Amerika, kafayı Çin’e taktı…

Amerika ile Çin arasında yıllardır süren bir perde arkası çatışma var. Tayvan’da başlayan bu çatışmalar geçen yıl Hong-Kong’a kadar sıçramıştı. Şimdi ise Afganistan üzerinden yeni bir çatışma zemini oluştu. Hızla gelişen ve dünyanın en saygın ekonomisine sahip olmayı başaran Çin’in önünü kesmek için Amerika yeni bazı yöntemler oluşturmaya başladı.

Çin’in Özerk bölgesindeki Uygur Türkleri konusunu da gündeme taşıyan Amerika, Çin’i azınlıklar konusunda da vurmaya hazırlanıyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Afganistan’dan kaynaklanan tehditlere dikkat etmeyi sürdürüreceklerini, ancak bu çabaların, ABD’nin hızlanarak artan Çin tehdidine odaklanmasını engellemeyeceğini belirtti.

Amerika’nın Sesi’nin (VOA) Savunma Bakanlığı muhabiri Carla Babb’a 11 Eylül terör saldırılarının yıldönümünde bir söyleşi veren ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD’nin savunma ve taarruz becerilerilerinin geliştiğini ve kademeli olarak arttığını da kaydetti.

VOA: “ABD, 11 Eylül 2001’le karşılaştırıldığında bugün daha mı güvenli?”

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin: “Dünya genelindeki tehditlerle ilgili verileri toplama, bunları analiz etme ve izleme becerimiz açısından 2001 yılından bu yana büyük ilerleme kaydettik. Taarruz becerimiz de aşamalı olarak arttı. En önemlisi, hükümet olarak farklı daireler arasında veri paylaşımı, eşgüdüm sağlama ve sorunları çözme açısından çok daha iyi işlev görüyoruz. Tüm bunlar dikkate alındığında bugün daha güvende olduğumuzu söyleyebilirim.”

VOA: “Nisan ayında istihbarat, Taleban’ın Kabil’i Aralık ayı sonunda ele geçireceğine işaret ediyordu. Ancak Temmuz’da bu takvim Eylül sonunu göstermeye başladı. Peki Taleban Kabil’i Ağustos ortasında aldığında neden çok şaşırdınız?”

Austin: “İstihbarat, bir olasılıklar yelpazesi sunmuştu. Sanırım siz de bizden bunu duydunuz. Bu yelpaze zaman içinde değişti. Ne olduğunu ve neleri daha iyi yapabileceğimizi değerlendirirken geriye gidip bunlara bakacağız. Ancak bu süreci tamamlayana kadar herhangi bir değerlendirmede bulunma riskini almayacağım.”

VOA: “Geriye baktığınızda, Temmuz ayında çöküşün beklenenden daha yakın olduğuna ilişkin istihbarat elinize geçmeye başladığında geri çekilme sürecini durdurmak gerektiğini düşünüyor musunuz?”

Austin: “Hipotezlere göre konuşmak ya da herhangi bir değerlendirme yapmak istemiyorum. Titiz, dikkatli ve ayrıntılı bir değerlendirme yapma borcumuz var, sadece ordu için değil farklı daireler için.”

VOA: “10’uncu Dağ Birimi’nden askerlerle konuştuğumda bana ‘Keşke Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’na gidebilseydik, havalimanına daha erken varıp daha kalabalık olsaydık’ dediler. Tahliye operasyonunun daha erken başlamış olması gerektiğini düşünüyor musunuz?”

Austin: “Tahliye operasyonlarında yer alan askerlerimiz olağanüstü bir iş başardı. Havalimanını korumaları gerekiyordu. 124 bin kişiyi tahliye ettiler. Bu 124 bin kişinin 6 bini ABD vatandaşıydı. Biz de, Dışişleri Bakanlığı da şu anda Amerikalılar’ı tahliye etmeye odaklanıyoruz. Genç askerlerimiz olağanüstü çalıştı. Hava tahliyelerinin boyutu açısından tarihi bir operasyondu. Askerlerimizin başardıklarına bakarsak da kesinlikle kahramanca bir operasyondu.”

VOA: “Ama tahliyelere daha erken başlamış olmak gerektiğini düşünüyor musunuz?”

Austin: “Ne zaman, ne yaptığımızı geriye gidip değerlendireceğiz. Ama kararımızı elimizdeki istihbarata ve o andaki gelişmelere göre verdik.”

VOA: “11 Eylül saldırıları nedeniyle Irak ve Afganistan’daydık. Irak’tan geri çekildikten üç yıl sonra askerlerimiz yeniden Irak’a gitti. Mesele teröristler olunca neden Afganistan’da da benzer koşullar hakim olduğunda bu ülkeden askerleri geri çektiniz?”

