Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Pandemi başladığından bu yana en çok Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hoca’nın açıklamalarına yer verdik. Uyarılarını ve söylediklerini de sizlerle paylaştık.
Ceyhan Hoca, tam kapanmadan açılıma geçtiğimizde de bir uyarıda bulunmuş, nüfusumuzun % 70’nin aşılanmadan ve toplumsal bağışıklık kazanmadan birden bu açılmanın bedelinin ağır olabileceğine dikkat çekmişti.
Şimdi dikkat:
Hocanın söylediklerini yaşıyoruz. Tam açılmaya geçtiğimiz günlerde vaka sayıları 5 binin altına düşmüştü. Bu satırlar yazılırken vaka sayılarının 15 binlere dayandığını görmekteyiz.
Ortaya yeni ve daha bulaşıcı varyantlar çıkmaya başladı. Tam açılmaya giden ülkeler bile şimdi kapanmalara doğru gidiyor. Pandeminin kolay sona ermeyeceği ve daha uzun süre devam edebileceği de söyleniyor.
Bilim uzmanları halen uyarıyor: “İlerleyen zaman içinde daha büyük yükselişler görebiliriz. Yeniden tam kapanma gündeme gelebilir.”
Ceyhan, vaka artışının önümüzdeki haftadan sonra da görüleceğini söylüyor. “Vaka artışları dönemi yaşayacağız” diyerek de uyarılarına yenilerini ekliyor. Bugün alınan tedbirlerin yetersizliğine de vurgu yapıyor.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, delta virüsün daha önceki varyantlara göre daha bulaşıcı olduğunu belirtti. Ceyhan Hoca’nın son uyarılarına da göz atalım:
“Zaten bundan sonra çıkacak varyantlar hep daha bulaşıcı olacak. Çünkü daha bulaşıcı olmazsa, bir önceki virüsün yerini alır ve kendini gösteremez. Özellikle delta virüsün yayılımında sınırlarımızı iyi kapatamadık. Turizmin önceliklendirilmesi tabii ki anlaşılabilir bir durum. Ancak bu sırada delta virüs Rusya’da çok hızlı bir şekilde artarken, biz Ruslara çok kolaylıklar göstererek, yapılması gerekeni yapmadan ülkemize aldık. Bunun sonucu olarak Ruslar her şey dahil otellerde tatil yapıyorlar. Ama orada çalışan Türkler var. Kurban Bayramı’ndaki en büyük risk de orada zaten. Türkler ile Ruslar aynı otellerde tatil yaptılar. Ortak alanda yemek yediler, havuzu kullandılar. Bu temasların etkisi de henüz görülmedi. Ama unutmayalım ki hiç aşı yapmasanız da, önlem almasanız da bu salgın dalgalar şeklinde devam ediyor. Neticede bir vaka artışı dönemleri yaşayacağız. Bu artacak, tekrar azalacak. Salgın bütün dünyada son bulana kadar birkaç defa artış dalgaları göreceğiz. Bu dalganın ne kadar büyük olacağı ise alınacak tedbirlere, uygulanacak kısıtlamalara bağlı. Dediğim gibi aşıdan böyle bir beklentiye girmemiz son derece yanlış. Hiçbir ülkenin şu anda ilk başladığı günlerdeki aşı miktarını yakalayamadığını da görüyoruz. Örneğin İngiltere, ilk günlerde 3,5 milyon günlük aşı yapıyordu. İki gün önceki aşılama sayısı ise 126 bin. Türkiye’de de böyle problemler çıkacak. 600 binin üzerinde günlük aşılama yaparsak, bu Türkiye için iyi bir rakamdır. Eğer bu şekilde yapabilirsek, biz istediğimiz aşılanma oranını ancak önümüzdeki senenin ilk dönemlerinde yakalayabiliriz. Bu da şu anlama geliyor; biz o aşı oranına çıkana kadar, tedbirlerle ve kısıtlamalarla mücadele etmek zorunda kalacağız.”
Açık söyleyelim:
Bazı bilim Kurulu üyeleri de yaptıkları açıklamalarda gelen tehlikeyi gözler önüne sermekten kaçınmıyor. Çokları iyi temennide bulunuyorlarsa da “Maske, mesafe ve hijyene dikkat edilmeli. Aşılar mutlaka yapılmalıdır” diyor. Görüşlere ve uyarılara biz de katılıyoruz.
Bir uyarı da Türk Tabipler Birliği’nden (TTB) geldi.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, yaptığı değerlendirmede, “Bayramdan önce 6 bin yeni vaka ilanı vardı ama şimdi aranın açıldığını ve 9 binlik bir fark oluştuğunu görüyorsunuz. Türkiye’de salgın yine kontrolden çıkıyor. Bayramdan önceki tahminlerimizde bayramdan sonra bu rakamın 10 bini geçeceğini zaten öngörmüştük ve yine söylüyoruz: Ağustos ayının sonu, Eylül’ün başı Türkiye yine 40 binli rakamlara ulaşır. Türkiye geçtiğimiz yıl 60 binli rakamlarla rekor kırmıştı ve Avrupa’da birinci sıraya oturmuştu. Dünyada ilk dört ülke arasında yer aldı. Aynı sonbaharı ve kışı tekrar edeceğiz gibi gözüküyor” dedi.
Prof. Dr. Bulut, TTB’nin okulların açılması hakkında görüşlerini, “TTB, önlemler alınarak okulların açılması gerektiğini savunuyor. Okullar bir pandemide en son kapatılması ve en ilk açılması gereken yerler, nedenleri de var. Eğitimde eşitsizlik, ileri yansıyan büyük bir sorun yaratıyor. Çocuklarımızın üçte ikisi uzaktan eğitime ulaşamıyorlar. Varsıl aileler çocuklarına özel ders aldırabilirler ama dar ve orta gelirli ailelerin bunu başarabilme ihtimali yok. Geleceğe büyük bir sorun olarak yansıyacak” diye aktardı.
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın