Afganistan’da Taleban’ın kısa sürede ülkede yönetimi ele geçirmesi, başta Amerika olmak üzere Avrupa ülkelerinde dünyada adeta bir şok etkisi yarattı. Taleban bile bu kısa süredeki başarıyı beklemediğini itiraf etti.
Şimdi ise tüm dünyada bu şok etkisini yitirmeye başladı.
Kabil Havaalanındaki patlamadan sonra Amerika kontrolü ele alırken, Avrupa ülkelerinden de artık Taleben için “Hükümsüzdür. Başarı olamazalar “açıklamaları gelmeye başladı.
İşin en önemli noktası ekonomi.
Taleban’ın bu koşullar altında ekonomide başarılı olması beklenmiyor. Bunun için de dünya ülkeleri abluka kurmaya hazırlanıyor.
Ortada bir silahlı terör örgütü var. Hem de acımasız. Bu örgütün tanınması bu koşullar altında mümkün olabilir mi? Şimdi her ülke şapkasını önüne koymuş, bunun muhasebesini yapıyor.
Bir başka konu:
Gerek Ortadoğu, gerek Afrika ve gerekse bölgede Fransa, İngiltere gibi ülkelerin gölgesi var.
Taleban şokunu atlatan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Afganistan’da yaşanan son gelişmelerden çıkardığı en önemli dersin “Silahla demokrasinin dayatılamayacağı” olduğunu açıkladı. Macron, “Libya ve Afganistan bize gösterdi ki; demokrasiyi veya hükümeti dışarıdan empoze edemezsiniz” dedi. Macron, ABD yönetimi Afganistan’ın ardından Irak’tan çekilme kararı alsa bile Fransa’nın Irak’tan çekilmeyeceğini de açıkladı.
Macron, hafta sonu uluslarararası bir konferans nedeniyle Irak’a iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Macron, Bağdat’tan sonra, IŞİD’in halifeliğini ilan ettiği Musul ve Kürt otonom yönetiminin başkenti Erbil’e geçerek, IŞİD’in Irak’taki eski kalesinin yıkıntıları arasında Irak ve Afganistan ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Konferansın ardından IŞİD’in 2014’te halifeliği ilan ettiği Musul’a geçen Macron, IŞİD saldırıları altında tümüyle yıkılan El Nuri Camisi’nin kalıntıları arasından “IŞİD, bir ölüm ve gericilik projesidir” mesajı verdi. Macron, Musul’da halen IŞİD’le yapılan şiddetli çatışmaların izlerinin görüldüğünü belirterek “Fransa, Sahra bölgesinde olduğu gibi, Irak’ta da terörle mücadelesini sürdürecek” dedi.
Musul’dan Erbil’e geçen Macron, Fransız TF1 Televizyonu ve LCI haber kanalına Irak’tan verdiği söyleşide bir soru üzerine, ABD ve NATO güçlerinin Afganistan yenilgisinden çıkarması gereken dersler olduğunu açıkladı. Macron, “Demokrasiyi veya hükümeti dışarıdan empoze edemezsiniz. Libya ya da Afganistan bize bunu öğretiyor. Bir yere demokrasiyi silah zoruyla dayatamazsınız” dedi.
Bu açıklamalar şu gerçeği de ortaya koyuyor:
Dış güçler adı geçen ülkelerden gölgelerini çekmediği süre içinde buralarda beklenen istikrar zor gelir.
Macron, Mali’deki durumun Libya ya da Afganistan’dan farklı olduğuna dikkat çekerek “Eğer Mali’ye müdahale etmeseydik birkaç ülke düşecekti. Ancak müdahalenin ardından hızlı bir kalkınma politikası ve devletin dönüşü olmadığı takdirde teröristler, 15 gün içinde geri döner. Çünkü terör, yoksulluk ve umutsuzluktan beslenir” diye konuştu.
Macron, Bağdat’ta düzenlenen konferansta, “Terör tehdidi devam ettiği ve Irak hükümeti istediği sürece, Amerikalılar çıksa bile, Fransa’nın Irak’tan ayrılmayacağını” söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı, bu açıklamasını, TF1’e verdiği söyleşide de doğruladı. Macron, “Irak’taki operasyonlarda yer alan özel kuvvetlerimiz var. Buradaki çatışmalarda kadın ve erkek askerlerimizi kaybettik. Orada olmak Fransa’nın onurudur. Teröristler orada olduğu sürece Irak’ı koruyacağız” diye konuştu.
Afganistan’da yaşanan krizin, Fransa’da terör saldırısı riskini arttırıp- arttırmayacağı sorusuna da Macron “Son yıllarda dışarıdan organize edilen herhangi bir komplo yok. Ancak sıfır risk diye bir şey de yok” yanıtını verdi.
Fransa Cumhurbaşkanı, göç dalgası beklentisine ilişkin de “Afganistan’dan, 2015 yılında yaşanan bir göç dalgasına benzer bir dalga geleceğini düşünmüyorum. Kesin olan, Avrupa’ya gelmeye çalışacak daha fazla insan olacak ve bunun da onları karşılama yeteneğimiz üzerinde baskı oluşturacağını biliyoruz” diye konuştu.
Macron, halen Afganistan’da binlerce kişinin Taleban baskısı altında olduğunu ve ülkeden tahliyesinin 31 Ağustos’tan sonra da devam etmesi gerektiğini belirterek, bu konuda Katar aracılığıyla Taleban yetkilileriyle görüşmeye başladıklarını da açıkladı. Macron, “Taleban’la başlatılan bir diyalog var. Katar’ın birkaç aydır oynadığı çok özel bir rol var. Başarır mıyız? Bunu bunu garanti edemem” dedi.
Macron, Taleban’la görüşmenin, Taleban yönetimini tanıma anlamına gelmediğini de belirtti ve “Bugün, Kabil ve Afganistan’ın kontrolunu elinde tutan Taleban’dır. Ancak tahliyeleri Taleban’la tartışmak, daha fazla tanınma konusunda ön kabul getirmez. Taleban, bölgedeki terör hareketleriyle uzlaşırsa bu kırmızı çizgi olur. İnsan haklarına ve özellikle Afgan kadınlarının onuruna saygı gösterilmesi de başka bir koşul. Bölgede barışı korumak için her şeyi yapacağız” dedi.
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın