ORMAN YANGINLARI ABD’NİN TÜRK DEVLETİ VE MİLLETİYLE BİR KONUŞMA ŞEKLİDİR. Sefa Yürükel
Türkiyedeki Orman yangınları:
ABD planlı,
PKK eylemli,
iktidar aciziyet
ve
sorumluluklu,
alt yapıyı yok etme suçlu
ve
etkili muhalefetsizlikten dolayı yayılmaktadır.
Amerikan Dış istihbarat teşkilatı CİA,
ABD’nin emperyal planları gereği ,
hedef seçtiği ülkeler üzerine sık sık analizler
ve
hesap yapar.
Bu konuda,
psikologlardan tutunda,
askeri bilimcilere kadar
her bilimsel disiplinden uzmanı, planlarının,
istedikleri amaca uluşmasının
en yüksek oranda
gerçekleşmesi için kullanır.
Ondan sonra kararın uygulanmasına alanda başlar.
Kullanacağı terör örgütünü
veya
suikastçiyi seçer.
O ülkedeki devlet,
medya
ve
siyasetteki adamlarınıda, yaptıracağı eylemde,
iz kaybettirmek
ve
toplumu yönlendirmek için hazırlar
ve
zamanlı olarak
kullanır.
Taşaron örgüte yaptırdığı eylemin sonucundanda,
aşağı yukarı ne sonuç alacağınıda
hemen hemen bilir.
Çünkü,
hedef seçtiği ülkenin toplumunu ve sinir uçlarını
memuru olarak çalıştırdığı
analizcileri
ve
ülkelere yönelik olarak çalışan, bilim uzmanları sayesinde çok iyi bilir.
Bir ülkeye ilişkin olarak,
hangi düğmeye basarsa
ne sonuç alacağınıda iyi hesaplar
ve
bilir.
Her zamanda CİA,
sonuca yakın,
kısa,
orta
ve
uzun vade de,
ABD için
dişe dokunur
bir başarı elde eder.
Hesabınıda,
bir ülkede yapacağı,
yaptıracağı eylemin,
imkan
ve
sonuçlarını çok yönlü alternatifleriyle yapar.
ABD sadece ürettikleriyle değil,
bunun içinde dünya devidir.
Süper güçtür.
Örneğin,
zaten elinde olan
PKK’ya yangını seri şekilde çıkarttırır.
O ülkede gündemi (kendi icadı olan sığınmacı, mülteci veya göçmen sorununu, Suriye’de PKKistan kurulmasını, Afganistan’a asker gönderilmesi konularını, açlığın, işsizlikle vs ile ilgili olan O ülkenin gündemini düşük ölçeğe çeker veya kısmen unutturur) değiştirir
ve
yeni ülke gündeminide,
yaptırdığı eylemle belirler.
İktidarın
ve
muhalefetin:
güçlü olduğu yerleri
ve
güçsüz olduğu yerleri hesaplar.
Toplumun düzeyini, örgütlülüğünü
yada
örgütsüzlüğünü,
tepkiye hazırlıklı
ve
hazırlıksız olup olmadığını hesap eder.
Özellikle sosyal medya
ve
ana medyadaki devşirilmiş elemanlarınıda kullanarak,
O ülkede;
toplum,
birey,
devlet,
iktidar,
muhalefet,
arasında umutsuzluk,
güvensizlik
ve
çaresizlik yayar.
Bir ülkeyi
ve
toplumu
psikolojik olarak bu şekilde çökertir.
Şaşkınlaştırır.
Toplumu ve devleti felç eder.
Türkiye şimdi bunu yaşamaktadır.
Bunlar,
CİA gibi emperyalist devletlerin istihbarat teşkilatlarının yaptıkları
ve
yaptırdıkları
tüm terör eylemileriyle
hedef seçtiği O ülkedeki iktidar,
devlet,
muhalefet,
toplum
ve
bireylerle bir çeşit konuşma
ve
mesaj şeklidir.
Bunların sonuçlarını
iktidara,
devlete
ve
muhalefete hissettirir.
Burada CİA,
ABD adına
O ülkede,
Devleti tamamen teslim almayı
ve
istediğini yaptırtmayı ister.
Muhalefeti’de,
iktidara karşı istediği gibi hareket etmesi için
yada
iktidarı muhalefetle değiştirmek için, muhalefetteki elemanları vasıtasıylan istediği oranda kullanır.
Yada muhalefetin çaresizliğini muhalefete gösterip kendi yanına gelmesi
ve
emrine girmesi için,
Muhalefeti istediği gibi yönlendirmeyi ister.
