Başlığa aldığımız cümle KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’na ait. KKTC’nde kış turizmini canlandırabilmek için yapılan çalışmaların olumlu sonuçlanabileceği görülüyor.
Güney Kıbrıs Rum tarafı turizmi 12 aya yaymış durumda. Aynı iklime sahip ve çok lüks otellerin bulunduğu KKTC neden turizmde geri kalsın? Neden Güney Kıbrıs Rumları’nın yaptığını yapamasın?
KKTC’nde bugüne kadar çok şey değişti. Yavru vatan aynı zamanda bir tarih üzerinde oturuyor. Turizmin çeşitlendirilmesi de düşünülmelidir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın girişimleriyle Northern Travel Kuzey Kıbrıs Kış Operasyonu (NTL) programının başladığı belirterek programa ilişkin detayları kamuoyu ile paylaştı.
Ülke turizminin 12 aya yayılması konusundaki çalışmaların yıllardır hayat bulamadığını hatırlatan Ataoğlu’nun bu konuda son derece kararlı ve iddialı olduğunu söyleyebiliriz. Açıklamaları KKTC’nde turizmin kısa zamanda 12 aya yayılabileceği gerçeğini de yansıtıyor:
“Ülkemizin iklim koşulları bizlere turizm faaliyetlerinin 12 aya yayılması konusunda büyük bir avantajdı. Ancak 12 aya yayılan turizm faaliyetleri sadece lafta kaldı. Bugüne kadar hayata geçirilemedi. Ülke turizmini sadece 3 aylık yaz dönemine mahkum bırakılmıştı. Bunun müjdesini vermekten büyük bir heyecan duyuyorum çünkü artık ülkemiz 12 ay boyunca misafir ağırlayacak organizasyonlarla tanışıyor. 2012-2014 yıllarında NTL kış operasyonunun sadece Kıbrıs Rum kesiminde yapıldığını biliyoruz. 2014 yılında talebimiz üzerine Kuzey Kıbrıs operasyonu başladı ve Güney Kıbrıs iptal edildi. 2014 yılında 53 bin 236 misafir ile NTL’nin Kuzey Kıbrıs kış operasyonunu başlamıştı. 2014-2020 yıllarında NTL kış programları ile yaklaşık 400 bin misafirin KKTC’yi ziyaret ettiğini gördük. Corona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle 2019-2020 için satılmış 85 bin rezervasyonun 43 bin 419’unun iptal olduğunu da söylemliyim. NTL kış programlarıyla 16 Avrupa ülkesinden gelen 50 yaş üstü misafirlere hitap ediliyor. Kış operasyonları yüksek sezon dışındaki eylül-ekim-kasım-aralık-ocak-şubat-mart-nisan-mayıs aylarında gerçekleşmektedir. Bu dönemde ağırlıklı 3 ve 4 yıldızlı oteller olmak üzere 36 otel, 80 otobüs, 50 rehber ve 25 restoran kullanılmaktadır. Kış programında KKTC’nin en kuzeyinden en güneyine, en batısından, en doğusuna bütün bölgelerinin ziyaret edildiği, şehirler ve beldeler olmak üzere 25 alan programda yer almaktadır. Ülkenin açık olan bütün tarihi ve kültürel yerleri programa dahil edilmiştir. Toplamda 1300 kilometrelik ziyaret rotası 7 günde tamamlanmaktadır. Turistler daha sonra 7 gecelik otel tatiline devam etmektedirler”
Kış turizminin sektöre yansımasını da değinen Ataoğlu, konaklamayla ilgili KKTC’de faaliyet gösteren Girne, Alsancak, Lapta, Gazimağusa ve Bafra bölgesindeki 3, 4 ve 5 yıldızlı 36 otel ile yarım pansiyon şeklinde çalışıldığını, yılda yaklaşık 500 bin geceleme yapıldığını açıkladı.
Taşımacılıkta da KKTC’de bulunan yaklaşık 80 otobüs ile operasyon sürdürüldüğünü ifade eden Ataoğlu, “Her bir grup otobüsü her hafta 1300 km yol kat etmektedir. Gerek otobüsler gerek otobüs şoförleri KKTC halkının kendi öz varlığıdır. Bu operasyonlarımızın başlaması ile otobüs sayı ve standartlarında ciddi artış olması, piyasaya olan katkısının göstergesidir” dedi.
İstisnasız bütün turlarda Turizm Bakanlığı onaylı yaklaşık 50 profesyonel tur rehberinin bulunduğuna işaret eden Fikri Ataoğlu, grupların başında Türkiye’den gelen profesyonel tur rehberlerinin de bulunduğunu belirtti.
Özetleyelim:
Özellikle Türk devletleri KKTC’ne turizm alanında gereken desteği verirlerse sorun kısa zamanda çözülür. Türkiye’den KKTC’ne yapılan turistik seyahatlerin de kampanyalarla artırılması yoluna gidilmelidir. Kış turizmi ham daha hesaplı, ham daha rahat olabiliyor. Aynı zamanda turizmdeki çeşitlilik ve hareketlilik taşımacılık sektörünün de sıkıntılarını giderecektir.
Bu konuda Türkiye’deki sivil toplum örgütlerine de çağrımız var:
KKTC’nde etkinlik çalışmalarına ağırlık versinler. Türk dünyasını bu yöne yönlendirsinler. Bir zamanlar KKTC için çok yoğun çaba harcayan EkoAvrasya gibi sivili toplum örgütleri boş durmasın. Kardeş ülkede bugünlerde çok şeyler değişti, daha da değişecek.
Özellikle turizm kenti Maraş’ın turizme açılması ve kazandırılması çok büyük bir fırsattır.
Ersin Tatar gibi bir Cumhurbaşkanı’nın KKTC’nin başında bulunması ve deneyimli bir ekibin iş başında olması da yavru vatan için çok önemli bir kazançtır.
www.facebook.com/ncdet.buluz
Bir yanıt yazın