten hızlı) füze test ettiğine ilişkin habere doğrudan yorumda bulunmayı reddetti. Aslında Çin’in silah sanayiindeki hızlı yükselişi Amerika’da çok büyük endişe yaratıyor.
Bir de şu var:
Çin, Rusya ve Hindistan ile de yakından işbirliği içinde. Bu üçlünün silah sanayiindeki gücü nasıl endişe yaratmasın?
Çin Dışişleri Bakanlığı ise Financial Times gazetesinin hipersonik test haberini yalanladı. Haber, Pekin’in Temmuz ayında, ‘süzülme becerisine’ sahip olan hipersonik silah taşıyan bir roket fırlattığını yazmıştı. Pekin ise fırlatılanın bir uzay aracı olduğunu, füze olmadığını bildirmişti.
Hem ABD hem de Rusya, hipersonik silah denemelerinde bulunmuştu. Tespit etmesi ve engellemesi daha zor yeni nesil silahlar olan hipersonik silahlar, sesten beş kat daha hızlı uçan füzeler olarak tanımlanıyor.
ABD Savunma Bakanı Austin, eski Sovyet cumhuriyeti Gürcistan’a yaptığı ziyarette, “Çin’in bölgede gerginlikleri tırmandırmaktan başka işe yaramayacak gelişmiş askeri becerilerini ve silah geliştirme sürecini yakından izliyoruz” dedi.
Austin, Washington’un Pekin’in askeri alandaki tehditlerine odaklanmaya devam edeceğini kaydetti.
Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Avrupa turuna çıkan Bakan Austin’in “Rusya’nın saldırgan tavırları karşısında Amerika’nın müttefiklerinin ve ortaklarının egemenlik haklarıyla ilgili taahhütlerine bağlı olduğu garantisi verdiği” bildirildi.
Austin ayrıca Amerika’nın, 2008 yılında Rusya’yla girdiği savaşı kaybeden Gürcistan’la savunma ve caydırma becerilerini güçlendirmesine yardımcı olmak için ortaklık kuracağını kaydetti.
Amerikalı araştırmacılar Çin’in kuzey batısında kıtalararası nükleer başlıklı balistik füzeler için 100’den fazla yeni silo inşa edildiğini tespit etti.
Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan James Martin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Araştırmaları Merkezi’ndeki araştırmacılar tarafından elde edilen uydu görüntüleri, Yumen şehri yakınlarındaki yüzlerce kilometrelik kurak arazide çok sayıda saha çalışmasının sürdüğüne işaret ediyor.
Araştırmacılar, yüzü aşkın şantiyenin Çin’in mevcut füze fırlatma tesisleriyle çok benzeştiğinin altını çizdi.
Bu inşaatların tamamlanması ABD ve Rusya’ya oranla mütevazı olarak nitelendirilebilecek nükleer silah stokuna sahip ülkede ciddi bir değişimi temsil ediyor. Bununla birlikte yeni silolarda kaç adet füze konuşlandırılacağı bilinmiyor. Sayı beklenenden çok daha az olabilir zira Pekin daha önce de bu tür siloları “göz dağı” vermek amacıyla inşa etmiş fakat nükleer başlıklı füze yerleştirmemişti.
Diğer bölgelerdeki silo inşaatları ile birlikte toplam sayının 145’e ulaştığının altını çizen uzman, Çin’in nükleer gücünü artırmasının nedenlerinden birinin bir Amerikan saldırısı sonrasında misilleme yapmak için yeterli sayıda nükleer silaha sahip olduğunu göstermek olduğunu belirtiyor.
Çin’in nükleer kapasitesini artırması konusunda Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’da da uyarı raporları yayınlanmıştı. Amerikan nükleer gücünün başında bulunan General Charles Richard, nisan ayında Kongre’de yaptığı konuşmada Çin’in özellikle kıtalar arası nükleer başlıklı füzeler konusunda “baş döndürücü dönüşümüne” dikkat çekmişti.
Geçen şubatta ise Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Biden yönetiminin Çin’in “modern ve büyüyen nükleer cephaneliğinden kaynaklanan tehlikeleri azaltmak için silah kontrolünü sürdüreceğini söyledi.
www.facebook.com/necdet.buluz