Türkler at sırtında yaşamlarını geçiren bir milletti. Çoğunlukla şimşir ağacından yaptıkları Almanların Jägerzaun tabirini kullandıkları ahşap oynak kafesleri ve üzerine örttükleri „kebe (sıkılaştırılmış yün) „ marifetiyle 40 m²lik bir çadırı yarım saatte kurup, yine yarım saat içerisinde sökerek yoluna devam eden ve kalıcılığı (yerleşikliği ) sevmeyen bir millet. Cengiz Han mağaralara yerleşen Kalgamışları ve diğer kalıcıları resmen doğramıştır. Kardeşinin adı HAZAR’dır. Hazar imparatorluğu Göktürkler’in batı koludur.Hazar ismi 558’li yıllardan itibaren öne çıkmıştır. Şundan dolayı belirttim birkaç sene evvel Londra’da Rothschild ailesinin bir mensubuyle telefon görüşmesi yapan Türk hanımefendiyle bay Rothschild konuşmasına başlarken „mende Hazar Turukeyem“ ifadesini türkçe kullanmış. İsrail devletini „Türkler kurmuştur“ ifadesinin kullanılmasının arkasında yatan gerçekler henüz düzgün araştırılmamıştır. Bilen, bilir…
„Yahudistan projesi“ zorunluluktan kaynaklanır. Kaç bin Sami? Kaç milyon Türktür? sorusunun cevabını bilmezler. Türk katipler yazmakla meşguller.
Türklerde kara, beyaz, sarı kafa çoktur. Karakafalı’lar Osmanlı’da „DELİLER ALAYLARI“ olmuştur. Osmanlı fetihe çıkmadan seneler evvel bu alayların mensuplarını, fethedeceği yörelere gönderir, o yörelerin dilini, dinini, örf ve adetlerini detaylı inceletir ve alay mensupları öğrenirdi. Fetihte ön saftadırlar ve üzerlerine giyindikleri – kurt, ayı, aslan, kaplan- gibi yırtıcı hayvanlardan elde edilen giysilerden oluşurdu. Psikolojik harp sanatı Türklerin binlerce yıllık geleneğidir.
Deliler Alayları hakkında bizde yeterli düzeyde araştırma yapılmamıştır. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu konuya vakıftır.
Kurtuluş savaşımızda Türklerin kelle koparma sanatından çekinen Yunan komutan Nikolaos Trikupis teslim olmakla akıllılık yapmıştır. Büyük Önder bilge insan Mustafa Kemal Atatürk kendisine; „ Bu işte mağlup olmak da var üzülmeyin. Siz bizim misafirimizsiniz…“ diyerek tevazu göstermiştir.
Cahil .itler Türk tamgalarının içine etmiştir. 2. Dünya Harbinde onbinin üzerinde araştırmacı subaylarını Orta Asya’ya, Himalyalara, Nepal’e; Almanların kökenini bulmak için göndermişti. Elde ettikleri sonucu Alman Ordinaryus Prof. Dr. Fritz Neumark „TARİHTEN TÜRKLER ÇIKARILIRSA ORTADA TARİH DİYE BİR ŞEY KALMAZ“ sözüyle özetlemiştir.
Venüs (Ana Tanrıça) sembolü.
Orta Asya’da onbinin üzerinde sene evvel taşlara kazınan tamgalar mevcuttur.
Türk boylarından Yaparlı boyunun sembolü Hazar Türklerinin menorahında yer alır. Orta Asya Türklerine ait bu petroglifler M.Ö. 10.000 yıllarına ait (Kaynak: Nuray Bilgili). Rahmetli Servet Somuncuoğlu tamgaların ülkemizde tanınması için çok büyük gayretler göstermiştir. Rahmetle yad ettiğim bir kişilik…
https://www.dr.com.tr/yazar/servet-somuncuoglu/s=264311 )
Şema olarak sunmak gerekirse;
Toroslardaki Bulgar dağlarının varlığı, Bulgar Türklerinin ülkemizdeki hatırasıdır.
(OG) UZ ve Peçenek konusu bizim için derin bir yaradır. Osmanlı 26 Ocak 1699 tarihinde Kutsal Roma Cermen’lerle imzalamış olduğu Karlofça antlaşmasıyle Rodoplardan Kafkaslara kadar ağırlıklı Karadeniz çevresini terk etmiştir. Yüz sene sonra Amerikan misyonerler, misyonerlik faaliyetlerine Filibe (Plovdiv)’den başlayarak özbe öz Türkleri dillerindeki farklılıkları (pomakça) kullanarak önce hıristiyanlaştırmış, daha sonra aleyhine kışkırtmıştır. Osmanlı’nın 31 Mart vakasının balkanlardan başlaması tesadüfi değildir. Mimarı ise MI6 şefi Aubrey Nigel Henry Molyneux Herbert, ki 15 Mart 1921 tarihinde Talat paşa’nın infazına refakat etmiştir (Hatıratında bu günler boş görünür).
Niş’ten Üsküp’e yol alırken Üsküp’e yakın büyük şehir Kumanovo’dur.
Osmanlı’nın 1530 yılına ait “Muhasebe-i Vilayet-I Rum-İli Defteri ”(Defter-i Hakani Dizisi IX, 2 .Cilt, s. 139)’nde Kumanovo yer almaz. Üsküp şehri ise ÜRGÜB olarak yer alır (bkz. Ek). Osmanlı Türklerin savaşçılığından ziyadesiyle istifade etmiş ve fakat aidiyetinin kalıcılığından pek hoşlanmamıştır. Kayıtlar bu olguyu ifşa ediyor. Türklerde vurdum-duymazlıklarını hiç bırakmadılar! 15 Sene evvel Torosların yörükleri ( bende yörüküm) yüzbin kişiyle Ankara’ya geleceklerini kamuoyuna duyurdular. Bazı beldelerden geçerken, geçiş yasağını koydular, bazı beldeler ise su vermedi. Halen Ankara’ya gidecekler. Ankara’ya yola çıktıklarında bende Almanya’dan Ankara’ya uçacağım. Fakat 15 yıldır „ bekledimde gelmedin, hiçmi beni sevmedin“ şarkısını mırıldanıyorum.
Konu hakkında çok uzun yazmak mümkündür. Ruslar Kuman ve Peçeneklere Polowzer diyor. Aynı tanımlamayı Ukranya’yı batıya bağlama projesi çerçevesinde Almanlar’da ele almıştır. Harita bazındaki çalışmayı Kuman ve Peçeneklerin yaşam alanları hakkındaki bilgi için ekte gönderiyorum. Türkler kaderlerini kendi ellerine almadığı müddetçe işleri çok zor.
Bilvesile sağlıklı uzun ömür ve hayırlı işler dileklerimle birlikte,
kalın sağlıcakla.
Rehan Gündoğmuş