Tarih boyunca siyaset yapıcıların sıklıkla kullandığı bir siyaset
aracı olan jeopolitik, Agnew’e göre siyaset ve coğrafi tahayyüller
arasında bir ilişki kurar.
20. yy boyunca kullanılan modern jeopolitik kavramı ise yüzyılın başında olduğu kadar sonunda da devletlerin dış politika yapımında oldukça etkili olmuştur.
Özellikle İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki gelişmeler jeopolitik söylemin dünya haritasını nasıl çizdiğini, nasıl yıktığını ve daha sonra da nasıl yeniden oluşturduğunu göstermektedir. Bu çerçevede Soğuk Savaş, ABD ve Sovyetler Birliği’nin dünya haritasında kendi nüfuz alanlarını oluşturarak dünya siyasetini biçimlendirirken aynı zamanda ideolojik bloklar, siyasi söylemler, kurumlar, askeri yapılar, ekonomik çıkarlar ve devlet pratikleri yarattıkları jeopolitik bir söylem olarak
düşünülebilir. Yaklaşık 45 yıl devam eden bu uzun süreçte dünyanın
büyük bir kısmı iki farklı jeopolitik söylemin etkisi altına girerken
devletler kendi konumlarını ve ilişkilerini bu söylem çerçevesinde
oluşturdular.
Bir yanıt yazın