Austin: “Öncelikle şunu söyleyeyim, Irak’tan hiçbir zaman tamamen ayrılmadık. Irak’ta Iraklılar’a eğitim vermek için bir kısım askerimizi tuttuk. Ancak iki ülkedeki senaryoları karşılaştırdığınızda birbirlerinden tamamen farklı olduğunu görürsünüz. Farklı halkları var, farklı düşmanlarla karşı karşıyaydık. Bu nedenle bu iki ülkeyi birbiriyle kıyaslamanın haklı olduğunu düşünmüyorum.”

VOA: “Yani Irak’ta tanık olduklarınıza baktığınızda sahada benzerlikler olduğunu düşünmüyor musunuz?”

Austin: “Her askeri operasyonda benzerlikler olacaktır. Ancak karşı karşıya olduğunuz tehdide, elinizdeki güçlere, birlikte çalıştığınız müttefiklere, destek verdiğiniz insanlara bağlı olarak bu operasyonlarda açık farklılıklar olduğunu da görürsünüz.”

VOA: “Terörle mücadelenin şu anda nerede devam ettiğini konuşalım şimdi de. ABD’ye saldırma konusunda en büyük arzuyu sergileyen ve beceriye sahip olan teröristlerin dünyanın neresinde olduğunu düşünüyorsunuz?”

Austin: “Bu çok güzel bir soru. Ülkeler arasında faaliyet gösteren teröristler, yönetim boşluğu olan yerleri arıyor. Yönetiminde aksaklıklar olan, zayıf yönetime sahip olan ya da hükümetlerin olmadığı yerlerde terörist faaliyetlerin kök salma olasılığı var.”

VOA: “ABD’de saldırı düzenlemeye en çok odaklanılan yerin neresi olduğunu söyleyebilirsiniz?”

Austin: “Bu konuda herhangi bir istihbarat değerlendirmesine girmek istemiyorum ama dünyanın birçok yerinde ülkeler arası terör faaliyetleri olduğunu görüyoruz. Afrika’da, Somali’de bazı örgütlerin serbestçe faaliyet gösterdiklerine tanık oluyoruz.”

VOA: “Somali’ye asker göndermeyi düşünüyor musunuz?”

Austin: “Buraya asker gönderme konusunda yapacak bir açıklamam yok.”

VOA: “Afganistan’da şu anda askerimiz yok. Ancak terörle mücadelede çıkmaza girmiş durumdayız. Peki bu durum en azından bir süreliğine odak noktanızı Çin ve Rusya’dan ayırmanızı gerektirmeyecek mi?”

Austin: “Bu ülkeyi savunmak için belirli bir odak noktasını korumanız gerekiyor. Bu benim bir numaralı önceliğim. Ülkeler arası teröre karşı odağımızı korumalıyız. Dünyanın herhangi bir yerinden ülkemize terör ihraç etmeye çalışan teröristleri engellemek için lazer keskinliğinde bir odağa sahip olmamız gerekiyor.”

VOA: “O zaman terörle mücadele bizi bir süre daha meşgul etmeyecek mi?”

Austin: “Hayır, etmeyecek. Değişen tehditlere dikkat ettiğimizden emin oluyoruz. Ama bu, esas büyük zorluklara odaklanmamızdan bizi alıkoymayacak. Daha önce de söyledim, Çin ileriye yönelik olarak giderek artan tehdit olmaya devam ediyor.”

VOA: “11 Eylül anma törenindeki konuşmanızda yakınlarını kaybeden ailelere seslendiniz. ABD ile omuz omuza savaşan, 11 Eylül sonrasındaki savaşta ABD’ye katılan ve hala geleceklerinden endişe eden Afganlar’a ne söylemek istersiniz?”

Austin: “Ülkelerindeki durumu iyileştirmek için gösterdiğimiz çabalara katkıları nedeniyle onlara minnettarız. Afganlar’ın ortaklığına, tercüman olarak çalışanlara ve operasyonlarımızı hızlandırmamıza yardım edenlere elbette teşekkür ediyorum ve ileriye yönelik olarak da onlara müteşekkir olmaya devam edeceğimizi hatırlatıyorum.”

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz

Amerika ile Çin arasında yıllardır süren bir perde arkası çatışma var. Tayvan’da başlayan bu çatışmalar geçen yıl Hong-Kong’a kadar sıçramıştı. Şimdi ise Afganistan üzerinden yeni bir çatışma zemini oluştu. Hızla gelişen ve dünyanın en saygın ekonomisine sahip olmayı başaran Çin’in önünü kesmek için Amerika yeni bazı yöntemler oluşturmaya başladı. - buluz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir