Hayat, sevgi üzerine inşa edilmiştir…Seven, değer verir; sevilen de gönül…Bizi seven, bizim de onu sevmemizi ister..
SEVGİ..
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin’de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır.
Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler fakat yine bebeği bulamazlar.
Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir. Mektupta;
“Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım”, diyordu.
Böylece, Kafka’nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başlar.
Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür.
Kafka, Berlin’e dönmeden önce oyuncak dükkânına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider.
Bebeği çocuğa uzatır.
“Ama hiç bebeğime benzemiyor,” der kız.
Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir:
Mektupta, “Seyahatlerim beni değiştirdi.” yazmaktadır.
Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider.
Bir yıl sonra Kafka ölür. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur. Mektupta şöyle yazmaktadır:
“Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek.”
Hayat, sevgi üzerine inşa edilmiş; Seven, değer verir; sevilen de gönül…Bizi seven, bizim de onu sevmemizi ister…
Sevgi, bir güç savaşı değildir! Denge üzerine hakikati tanımaktır! Bugün güzel olan yarın sizin için çirkin olabilir.
Türklerde; birlikteliğinizi güzellik üzerine değil, karakter, sevgi ve saygı üzerine kurulur !
Ve sevgiyle kalın..
Saygilarimla,
Selen Atasoy
Yazıları posta kutunda oku