Tüm dünyada doğal afetler artış gösteriyor. Yaşadığımız bu yılda Türkiye’ye de birçok alanda doğal afetlerle karşılaştı. Yangınlar, depremler, sel felaketleri ve toprak kayması (heyelan) gibi doğal afetlerin önümüzdeki yıllarda da artarak sürebileceğine dikkat çekiliyor.
Eğer doğal afetlerle karşılaşacaksak bunlara da hazırlıklı olmak durumundayız. Önlemleri önceden tespit edip hazırlıklı olmak, karşılaşacağımız doğal afetleri daha az hasarla atlatmamıza neden olacaktır.
Yaşanan bu olayların ardında doğanın korunmadığı, kirliliğin her alanda arttığı, küresel ısınmanın giderek artış göstermesinin de etkileri bulunuyor.
Bir de şu var:
Eğer olası doğal afetlere karşı tam hazırlıklı olamazsak, bu işin ekonomik boyutu da büyüyecektir. Nitekim, yapılan istatistiki hesaplarda doğal afetlerin ülkelere yüklü bir fatura çıkardığı da görülüyor. Mali kayıpların katlanarak her yıl daha da artığını söylemeliyiz.
Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre, son 50 yılda iklim olayları kaynaklı doğal afetlerde 2 milyondan fazla insan hayatını kaybetti ve 3,64 trilyon dolarlık zarar meydana geldi.
İklim olayları önlenemiyor. Onca toplantı, bilgilendirme ve tedbirlere rağmen dünyada iklim olayları nedeni ile de doğal afetler çoğalıyor. Bırakın ekonomik durumu, afetler insan kayıplarını da beraberinde getiriyor. Doğal güzellikler yok oluyor, hayvan nesilleri tükeniyor.
Bir önemli not daha:
Doğal afetleri yaşayan gelişmiş ülkelerde can kayıplarının daha fazla olduğu da görülüyor.
Özetle, doğal afetler gelişmişliğe de bakmıyor.
Demek ki, doğanın korunması öncelikli tercih olmalıdır.
Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından yapılan değerlendirmede, dünyada son 50 yılda yaşanan yıkıcı seller, fırtınalar ve kuraklık olaylarına dikkat çekildi.
Verilere göre, 1979 ve 2019 yılları arasında dünyada, 11 bin doğal afet yaşandı. Bunlar arasında en ölümcül olanları, 1983 yılında Etiyopya’da yaşanan ve 300 binden fazla insanın ölümüne neden olan kuraklık ve 2005 yılındaki Katrina Kasırgası, ilk sıralarda yer aldı.
Dünyada son 10 yılda yaşanan doğal afet sayısında, 1970 yılından bu yana 5 kat artış yaşandığı görüldü. Özellikle sıra dışı hava olaylarının artık rutin hale gelmeye başlandığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar bunun küresel ısınmanın etkisi olduğu yorumunu yapıyorlar.
Bu hesaba göre yaşanacak son 10 yıl içinde doğal afet sayısında 10 hatta 15kat daha artış yaşanabileceğini görmekteyiz.
1970’li yıllarda yaşanan doğal felaketlerin maliyeti 175,4 milyar dolar olarak hesaplanırken 2010’lu yıllarda sadece ABD’de yaşanan doğal felaketlerin faturası 1,38 trilyon dolar oldu.
Afetlerin sayısı artmasına karşın 70’li yıllara göre bu afetlerde hayatını kaybeden kişi sayısı azaldı. Yetkililer bunda alınan önlemlerin ve erken uyarı sistemlerinin etkili olduğunu ifade ediyorlar. Doğal afetler kaynaklı ölüm sayıları 70’li yıllarda 50 binden fazlayken 2010’lu yıllarda 18 bin civarına geriledi.
Son 50 yılda yaşanan 2 milyon can kaybının yüzde 91’inin gelişmekte olan ülkelerde yaşanması da dikkat çeken bir başka unsur. Dünya Meteoroloji Örgütü, kendisine üye 193 ülkeden sadece yarısının afetlere karşı erken uyarı sistemlerine sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Yüzümüzü bize dönelim:
Son yıllarda yaşadığımız doğal afetlere bile bile ”lades” dedik. Önlemleri önceden almadık. Bundan sonra bu yaşananların önemli dersler olması gerektiğini düşünüyoruz.
Bugün için yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz ama yarınlara da daha çok hazırlıklı olmak durumundayız.
www.facebook.com/necdet.buluz