THK YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARI NEDEN HANGARDA?
Orman Bakanı Pakdemirli, Temmuz 2019 Muğla yangını için şöyle diyordu; “ Yangında can ve mal kaybımız yok, 300 hektarlık alan etkilendi…” Bakan, “insan bakanı” tabii… Alevler içinde kalan dağ keçilerini, ceylanları, kaplumbağa, yılan, sincapları can kaybı olarak görmemesi doğal! Küle dönen yüzbinlerce meşeyi, kızılçamı, sığlayı doğuran toprak ananın, dili yok ki konuşsun…
Orman yangınlarına uzun yıllar boyunca Türk Hava Kurumu müdahale ederken, AKP döneminde Orman yangınlarını söndürme alanı da özel sektöre açıldı. THK gibi yangınla mücadelede uzmanlaşmış, elinde yangın söndürme uçakları dahil gerekli teknik donanımı ve personeli bulunan bir devlet kurumu…
İki yıl önce kayyum atanan Türk Hava Kurumu yönetiminin tüm yangın söndürme uçağı pilotlarını ve teknisyenlerini işten çıkardığı açığa çıktı. THK’nin eski yöneticileri, “Yangın söndürme uçakları çürütülüyor” dedi
Türkiye’de yangın söndürme faaliyetlerini 35 yıldır THK yürütüyordu. THK ayrıca Avrupa’nın en büyük özel uçak yangın hava söndürme filosuna sahip kurum durumunda ve ayrıca THK, Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak yaklaşık 26 bin saat yangın söndürme uçuşu gerçekleştirdi.
Ancak AKP iktidarı 2019 yılında açılan ihaleyi THK’ye vermedi Bir başka özel şirkete verdi. Yapılan anlaşmaya göre şirket, yangın başına ödeme alıyor… Daha doğrusu; yangına müdahale sırasında, uçuş başına saatlik ücret yazıyor, yıllık olarak şirkete yangın çıksa da çıkmasa da bir garanti ödeme vaat ediliyor.
Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı AKP’li Cenab Aşçı’nın 2019 yılında kayyum olarak atandığı THK yangın söndürme uçakları ise hâlâ hangarlarda bekletiliyor. Orman Genel Müdürlüğü, 1985 yılından 2019 yılına kadar çok sayıda orman yangınına müdahale eden Türk Hava Kurumu’nu üç yıldır yangın söndürme uçağı kiralama ihalelerinde devre dışı bırakıyor.
Cumhuriyet Devleti ile kavgalı olan AKP iktidarı, Cumhuriyetin kurduğu tüm kurumları satarak, kapatarak, işlevsiz kılarak Türkiye’yi kök bağlarından kopartmaya ve ülkeyi bir islam devleti yapmaya çalışıyor. Yakın geçmişte her nasıl ki, Türk hekim ve devlet adamı Refik Saydam, tifo, dizanteri, veba, kolera aşılarıyla tetanos, dizanteri serumları üreten ve tifüse aşısı hazırlayan, Türkiye’de halkın sağlığının korunması amacıyla kurulan Hıfzıssıhha Enstitüsü AKP iktidarı tarafından kapatılmıştır. AKP aynı uygulamayı bu kez de THK için yapılıyor. Ülkeye çok yararı olan tarihi kurumlar yok ediliyor.
Ülkenin birçok köşesindeki orman yangınları devam ediyor. Kontrol altına alınamayan orman yangınları yerleşim yerlerini de tehdit ederken Türk Hava Kurumu’nun (THK) yangın söndürme uçakları da yine tüm tepkilere rağmen kullanılmıyor.
Almanya, İtalya, Yunanistan, Mısır ve Fransa gibi ülkelerin Türkiye’nin kullanmak istemediği ve THK’nin de elinde bulunan Canadair CL-215 tipi yangın söndürme uçaklarını kullandığını vurgulayan THK’nin eski yöneticileri şunları anlattı:
“Rusya’dan kiralanan uçaklar 10 ton su taşıma kapasiteli. THK’nin uçakları ise 4.9 ton su taşıma kapasiteli. 10 tonluk uçağın manevra kabiliyeti çok kısıtlı. Özellikle dağlık alanlarda güvenli uçmak için yüksek irtifada kalıyorlar ve yangın alanına bıraktıkları su dağılıyor, buharlaşıyor ve etkisini kaybediyor. THK yangın söndürme uçakları ise alçak irtifada uçabilen ve su kütlesini yakın mesafeden yangın alanına bırakabiliyor, manevra kabiliyetleri yüksek. İşte bu uçaklar ormanlarımız yanarken hangarlarda çürütülüyor.
