Önce kendimizi kandırmaya çalıştığımız bir galatı meşhur ile söze başlamak isterim.
“Sağ da yok, sol da yok, Türkiye var.”
Kulağa çok hoş geldiğini biliyorum. Biraz derinleşelim.
Sermaye ve emek diye iki şey var ise, sağ ve sol anlayışları yok olmaz.
Kişi, ya sağ pencereden, yani sermaye penceresinden bakar ya da emeğin penceresinden, yani halkın penceresinden bakar. Öyle fikirler ortaya çıkar ki, yüz de yüz sermaye yanlısıdır. Öyle fikirler de vardır ki yüz de yüz emek yanlısıdır.
Piyasaya sürülen fikirler, medyanın sermaye yanlısı kadrolarının elinde olması nedeniyle, sermaye kesimleri tarafında piyasada dolaşıma sokulan fikirlerdir. Projelerdir.
Sağ kesimin aydını ve sol kesimin aydını-eğer varsa- bir tartışmadır alır gider. Örnek özelleştirmeler sağ sermaye kesiminin siyasetleridir. Özelleştirmeyi savunmak; sermayeyi savunmaktır.
Çağımız manipülasyon çağı olduğundan, sermeyenin fikirleri, halkın önüne, halkın fikirleriymiş gibi konur.
İşte burada, dürüst aydınlara, hangi fikrin, kimden yana olduğu sorunu çıkar.
Sermaye, kendi çıkarını, halkın da çıkarıymış gibi ortaya koyar. Bura da bir örnek verelim. “Yap işlet devir et” fikri halkın önüne, sanki devletten yani halktan yana bir düşünce gibi kondu. Oysa yüz de yüz sermayeden yana bir fikirdi, bir uygulamaydı.
Daha kestirme söyleyelim. Halk devlete vergisini ödeyecek, devlet o vergi ile köprü yapacak. Öyle olmadı. Halk köprü için devlete vergi ödedi. Ayrıca köprüden geçerken sermaye sınıfına para ödedi.
Bugün önümüzde, Afganistan sorunu var. İktidar, yani servet sınıfı, Afganistan’dan bir çıkar sağlamanın yoluna bakıyor.
Olay bizim önümüze nasıl geliyor? Afganistan’da ülkemizin çıkarları var, o çıkarlar için siyaset yapmalıyız! Hava Limanından girersek diğer çıkarlarımızın da yolu açılır.
Afganistan’dan sağlanacak çıkar, ister jeo-stratejik çıkar olsun ister maddi çıkar olsun aslan payını sermaye sınıfı alacak, bedel ödemek de halka kalacaktır.
Sermaye, elde edilecek çıkarın, hangi yoldan gidilirse, daha rasyoneldir, onu da önümüze koyuyor.
İktidarın Taliban ile ideolojisi ve dinsel dünyası aynı. İktidarın Amerika ile finans dünyası da aynı. O zaman Batı dünyasının, Afganistan’daki çıkarlarının taşeronu Türkiye olur.
“Afganistan’da olmak”, Türkiye’ye çıkar sağlar denilince, halkımızda sanıyor ki, bizim de çıkarımız varmış, biz bu projeyi destekleyelim.
Desteklemeyenler, gerçekte, Türkiye’yi desteklemiş olmalarına karşın, halkın karşısında, “hain” konumuna düşecek.
Siyasette temel manipülasyon “hain sözcüğü üzerinden yürüyor” ya…
Afganistan’dan elde edilecek yüz birimse, bunun %70’ni çok uluslu şirketler alacak. %30’unu taşeronlara verecekler. Bizim işçimize de asgari ücret kalacak.
Sermayenin, ya da sağ mantıkla, işçimizin aldığı bu asgari ücret için de denilecek ki, daha ne istiyorsun hem işiniz var hem de ücret alıyorsunuz!
Eğer Afgan halkı gelin birlikte iş yapalım derse, gereği yapılır. Çok uluslu şirketler aracılığı ile yapılacak olanların ne Afgan halkına ne de Türkiye’ye bir faydası olur.
26 Ağustos 2021.