Bir düşünceye katılıp katılmamak bireysel bir seçimdir.
Mustafa Kemal ayrıştırıcı değil birleştiricidir.
Bu cümleden olmak üzere Mustafa kemal Atatürk kimleri birleştirmişti?
Mustafa Kemal Paşa’nın önderliği ve Partisi CHP(günümüzdeki değil), zor günlerde her kesimden insanı birleştirmişti. Siyasetinin ilkesi vatanseverlik ve fedakarlıktı ‘‘Söz konusu vatansa, gerisi mevzubahis değil”di!
Mustafa Kemal milleti ‘Vatan’da birleştirdiği devrimin öncüleri” kimlerdi?
İslâmcı: Mehmet Akif, Hasan Basri Çantay, Eşref Edip…
Halkçı/Türkçü: Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Dr. Reşit Galip, Şükrü Saracoğlu, Mustafa Necati, Vasıf Çınar, Dr. Tunalı Hilmi, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ahmet Ağaoğlu, Fuat Köprülü, Tahir Karauğuz…
Sosyalist/İlerici: Mahmut Esat Bozkurt, Tevfik Rüştü Aras (İttihatçı), Dr. Şefik Hüsnü, Dr. Hikmet Kıvılcımlı, Şevket Süreyya Aydemir, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, Nazım Hikmet, Aka Gündüz, Celal Nuri, Enis Behiç…
İttihatçı: Sadrazam Talat Paşa, Cemal Paşa, Celâl Bayar, Yunus Nadi, Halil Menteşe, Kâzım Yurdalan, (Kâzım Karabekir, İsmet Paşa gibi askerler de İttihatçıydı)…
Hacı- Hoca: Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Nazillili Hacı Şükrü Efendi, Rizeli Hacı Hafız Osman, Isparta Demiralay Komutanı Hafız İbrahim Efendi, Afyon Çelikalay Komutanı İsmail Şükrü Bey…
Liberaller: Halide Edip ve eşi Dr. Adnan Adıvar, Rıza Nur…
Askerler: Kâzım Karabekir, İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, Ali Fuat Cebesoy, Ali İhsan Sabis, Bekir Sami, Refet Bele, Cafer Tayyar, Kılıç Ali, Ali Çetinkaya, Cevat Abbas, Fethi Okyar, Kâzım Dirik, Kâzım Orbay, Kâzım İnanç, Kâzım Özalp, Selahattin Adil Paşa, Hüsrev Gerede, Kemalettin Sami Paşa, Rauf Orbay…
Gerilla-Milisler: Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Gökçen Efe, Kara Fatma, Topal Osman, İpsiz Recep, Köprülülü Hamdi Bey, Arslan Bey, Yahya Kaptan, Kasap Osman, Fuat Balkan, Parti Pehlivan, İbrahim Ethem Bey, Hacim Muhittin Bey, Çıldırlı Kara Masum Ağa v.b daha nice isimler…
UMUT VE BİRLİK
Umut ve birlik en büyük ‘ekmek’ti! Bütün zorlukları aştı. Atatürk için ‘40 bin altınla yola çıktı’ denilir ya. Sivas’ta çay alacak paraları bile yoktu. Valilikten istifa eden ve Erzurum’a katılan Mazhar Müfit Bey, günlüklerinde anlattığına göre, gelene ‘Çay içmezsiniz değil mi?’ diye soruluyordu. Durumu anlayanlar,elde avuçta ne varsa getirip bağışladılar. Atatürk, Mayıs 1922 günü TBMM’nde yaptığı konuşmada çok güzel anlatır: “‘Paramız vardır ordu yaparız; paramız bitti, ordu dağıldı’, benim için böyle bir mesele yoktur. Efendiler, para vardır, para yoktur, ister olsun, ister olmasın ordu vardır. Bunu bir misal ile arz etmek isterim. Bendeniz ilk defa bu işe başladığım zaman, en akıllı ve düşünen arkadaşlarım bana sordular; yahu paramız var mıdır? Yoktur. Silahımız var mıdır? Yoktur, yoktur dedim. Ne yapacaksın dediler, ordu olacak ve bu millet bağımsızlığını kurtaracaktır dedim. Dolayısıyla, hepsi oldu ve daha ve daha olacaktır.” ( E.Dolapçı’nın yazısından alıntıdır )