KASTAMONU – BOZKURT İLÇEMİZDE MEYDANA GELEN AFET OLAYININ SORUMLULARINI AÇIKLIYORUZ
Değerli Arkadaşlarım,
Kastamonu Bozkurt ilçesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Günlerdir milletimiz yalan yanlış bilgilerle aldatılıyor. Muhalif görünen basın veya partilerin yaşanan vahim hadiseyi ciddiyetle ele almasını beklerdim. Ancak yazılanlar veya söylenenler konunun ciddiyetiyle uzaktan yakından alakası bulunmamaktadır.
Hele AKP liderinin ilçeyi ziyaretinde promterden okuduğu metnin halkın acılarıyla ilgi ve alakası yoktur.
Sevgili Okurlar,
Bozkurt sakinlerinin yaşadığı afet bir doğa olayı veya kerestelerin köprüye birikmesiyle alakalı değil konu suç teşkil eden olaylar zinciridir.
Mansabında kocaman bir şehir bulunan henüz 5 yaşındaki bir barajın, planlama, projelendirme, imalat ve işletmesi sırasında yapılan yanlış işlerin sonucunda Bozkurt ilçesinde yaşayan 38 ile 70 arasında değişen sayılarda vatandaşımızın hayatını kaybettiği söylense de Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiğini anlatan görüntüler bulunmaktadır.
Anlaşıldığı kadarıyla afetin oluşmasına Barajın dolusavak kapakları açılması sebep oluyor! Madem Barajın mansabında kurulu bir şehir var önce şehrin tahliye edilmesi gerekmez mi? Bu barajların projelerini, imalatını veya işletmesini hangi cahiller sürüsü yapıyor?
Değerli Arkadaşlarım,
Barajların enerji üretimi sırasında harcadıkları suya ilaveten “derivasyon” adı verdiğimiz taşkın sırasında gelen suları tahliye edecek kanal veya tünelleri bulunmaktadır. Feyezan ile gelen fazla miktarda su hesaplanan debinin üzerinde olursa derivasyon kanalı veya tüneli gelen fazla suyu tahliye edemez. Bu durumda baraj seviyesinde su yükselmeye başlar.
Taşkın suları Baraj seviyesini aşarsa gövde üzerinde yırtılma ile başlayan küçük patlamalar meydana gelir neticede baraj yıkılır. Barajın yıkılması durumunda, bir doğa faciası meydana gelir ve mansabında yani suyun akış yönüne göre önünde bulunan ne varsa alır götürür. Barajlar pahalı yapılardır. Bu sebeple taşkınlar sırasında barajların güvenliğini sağlamak için, fazla suyunu tahliyesi için “Savak” adını verdiğimiz kapak şeklinde tesisler yapılır.
Barajın kurtulması için Kapaklar açılarak biriken su barajdan salınır. Ancak baraja gelen suyun miktarı, derivasyon tüneli veya kanalından salınan suyun miktarı ile barajdaki suyun dolu savaklar seviyesine nasıl ve ne zaman geleceği, barajın mansabında hayat kaybı olmaması ve her türlü tedbirin nasıl alınacağı ile ilgili talimatlar, proje, ihale şartnamesi, ve yapılan tesisin işletme esasları içerisinde yer alır. Taşkın başladığı andan itibaren dolu savakların ne zaman açılacağı bellidir ve bu tüm şehrin ve dere boyunca yer alan köylerin tahliyesine yetecek süre başından hesaplanmıştır.
Dolayısıyla “baraj taşıverdi, bizde kapakları açıverdik ve suyu salıverdik, kapakları açınca Bozkurt ilçesini su aldı götürdü yüzlerce insan hayatını kaybediverdi. Biz ne yapalım” diyemezsiniz. TV kanallarında bunu savunamazsınız. Devletin bakanı dahi bunu savunamaz. Bu bir doğa felaketi değil, proje safhasından başlayarak işletme haline kadar yapılan yanlışlıkların bedelinin halka canıyla malıyla ödetilmesidir!
Değerli Arkadaşlarım,
35-40 yıl önce çalıştığım ve mensubu bulunmakla şeref duyduğum DSİ’de eskiden, bilgili, vatansever mühendisler vardı. Şimdi projeler deneyimsiz özel şirketlere yaptırılıyor. İşler rüşvet ve iltimas ile yürüyor.
Yetkililere sesleniyorum: “Mansabında şehir kurulmuş bir yeri meydana gelebilecek feyezan durumunda yaşanabilecek olayları en ince ayrıntılarına kadar etüt etmeden HES yapılmasına nasıl müsaade edersiniz?”
Değerli arkadaşlarım,
Biz HES yapılmasın demiyoruz! Planlamasını, projesini, imalatını, işletmesini doğru dürüst yapılsın yapılan işler vatandaşa zarar vermesin istiyoruz.
Keban Barajı yapılalı 55 yıl oluyor.
50 misli dev bir tesis.
Bir felaket oldu mu?
Hayır?
Neden?
Çünkü o inşaatları benim de yanlarında çalışma imkânına sahip olduğum bilgi ve vicdan sahibi gerçek mühendisler yaptı!
Değerli arkadaşlarım,
Devlet millet için vardır. Devlet milletin haklarını can ve mal güvenliğini korumak zorundadır.
Planlamasından işletmesine kadar hataların görüldüğü bu HES işletmesi işinde, Sayın Savcılarımızın hayatını kaybeden vatandaşlarımızın hakkını araması gerektiği düşüncesindeyiz.
Yapılan tesis bolluğuna rağmen Mühendislik bilgisinin ve insan kalitesinin 30 yıl öncesine göre 10 misli azalmış olması sebebiyle işlenen suçları değerlendirecek mühendis bulunmasında zorluk çekilirse bedelsiz hizmete hazır olduğumu Bozkurt sakinlerine saygıyla arz ediyorum.
Rahmetli dedem hukukçuydu. “Oğlum hukukun kağnısı bazen ağır yürür, ancak yürür. Vicdan ve merhamet sahibi devletini milletini seven insanlar vatandaşın haklarını korumak için günü geldiğinde harekete geçmelidir”derdi.
Bu gün belki geçiştirebilirler. Ancak Türk Atatürk Gençliği olarak, milletimizin mağduriyetine sebep olan bu ve benzeri hadiselerin yargı önünde hesabını soracağımızı ilan ve taahhüt ediyoruz.
Tüm Değerli arkadaşlarımıza böyle acı olaylardan uzak yazılar paylaştığımız güzel günlerde buluşmak dileğiyle sevgi ve Saygılarımı sunarım..
13.08.2021 Saat 23.30
TANER ÜNAL
Yazıları posta kutunda oku