Bilim insanları orman yangınlarının gittikçe artmasından korkuyorlar. Şimdiye kadar can kayıplarının da yaşandığı en büyük yangınlar ABD ve Avustralya da çıktı.Çıkan bu yangınların çoğu yaz aylarında meydana geliyor,kuru ağaçlar,kozalaklar ve çıkan rüzgar da alevlerin yayılmasına neden oluyor.
Türkiye 10 gündür yangın kabusunu yaşıyor ve daha ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz.
Erdoğan, 46 ildeki 214 orman yangınının 202 tanesinin kontrol altına alındığını belirtti.
Milas ilçesinin köylerinde yangının başından beri 16 bin hektardan fazla orman yanmış ve pek çok zeytinlik ve tarım arazisi zarar görmüş.
Muğla’nın Milas İlçesinde Termik santraline 5 km kalan bölgedeki yangın hala devam ediyormuş.Traktörleriyle çevre köylerdeki yangını söndürmek için yardıma giden köylülerin jandarma tarafından neden engellendiğini anlamış değilim.Üstelik valilik kararı bile olmadığı söyleniyor.
Madem ellerinde yeterli güç var neden yangınlar söndürülemiyor, eğer yeterli güç yoksa neden yardım etmeye çalışan insanlar engelleniyor.İnsanın aklına kötü şeyler geliyor. Acaba yangının söndürülmesi istenmiyor mu …
Milas Belediye Başkanı Av. Muhammet Tokat,”Gürceğiz Mahallesini ciddi olarak kaybetmiş durumdayız. Ateş termik santrale doğru yönelebilir. Burada durum çok ciddi” dedi.
Aydın’da başlayıp,rüzgarın etkisiyle Muğla’ya ulaşan yangın söndürülmeye çalışılıyor.Vatandaşlar, traktörlerin arkasındaki tankerlerle 15 kilometre uzaklıktaki göletten su taşıyarak çalışmalara destek verdi.
10 gündür devam eden Antalya’nın Manavgat ilçesindeki yangında M.Ö 3. Yüzyılda Lyrbe Antik Kenti’nin yangından etkilenmesi de çok üzücü.
Ayrıca CB”yangınların çıktığı bölgelerdeki sorumluluk Belediye Başkanlarının sorumluluğunda “dedi mi,demedi mi?Peki o zaman yangınlarla ilgili toplantılara CHP li belediyeler neden çağrılmıyor?
Isparta’da meydana gelen orman yangınının 4’üncü gününde hem karadan hem havadan söndürme çalışmaları aralıksız devam ediyor. Gün boyunca 6 helikopter ve 1 uçakla havadan, çok sayıda itfaiye aracı, arazöz, sulama tankeri, iş makinesi ve dozerlerle de karadan müdahale edildi.
Ukrayna’dan gelen 5 helikopter,farklı bölgelerde devam eden orman yangınlarına müdahale etti.Neden bizim kendi uçaklarımız, pilotlarımız ve helikopterlerimiz kullanılmıyor da dünya kadar paralar verip,yangın iyice söndürülmeyecek hale gelinceye kadar beklenip dış ülkelerden helikopter kiralanıyor?
4 gündür devam eden orman yangınına neden havadan ilk kez bu akşam müdahale edildi?4 gün yangının büyümesi mi beklendi?Bu yangınları söndürmek için bizim THK na bağlı uçaklarımız ve helikopterlerimiz yok mu?Eğer arızalı ise belediyeler çağrı yapıyor verin bize tamir ettirelim diye,neden izin verilmiyor?
Bu uçakların engellenmesi sanırım ilk defa izmir’deki yangında yaşandı.Aylar sonra uçmuyor dedikleri uçaklar Teknofest’te uçunca yalanları ortaya çıkacak diye hemen AKP li kayyumlar atamışlar. Çalışan uçakların olmadığını kanıtlamak için zarar verilmiş ya da içlerinin boşaltılmış olma ihtimali var mı,yok mu?Bunu bir düşünüp araştıralım…
Muharrem İnce”2016 yılında İsrail’de çıkan orman yangınına THK uçağı gönderdik! İsrail’i işgale mi gitmiş olduk? Vatandaş pet şişeyle arazöz doldurmaya çalışıyor; siz yardımları geri çeviriyorsunuz. Biz güçlü bir devletiz. Ama siz o gücü lüks ve şatafata harcadınız. Hepinize yazıklar olsun!”dedi.
