Hafızamızı zorlayarak geçmiş zamanları düşünüyorum da; felaketler, afetler bu sıklıkla ve bu kadar yıkıcılıkla ülkemizi hedef almış mıydı acaba?
Felaketleri yaşamıştık ama böyle sık değil, hele hele Kastamonu/Bozkurt ilçesindeki gibi yıkıcı ve hayal bile edilemeyecek durumda olanını görmedik, duymadık, yaşamamıştık!
Son zamanların kabus gibi üzerimize gelen doğu Karadeniz deki Rize, Artvin sel baskınları için derinden üzülüyorduk. Ayrıca Akdeniz ve Ege’deki peş peşe çıkan orman yangınları , bir biri ardına gelen çoklu ölümlere neden olan trafik kazaları ülkemizin sıradan olayları gibi olmaya başladı!
Ayrıca topluma inat Afgan göçü istilası da bir felaket gibi ama algı yetersizliği yüzünden umursamayan bir hükümet halkı alıştırmaya çalışıyor! Bu yanlışa göz yumulmasını da iyi niyetli görmüyorum!
İklim değişikliği evet doğru ve kabul! Bir çok senaryolar bilim adamları tarafından insanlığın bilgisine sunulsa da, bilime inanmayan ülkeler ve insanlar tarafından ciddiye pek alınmıyor.
Biz de bunun acısını çekmekteyiz. Halen ısrarla HES, Termik santral ile devam etmek, yapılaşmayı rant uğruna usulüne uygun yapmamak bu topluma ve dolayısıyla insanlığa yapılan en büyük kötülüktür!
Ülkemiz tarihinde görülmemiş, duyulmamış ve öngörülmesi dahi hayal edilmemiş BOZKURT SEL BASKINI felaketi acı bir ders olmalıdır.
Doğanın şakası yoktur.
Bilimsel olmayan hiçbir hizmetin geçerliliği olmamalıdır.
Siyasi irade, rant ve çıkar uğruna hiçbir merciinin sözü geçerli olmamalıdır.
‘’…….. talimatları ile’’ değil, bilim insanlarının yol haritası ile kararlar alınmalıdır, verilmelidir.
Bilmem bunu anlayacak zihniyetin yerleşmesine BOZKURT felaketi vesile olur mu?!
Bozkurt halkı en büyük hayallerini Karadeniz’in hırçın dalgalarına kaptırdı. Geçmiş olsun!
Emin EĞRİ
Yazıları posta kutunda oku