Bunları bilmek gerekir.
Türkiye şimdi bunları yaşamaktadır.
Bugün yangını çıkartan PKK unutulmuştur.
Sadece gündemdeki göründüğü kadarıyla,
eleştirilerde yangına karşı tüm alt yapıyı imha eden,
cevapsız,
çaresiz,
bilgisiz,
aciz
ve
bu konuda icraatlarıyla,
bu felaketten siyasi sorumlu olan iktidar hedef alınmıştır.
Burada CİA tarafından muhalefetinde ne yapabileceği,
gücü
ve
konuyu eleştiriden öteye geçemeyeceği
iyi hesaplanmıştır.
Türkiye Devleti’ne de
bu yangın eylemiyle ABD,
bak
bundan önce olduğu gibi,
bundan sonrada
benim dediklerimi yapacaksın,
yoksa başına bu gelir denmektedir.
Burada buna karşı yapılacak olan ise,
- yangınları planlıyan,
ve
toplumu umutsuzluğa çekmek için yönlendiren
ve
acizleştiren ABD yi
ve
eylemi yapan terör örgütü PKK’yı birincil olarak hedefe oturturtmak lazımdır. - Mevcut iktidarın beceriksizlikleri,
bütün yanlışları,
toplum içinde sert bir şekilde eleştirmelidir.
-Toplum içinde bu Milli Felaket konusunda yapıcı
ve
çözüm getiren tartışmalar yapılmalıdır.
- Bu sorunların ikincil kaynağı olan
mevcut iktidardan kurtulunmalıdır. - İktidara alternatif olamayan etkisiz muhalefette bugünden itibaren ıskartaya çıkartmalıdır.
- Bundan sonra gerçek
ve
iktidara gelip,
Milli menfaatlere göre Türkiye’yi
yönetmek isteyen,
yeni
ve
güçlü bir
muhalefet oluşturup,
Halk tarafından
iktidara getirilmelidir.
Yani bu konuda,
yangını planlayan ABD,
eylemi yapan PKK
birincil olarak hedefe oturtulmalıdır.
ikincil olarak ise,
hatalı adımlarından dolayı,
yangını önleyememeden
siyasi olarak sorumlu olan
ve
beceriksiz
mevcut siyasi iktidardan hesap sorulmalı,
İktidar eleştirilmeli
ve
bir an önce değiştirilmelidir.
Üçüncü olarakta,
Perspektifsiz,
güçsüz
ve
algı operasyonlarıyla yönetilen muhalefette
bu konuda ki programsızlıklarından
ve
sadece hayıflanmalarından
kaynaklanan sebeplerden,
bu yüzdende mevcut iktidarın ayakta kalmasını sağlamalarından dolayı,
gerekli eleştirilerden de
adil olarak payını almalı,
gerçek muhalefet oluşturulmalıdır.
Bu anlamda,
Türkiye’de sadece iktidar değil,
aynı zamanda
muhalefette değiştirilmelidir.
Bunu yapacak ise,
birlikte hareket etmeyi öğrenmiş
ve
Halkı örgütleyip harekete geçirecek,
bağımsızlıkçı,
ilerici
ve
devrimci Atatürkçü kadrolardır.
Son olarak,
Türkiye’nin her konuda olduğu gibi,
bu konuda da baş düşmanı ABD emperyalizmi olduğu unutulmamalıdır.
Bu unutulduğu zaman yine sorunlara çözümler üretmede boşa kürek çekilecektir.
Çünkü ülkede ve bölgede eş zamanlı olan hiç bir şey tesadüf değildir.
Bu unutulursa,
bugün olduğu gibi yarında
ABD’nin emperyalist planlarında,
Türkiye’de ki bazı oluşumların,
bazı toplum kesimlerinin
ve
bazı bireylerin
figüran ve iç düşman olunduğu bile farkedilmeyecektir.
Bu konuda çok dikkat edilmelidir.
Olaylar,
süreçler,
gelişmeler
ve
Sonuçlar iyi okunmalı
ve
analiz edilmelidir.
Bugünlerde,
özellikle,
Halk,
gerçek Atatürkçüler tarafından doğru bilgilerle yönelendirilmeli,
gerçek gündem belirlenmeli,
Ülkeye ve Halka sahip çıkılmalı, Devlet
ve
Millet olarak her zamankinden
daha uyanık ve birlikte olunması sağlanmalıdır.
….
Son söz olarak her zaman olduğu gibi yine:
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşçakalın!
Sefa Yürükel