Canan Kaftancıoğlu”THK uçakları neden uçmadı? diye sormak terörist olma sebebi sayılıyor madem,sormaya devam öyleyse… Yangında THK uçakları neden uçmadı? Ben de soruyorum”dedi.
İsmail Saymaz”Bakanlığa özel jet alıyorsunuz da niye yangın söndürme uçağı almıyorsunuz?Neden uçak almıyorsunuz? Uçak alamayacak kadar mı yoksullaştık?dedi.
Barış Yarkadaş”İktidar orman yangınlarına göz yummuş, yangın söndürme uçağı almamış, THK’yı iş yapamaz hale getirmiş, THK’nın pilotlarını işten çıkarmış, CHP’li belediyelerin elini kolunu bağlamış ve ormanlarımızın yok olmasına sebep olmuştur…
Kılıçdaroğlu: “THK’da bu iktidar döneminde büyük yolsuzluklar var. 80 milyon dolar kredi almışlar. THK’nın geliri ne? 80 milyon dolar nereye harcandı? Bilen, denetleyen var mı?”
Yangında binlerce hayvan telef oldu, binlerce hektarlık alanlar ise yandı. İktidarın yangınla mücadele yöntemi ve başlamadan önce neden yeterince önlem almadığı ise günlerdir tartışılıyor.
En azından sevindiren bir haber aldık.Yangın söndürme ihalesine alınmadığı için uçakları çürümeye terk edilen kayyum yönetimindeki Türk Hava Kurumu’na (THK) ilişkin Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 27 Temmuz tarihinde çarpıcı bir karar verdiği ortaya çıktı. “Kayyum yönetimi THK yi ele geçirmeye çalışıyor. Çünkü, kurumu bin 200 civarında gayrimenkulü var. THK’nin ülke genelinde 400’e yakın şubesi var ve yaklaşık 350’si muhalif.
Bu yüzden de kayyım yönetim şube binalarının giderlerini, elektrik, su ve internet faturalarını ödemiyor. Şubeler ise bir an evvel kongre yapılmasını istiyor. İktidar THK’nin milyonlarca lira değerindeki mülklerine çökmek mi istiyor dersiniz…”
üç yıldır THK yangın söndürme uçağı ihalesiyle de tartışma konusu. Orman Genel Müdürlüğü, yangın söndürme uçağı kiralama ihalesine uçaklarının “En az 5 bin litre su taşıma kapasitesi” olması şartını koyduğu için 4 bin 900 litre kapasiteli THK uçakları, orman yangınlarında kullanılamıyor.
THK uçakları eski deniyordu… İsrail’den kiralanan uçaklar daha eski çıkmış…Buna verilecek bir cevabınız var mı?
Muğla BBB Osman Gürün,Avusturya’dan 4.5 ton su kapasiteli yangın söndürme helikopteri getirtmiş.İyi ki varsınız…
Haftalık Economist Dergisi”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın itibarı kül oldu, ateşler tepeleri tırmandı, yayıldı, büyüdü ve rüzgarın da etkisiyle hızla kıyıya indi. Bazı yerlerde çaresiz halk, evlerine yaklaşan alevleri savuşturmak için plastik kovalara su doldurmak için denize koştu. Diğerleri hayatlarını kurtarmak için ya koştu ya da arabayla kaçtı. Gökyüzü griye, sonra turuncuya döndü. Bir zamanlar çam ormanları ve zeytin ağaçlarıyla kaplı olan Türkiye’nin sahil cenneti, dumanlar dağıldığında küle dönmüştü.”diye yazmış…
“Felakete hazırlıksız yakalanan hükümet de baskıyı hissediyor. Yerel belediye başkanları yardım için yalvarırken, bakanlar çalışır durumda yangın söndürme uçakları olmadığını kabul ettiler ve gecikmeli olarak helikopterlere başvurdular. Uçaklardan sorumlu kurumun başkanı, krizin zirvesinde bir düğüne gittiğini itiraf etti. Türkiye sonunda Rusya, Azerbaycan ve AB den gelen yardım tekliflerini kabul etti.
Ülkenin dört bir yanından gönüllüler ve itfaiyeciler, genellikle protestoculara karşı kullanılan TOMA’lar gibi akın etti. Yerel halk, hükümetin onları kaderlerine terk ettiği hissiyle çok öfkeli.
