Savaş refah getirir mi?
Yirminci Yüzyıl Amerikan savaş yüzyılı oldu. Küçük devletlere çöktü. Büyük devletleri, elinden geldiğince, istikrarsızlaştır.
Amerika 730 milyar/yıl olan Savunma Bütçesini 50 Milyar dolar daha artırarak, 778 Milyar dolara çıkardı.
20 Yıl Afganistan’da savaştı. 18 yıldır Irak’ta savaşıyor. Öldürüyor, öldürüyor ama bir türlü istediği konumu elde edemiyor. Sadece istikrarsızlaştırıyor. Tek kazancı, dünyanın istikrarsız bir dünya olmasını sağlıyor.
Savaşı bir nevi kendi refahını artıran bir ekonomik faaliyet olarak görüyor. Orta Çağdaki yağma ekonomisinin modernize edilmiş hali. Yılda ortalama yedi yüz milyar dolar yatırıp, ne kadar geri dönüş alıyor, o da bilinmiyor.
Amerika, yüz yıllık savaşlar, soğuk savaşlar, örtülü savaşlar, provokasyonlar, şantajlar ile bu günlere geldi. Bizim de en önemli dostumuz. Elbette halkımızın değil, iktidarların ve işbirlikçi sınıfların dostu.
Uzatmayalım. Amerika soydu, yağmaladı ve son durağı olan Çin’e ulaştı. Son ve kesin hesaplaşma, Çin ve Amerika arasında olacağı kesinleşti. Kesinleşti, çünkü bu hesaplaşma olmazsa ne Çin ne de Amerika yoluna devam edemeyecek.
Hesaplaşmanın zamanını; yükselen gerilim belirleyecek. Çin halkı en sabırlı halk olduğu için gerilim öyle bir yere gelir ki, bunlar savaşmaz da diyebiliriz. İşte savaşın zamanı o zamandır.
Hesaplaşmanın Güney Çin Denizinde başlayacağı sanılıyor. Çünkü Amerika, 11 uçak gemisi ile beraber, tüm donanmasını buraya getirdi. İngiltere Amerika’nın en önemli kuyruk sallayanı olduğu için o da bir uçak gemisiyle Çin Denizi’nde. Japonya iki uyduruk savaş gemisi ile Tayvan adasının çevresinde. ABD’nin müttefiki olan 28 ülke gemileri de orada. Biz yalakayız diyenlerinin hepsi orada…
Türk savaş gemisi de var dediler ama teyit edemedim.
İnancım odur ki, bir ABD Çin savaşı, Amerikan iç savaşına dönebilir. Amerika Çin ile savaşabilmesi için önce kendi iç cephesini sağlamlaştırması gerekir.
Sabırla bekleyen Çin, sabırsızlıkla saldırmayı bekleyen Amerika…
25 Temmuz 2021