COĞRAFYANIN C’Sİ
Afghanistan üzerine daha çok şey yazılacak dedim.
Ancak, bu yazılacak olanların çoğunun ne bilgimize, ne Devlet olarak ‘strateji’mize ve ne de ‘bilim’in kendisine pek katkısı olmayacağını da eklemem gerekiyordu.
Ekliyorum.
Geçen yazıda ‘jeostraji’nin, haydi ‘usta’larından diyelim, Alman Friedrich Ratzel’in Antropojeografi’sinden sözetmiştim.
Demek ki, ‘coğrafya’ öyle okullarda okutulan ve renkli haritalarla anlatılacak bir ‘disiplin’ değildir.
Nitekim, ‘doğa coğrafya’sının yanısıra, ‘ekonomik coğrafya’, ‘diller coğrafyası’, ‘dinler coğrafyası’ ve giderek ‘insan coğrafyası’ndan sözedilebilir.
İşte, aslen Fransız ama, Lozan’da ders verdiği için kimi yayınlarda İsviçreli olarak anılan Jean Brunhes (1869-1930), 1910 yılında, ilk ‘İnsan Coğrafyası’ (*) başlıklı çalışmayı yapan coğrafyacıdır.
Önsözde Jean Brunhes “İnsan coğrafyası yapılı bir şey değil, ama yapılacak bir coğrafya”dır demektedir.
Bu tümce, Brunhes’in çalışmasının coğrafya’nın en iyi ‘inceleme yöntemi’ni önermekten çok, ‘izleyici bir yöntem’in nasıl olması gerektiğine işaret etmektedir.
Nitekim, Pierre Deffontaines, 1926 yılında Jean Brunhes’in kitabını tanıtırken, geçen yazıda sözünü ettiğimiz ve çoğu ‘jeostratejist’in başvuru kitabı olan Alman Friedrich Ratzel’in Antropojeografi’sinin, Brunhes’in çalışması yanında ‘şematik karton’lardan öte bir şey olmadığını ileri sürecektir(**).
Gerçekte ise, Brunhes’in izleyici yöntemi her dönem için yeni bir ‘échantillon’ almaya dayanmaktadır.
Sözü bu kadar uzatmamın nedeni, ‘Afganistan Örneği’ ele alınacaksa eğer, tarihin her dönemi için yeni bir ‘échantillon’ almak zorunluluğunu göstermek içindir.
Yüzyılın başında, ‘Ulusal Kurtuluş Savaşları’nın verildiği dönemde, Afganistan’da da önemli değişimler yaşanmış olabilir.
Hatta, Lenin’in bir zamanlar Türkiye denildiğinde aklına ilk gelen coğrafya’nın Afganistan olduğunu yazan da benim.
Afganistan’da ‘modernleşme’ yolunda önemli adımlar atıldığını da yadsımanın olanağı yoktur.
Ancak ve ne var ki, günümüz Afganistan’ına bakıldığında, hangi yöresinden ‘échantillon’ alınırsa alınsın, içinden ‘kara bir Orta-Çağ’ çıkacaktır.
Hele bu ‘kara Orta-Çağ’cıların ‘Devlet’i ele geçirmelerini ‘Kurtuluş’ ya da ‘Millî Demokratik Devrim’ olarak nitelemek için, insanın gözüne bir ‘kara band’ çekmiş olması gerekir diye düşünüyorum.
Bu ‘çevre’lerin Türkiye’nin bugünkü yönetimini içlerine sindirmiş olmaları, zaten ‘gözlerinin bağlı’ olduğunu göstermeye yetmektedir.
Hiç değilse yürekleri temiz kalsa idi diyesi geliyor insanın.
Yoksa yürekleri de mi ‘kara’ imiş, doğrusu kestiremiyorum.
Bu Afganistan ‘échantillon’u üzerine daha çok şey söylecek gibi görünüyor.
(*) JEAN BRUNHES, Human Geography An Attempt at positive Classification : Principles and Examples. Translated by J.-C LE COMPTE edited by ISAIAH BOWMAN and R.-E DODGE Chicago and ew York Rand Me Irally in-8 xvi 648 p. 1920
(**) PIERRE DEFFONTAINES, “Géografie Humaines de Jean Brunhes”, Annales de géografie, nr 195, 1926, pp: 268-271 in