Bu arada Kayyum yönetimi THK’yi ele geçirmeye çalışıyor. Çünkü, kurumu bin 200 civarında gayrimenkulü var. THK’nın varlıkları iktidarın iştihanı açıyor. THK’nin ülke genelinde 400’e yakın şubesi var ve yaklaşık 350’si muhalif. Bu yüzden de kayyum yönetim şube binalarının giderlerini, elektrik, su ve internet faturalarını ödemiyor. Şubeler ise bir an evvel kongre yapılmasını istiyor. İktidar THK’nin milyonlarca lira değerindeki mülklerine çökmek istiyor.
Yangın söndürme uçağı pilotu olmak için bin 500 saat uçuş tecrübesi şartı var. Yani uzun yıllar pilotluk yapanlar yangın söndürme uçağı pilotu olabiliyor. Dünyada şu anda bu uçakların satıldığı bir başka ülke yok. Çünkü bu uçaklar çok değerli ve sipariş üzerine bu uçaklar üretiliyor. Şu an Türkiye bu uçaklardan almak istese 2025 yılından önce alamaz.”
Bakanlık THK’nın 70 milyon liralık teklifini pahalı bulup ihaleyi iptal ediyor ve DİKKAT!!! 104 milyon lira yani 34 milyon Tl daha pahalı olan helikopter şirketine ihaleyi veriyor… Yetmiyor aynı Bakanlık bir başka ihalede de THK’nın tekrar almak istediği yangın söndürme işini ve uçak kiralama ihalesini bir MİMARLIK OFİSİNE veriyor. Özelleştirme ve yandaşlık dört nala!!!
İşin daha da garibi, ORMAN SÖNDÜRME İHALESİ THK’DAN alınıp 34 milyon TL fazlasına BORDO MİMARLIK OFİSİNE verildi. Yanlış okumadınız, MİMARLIK OFİSİNE verildi!!!
Bu Firmanın bir tane Yangın söndürme helikopteri, uçağı, deneyimli pilotu yok! 2 binin üzerinde orman yangınına müdahale eden THK ise bu ihaleyi kazanamadı. Görülen odur ki bu özel firma dışarıdan yangın söndürme uçağı ve helikopteri kiralayarak bunları Devlete aktaracak ve aradan para kazanacak. Bir nevi taşeron olayı!!!
Orman Bakanlığı yangın söndürme uçağı kiralama ihalesini Mayıs 2021’de açtı. Türk Hava Kurumu’nun (THK) bakımı yapılmış uçuşa hazır 5 uçağı yine ihaleye sokulmadı. İhaleye 4 firma katılırken, ihale en pahalı teklifi sunan firmaya verildi. Türkiye, 3 Rus uçağına günlük 1.3 milyon lira, 153 gün için toplam 203 milyon lira ödeyecek.
Orman Genel Müdürlüğü, 9 Mart 2021’de 5 adet yangın söndürme uçağı kiralamak için yeni bir ihale düzenledi. 100 litre daha az su taşıyabildiği için Türk Hava Kurumu’nun katılamadığı ihalede kiralanacak uçaklara günlük bir buçuk saat uçuş garantisi verildi. Ancak 3 uçak kiralanabildi.
THK uçakları ihalelere katılamıyor
Yaklaşık 30 yıl orman yangınlarıyla başarıyla mücadele eden THK, iki yıldır kendi uçaklarıyla ihalelere katılamıyor. THK’nın elindeki uçaklar 4 bin 900 litre su kapasiteli ancak iki yıldır şartnameye minimum 5 bin litre şartı konuluyor.
Yangınlara müdahalede helikopterler söndürmekten daha çok soğutma amacı ile kullanılır. Oysa uçaklar helikopterlerden 4-5 kat daha fazla su taşıyabiliyor.
Helikopterin bıraktığı su kütlesi az olduğundan ağaç yapraklarından aşağıya kadar inmiyor. Söndürmede uçak gibi başarılı olamıyor. Ayrıca helikopterler yangına müdahale ederken pervanelerinin yarattığı rüzgâr alevlerin daha da büyüyüp yayılmasına neden oluyor. Bu gerçeklere rağmen THK’nin uçakları yerine helikopterlerle yangına müdahale etmenin mantığı nedir.
Yangından etkilenen, bir ve hatta 2 kuşak boyunca tüm birikimlerini, evlerini, iş yerlerini, bağlarını, bahçelerini, seralarını, hayvanlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza “geçmiş olsun” dileklerimi sunuyorum. Hayatını kaybeden Yurttaşlarımıza rahmet yaralananlara sağlık diliyorum.
Ha bu da kulağımıza küpe olsun… Türkiye’nin dört bir yanı cayır cayır yanarken, el oğlu kazansın diye THK YANGIN UÇAKLARINI hangarlara kilitleyenleri, THK’ya kayyum atayanları ve işlevsiz kılanları unutmayın.
Naci Kaptan – 29 temmuz 2021