Mühendislik eğitiminde, maddenin sakınımı yasasını bilmeyen öğrenciye sıfır verilir.
Keza, iktisat fakültelerinde ve ekonominin akademik dünyasında, paranın gizli tarihini ve paranın iş dünyasındaki dolaşımını bilmeyen iktisat öğrencisine, sıfır verilir.
Bizde parti liderliğine ulaşmış kişilerin, ben ekonomiden anlamam, uzmanlarına sormak gerekir, ama diyerek cümle kurması, cehaletin daniskasıdır.
Kendini muhalif olarak tanımlayan aydının, parayı ve arkasındaki gizi bilmeden, muhalefet yapması artık imkansızdır. Bu tür muhalefet tepkiselliktir. Derinliği olmadığı için muhalefet değilmiş gibi görünür.
Soygun, ekonominin alanında gerçekleşirken, parayı ve ekonomiyi bilmiyorum demek, cehalettir.
Sen parayı ve ekonomiyi bilmezsen, soyguna da rıza göstermişsin demektir.
Emperyalizm derken, emperyalizmin ne demek olduğunu bilmiyorsan, yani soygunun sistematiğini çözmemişsen, işin sadece siyaset tarafında kalmış olursun ki, çağımız bilgi çağıdır. Bilgi ile mücadele edilmesi, mücadelenin esasıdır.
Bilgisiz de irade ile mücadele edilebilir. Lakin çok bedel ödenir. Çok telefat verilir.
Emperyalizmin insanlığı soymasında ve sömürmesinde, temel araç paradır.
Paranın sırlarını iyi bilen Ford, demiş ki “İyi ki insanlar paranın ve bankacılık sisteminin nasıl işlediğini bilmiyorlar, biliyor olsalardı, sabaha kalmaz ayaklanırlardı”.
Spekülasyonlar para veya para gibi görünen kağıtlarla yapılır.
İkinci dünya savaşından sonra, kurulan Amerikan hegemonyasının temel aracının, dolar olduğunu biliyoruz.
Başta doların kendisinin dayandığı bir değer yoktur. Boş bir tuvalet kağıdıdır. Finans kapitalin ürettiği ve adına türevler denen kağıtların arkasındaki teminatlar da boştur. Menkul kıymetler, spekülasyonun diğer araçlarındandır. Paraymış gibi dolaşımdadırlar.
Doların arkasında altın veya başka bir değerli metal yoktur. Dolar’ın arkasında sadece silah vardır. Amerikan ekonomisi de üretmediğinden, doların arkasında, güçlü bir ekonomi de yoktur.
Arkasında hiçbir değer olmayan paralarla yapılan alışverişlerde sadece kaybeden emektir.
Para değersizleştikçe, emek ucuzlar, emeğin değeri düşer. İnsan köle durumuna gelir.
Çağımızın soygunu para değersizleştirilerek, emek yok değerine alınarak sömürü sürdürülür. Evet Marksın dediği gibi artı değer üzerinden de bir sömürü vardır. Ama kapitalizmde esas olan manipülasyonlar ve spekülasyonlardır.
Böyle bir düzende, sanayi sermayesi bile spekülatif sermaye karşısında mücadele edemez. Reel sermaye de belli bir süreden sonra, spekülatif sermayeye dönüşür.
Amerikan egemenliği sonlanırken, bir spekülasyon aracı olan dolarında gerçek hali ortaya çıkmaya başladı.
Parasal iklim değişiyor derken ifade etmek isteğim sadece dolar değil.
Dijitalleşme ve dijital paraların arkasına konulan altın ya da teminatlar düzeni de değişmektedir.
İnsanlığın, daha fazla spekülasyonlara direnci kalmadı. Tıpkı köleliğin yasal dünyasından çıkmak gibi… sadece spekülasyonlara sebep olan araçların kullanılamayacağı bir dönem yaklaşıyor.
Para, dediğimiz para, gerçekten para olma yoluna gireceği sürece girdik.
*Ülkemizde GSYİH karşılık gelen paranın %85’i, seksen zengin tarafından üretilir. Geri kalanı banknot olarak Merkez Bankasında üretilir.
29 Temmuz 2021