Durum aynen budur.
MHP siyaset dosyasından siliniyor.
Hatta AKP tarafından“Geri Dönüşüm Kutusu” ya da “Çöp Kutusu” olarak adlandırılan bir klasöre çoktan gönderildi bile…
Sadece bir çoğu şimdilik bunun farkında değil.
Bir insanın en zayıf anı kendisini en güçlü olarak hissettiği andır.
Bu durum kurumlar için de aynıdır.
“Ülke batsa bunlar batmaz” denilen nice dev kurum ve kuruluşlar bu yüzden tarihten silinmiş, tarihin tozlu sayfaları arasında birer anekdot olarak kalmışlardır.
Nokia, Kodak, Seba, Motorola, McDonnell Douglas, Chrysler, PANAM, Sanyo, İmar Bankası vs.vs.vs.
MHP kendisinin çok güçlü ve dokunulmaz olduğunu zannediyor.
Öyle ya, bu gün MHP Mecliste;
▪ İktidara verdiği desteği geri çekse bir tane bile kanun tasarısı yasalaşarak yürürlüğe giremez.
▪ Muhalefetin verdiği tüm araştırma önergeleri kabul edilir ve iktidarın yolsuzlukları bir bir ortalığa saçılır.
▪ Erken seçim yapılmasını istese 3 ay içinde milletin önüne sandık konulur.
Hatta ve hatta…
AKP’nin yöneticileri için yüce divana kadar gidecek süreçler başlatılabilir.
Bu yüzden iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi MHP’ye muhtaç durumda.
İşte bu yüzden de iktidara her istediğini yaptırabiliyor.
Mesela…
Özellikle yerel yönetimlerdeki tüm ihaleleri kendi tabanında yer alan seçmenlere verdirebiliyor.
Suç örgütü lideri olduğu tescilli olan kişilerin özgür kalması için kişiye özel aflar çıkartabiliyor.
Kabineye atanan bakanlara müdahale ettiği gibi bakanlara yardımcı olarak atanan kişilerin kendi tabanından olmasını sağlayabiliyor.
Cumhurbaşkanı’nın uzun zamandır kabine dışına almayı ya da en iyi ihtimalle yerini değiştirmeyi düşündüğü Süleyman Soylu’yu İçişleri Bakanı koltuğunda tutabiliyor.
“Güç denilen şey başka ne olabilir ki” diye mi düşünüyorsunuz?
Eğer öyle ise fena halde yanılıyorsunuz.
Beğeniriz, beğenmeyiz, severiz ya da sevmeyiz bunlar önemli değil.
Gerçek olan şu ki…
Bugün Türkiyenin en etkili ve en sinsi siyasetini yapan siyasi oluşumun adı Adalet ve Kalkınma Partisidir.
Teşbihde hata olmaz.
Bunu bir örnek ile açıklamaya çalışalım.
Brezilya’da sadece kuşların kanı ile beslendiği bilinen bir vampir yarasa türü var.
Bu tür son zamanlarda insan kanının da tadını almış durumda.
Bilim adamlarının yaptığı araştırmada vampir yarasaların saldırısına uğrayan insanlar ile konuşuldu ve inanılmaz olan bir gerçekte böylece ortaya çıkmış oldu.
Vampir yarasalar kurbanlarına uyku halindeyken saldırıyor, kurbanın kanını emmeden önce ona bir sıvı zerkediyormuş. Vampir yarasasının zerk ettiği bu sıvı saldırıya uğrayan kişinin acı hissetmesini önlediği gibi kurbana hayatı boyunca hiç yaşamadığı ve muhtemelen bir daha asla hiç yaşayamayacağını ileri sürdükleri ölçüde mutluluk veriyormuş.
Öyle ki bazı kurbanlar vampir yarasa tarafından saldırıya uğradıkları gecede orgazm yaşadıklarını, vampir yarasaların yeniden gelmeleri halinde onlara itiraz etmeyi düşünmediklerini bile söylemişler. Kurbanların tek endişesi ise kuduz olmakmış.
Bu araştırmayı okur okumaz MHP aklıma geldi. Şu an o kadar mutlular ki oy oranlarının %4 ile %6 seviyelerine düştüğü gerçeğini görmek istemiyorlar.
Mevcut durumlarından o kadar eşsiz ve bir o kadar da benzersiz zevk alıyorlar ki ilk yapılacak seçimde AKP tarafından kapı önüne konulacaklarını fark edemiyorlar.
MHP nin tek endişesi ittifakın bozulması
AKP yeni arayışlar peşinde ve bunu MHP olmadan yapacak.
İlk hedef açılım kartı ve din siyaseti ile Kürt seçmen.
Zaten AKP açılım sürecini tamamen kaldırdığını hiçbir zaman söylemedi.
MHP çözüm sürecine onay verse dahi bu ittifakın içerisinde yer alamayacak.
Çünkü MHP’nin olduğu bir ittifak kürt seçmen tarafından asla kabul görmeyecektir.
AKP tabanı da MHP ile ittifaka başından beri mesafeli soğuk davranmaktadır.
Bu şartlar altında MHP’nin %4 ile %6 olan oy potansiyeli AKP için önemli değildir. Seçim kanunlarında yapılacak küçük bir değişiklik ve seçim hileleri ile bu oranı rahatça kazanılabilir duruma getirmektedir.
Olmaz ise AKP’nin B planı devreye girecek.
Bu defa hedef İYİ parti olacak.
B Planı içinde de MHP ye yer olmayacak.
Cumhurbaşkanlığı yetkilerinden bazıları feda edilerek güçlendirilmiş yarı parlamenter sistemi kartı ortaya konulacak. Böylelikle İYİ parti ve Saadet Partisi ikna edilmeye çalışılacak. Eğer ortak bir noktada buluşulursa hemen erken seçime gidilecek.
B Planındaki tek engel Meral Hanım’ın tavrı.
Çünkü Meral Hanım en başından beri kayıtsız şartsız güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunmuş ve bundan ödün vermeyeceğini defalarca dile getirmiştir.
Özetle….
MHP’nin tarihin tozlu yaprakları arasındaki yerini almaya haftalar, aylar, sayılı günler kalmıştır.
Bu haliyle de hem Türkiye hem de dünya için en hayırlısı da budur.
Lütfen BEKLEYİNİZ… MHP siliniyor