Türkiye’de medyayı denetleyen kurul, feryatları bastırmak için bazı televizyon kanallarını yangınlarla ilgili ‘korku ve endişe’ yaymakla suçladı ve onları ‘en ağır yaptırımlarla’ tehdit etti”Her yıl ülkenin kıyılarını kaplayan ormanlar daha fazla iç kesimlere çekiliyor, yerlerini sıra sıra yazlıklar ve oteller alıyor. Erdoğan’ın bakanları, inşaatçıları bu yaz çıkan yangınların kavurduğu bölgelerden uzak tutmaya söz verdiler. Sözlerine sadık kalsalar bile yangınlar, iklim değişikliğini uzak tutmanın ne kadar zorlaştığını gösterdi.”yazınca insan utanıyor…
Bu ülkede.Akparti Yokken Türk Hava Kurumu 70 senedir hem kurban sattı,Hem deri topladı…Ne oldu o paralara?
“Ben de soruyorum?Neden bu ülkenin makam uçakları var, memleketin ormanlarını koruyacak yangın söndürme uçağı yok?
4 Milyon dolar bulup uçaklar tamir ettirilmediği için ülke bugün üç yüz milyar lira zarara uğramış…
Neden günlerce ormanlar yandıktan ve kontrolden çıktıktan sonra dış güçlerden yardım istendi?”diye soruyor…
Nerede kaldı yıllarca okullarda çocuklarımıza öğrettiğimiz”Tohumlar fidana,fidanlar ağaca,ağaçlar ormana dönmeli yurdumda.Yuvadır kuşlara,örtüdür toprağa,can verir doğaya ormanlar yurdumda.Bir tek dal kırmadan,ormansız kalmadan,her insan bir fidan dikmeli yurdumda.”
Tarım ve Orman Bakanlığı sistemlerinin hacklendiği ve bakanlığa ait tüm bilişim sistemleri birkaç gün önce siber saldırıya uğrayıp,ülkeye ait tüm tarım ve hayvancılık verisi de kaybedilmiş olduğu, hackerlerin fidye istediğini şu ifadelerle aktardı:İddia o ki, saldırganlar CryptoLocker adı verilen zararlı yazılımla bakanlığın tüm veri tabanını şifrelemiş durumda. Fidye istiyorlar ve böylesi saldırılarda ödeme yöntemi takibi zor olan Bitcoin aracılığıyla gerçekleşiyor.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “Ormanın kahramanlarının 6 ilde 13 adet orman yangınını kontrol altına alma çalışmaları büyük bir özveri ile devam ediyor. Son 9 günde ise 44 ilde 191 orman yangını kontrol altına alındı” dedi.
Şeref Saral”Birülkenin;Manavgat,Bodrum,Marmaris,Alanya,Muğla gibi turizm bölgeleri… Mersin, Adana,Osmaniye,Isparta gibi tarım alanları…Tunceli Hozat gibi yaban hayatı cennetleri… Kayseri gibi sanayi şehirleri…İzmir gibi liman şehirleri…Çanakkale gibi stratejik şehirleri…Büyükbaş ve küçükbaş hayvan üretim merkezleri… Koyları…Marinaları…Yaylaları…Mesire yerleri… Çayırları… Meraları… Mezraları…Vadileri…Kuş cennetleri…Deltaları…Ovaları…Asırlık çam ormanları…hedef seçilip organize bir şekilde aynı anda tutuşturuluyorsa bunun adına kimse “TAKDİRİ İLAHİ” demesin… SAKIN…(!)…
Şeref Saral hepimizin hislerine tercüman olmuş mu,olmamış mı…
Etrafta dolaşan komplo teorilerine göre de ABD lazerle orman yangınları çıkarıyor.Belkide komplo teorisi değildir ama bunu fırsat bilen çıkarcılarında elinde benzin bidonuyla yangın çıkarmaya çalışırken yakanlandıklarını da dinliyoruz haberlerde.
Ben de moralimi düzgün tutmaya çalışıp,kendimi bahçeme vererek,sadece dua etmek geliyor elimden…
Sakın köy yanarken deli saçını tararmış demeyin bana.Onu hak eden ben değilim.Yangını söndürmek için helikopterimiz yok deyip,”biz yangını helikopterlerle havadan yönetiyoruz”diyen milletvekilleridir diyorum.
Bir yanıt yazın