OK YAYDAN NE ZAMAN ÇIKTI?
Dr. Noyan UMRUK
2015 Seçimlerinden hemen önce “millet cambaza bakarken” yurtdışından para girişleri serbest bırakılmıştı. 7 Haziran Seçim sonuçlarının hemen ardından bu kez yurtdışına para çıkışındaki tüm sınırlamalar önemli ölçüde kaldırıldı.
SEÇİM SONRASI İLK İŞ
Seçim sonuçlarının alınmasının hemen sonrasında alınan kararla, Türk Parasını Koruma Kanunu’nun 32 sayılı maddesinde yapılan değişiklik Resmî Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu değişiklikle, daha önce yasak olan 10 bin dolar ya da 25 bin TL’nin üzerindeki nakit paranın yolcu beraberinde çıkarılmasına izin verildi. Konuyla ilgili düzenlemeye ilişkin şartların Ekonomi Bakanlığı tarafından belirleneceği belirtildi. İlk bakışta, Ekonomi Bakanlığı’nın nakit döviz ve TL çıkışına ilişkin düzenlemeyi sonradan duyuracağı gibi anlaşılsa da aslında bakanlığın bu düzenlemeyi 8 Haziran’da duyurduğu ortaya çıktı.
YETKİ, BANKALARDAN ALINIP ÖZEL ŞİRKETLERE VERİLDİ…
Ekonomi Bakanlığı’nın 2015/1 sayı numarasıyla 8 Haziran’da yayımlayıp yürürlüğe soktuğu Kıymetli Eşya Lojistiği ve Borsa Kasa Hizmeti ‘ne İlişkin Genelgesi ile Türkiye’den yurtdışına para sokup-çıkarma konusunda ilginç bir adım daha atıldı. Genelge o güne kadar bankalar aracılığıyla yapılan nakit para ve kıymetli maden giriş-çıkışını özel şirketlerin yetkisine bıraktı. Özel şirketlere iki ayrı ruhsat izni şart koşuldu. Ruhsatlardan ilki para ve kıymetli madenlerin serbest bölgelere taşınma ruhsatı (ruhsat bedeli 30 bin dolar) olarak belirlendi. İkincisi ise serbest bölgelerde saklama hizmeti (ruhsat bedeli 50 bin dolar) olarak adlandırıldı…
YA SERBEST BÖLGELER…
8 Haziran’da yapılan düzenlemeye göre, ayrıca, artık Türkiye’de bulunan serbest bölgeler aracılığıyla da yurtdışına nakit döviz, Türk Lirası, altın ve elmas gibi değerli eşyalar çıkartılamayacak, çıkartılan varlıklar Gümrük Bakanlığı ile Maliye’nin, bir başka deyişle devletin kontrolü dışında sayılacaktı. Ayrıca bankacılık sistemi, yani Merkez Bankası devre dışı bırakıldığı için, çıkartılan para ve varlıkların nereye gittiği de sonradan takip edilemeyecek. Para ve değerli eşyalar Türkiye’deki serbest bölgelere ulaştıktan sonra istenildiği zaman hiçbir bildirim yapılmaksızın yabancı bir ülke gönderilebilecek. Türkiye’ye tekrar sokulması durumunda da bildirimde bulunulmayacaktı.
Buraya kadar Türkiye’de bulunan paranın bankacılık sistemi kullanılmadan serbest bölgelere taşınmasını içeren değişikliğe, mevcut düzenlemeler de eklenince işin renginin bambaşka olduğu ortaya çıktı. Çünkü Türkiye’den serbest bölgelere fiziki olarak götürülen para ve kıymetli madenler, serbest bölgenin kapısından girer girmez Türkiye Cumhuriyeti kanunları dışına çıkmış sayılıyor. Serbest Belgeler 10 Mart 1993’te uygulamaya konan Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’nin 31’inci maddesine göre bir serbest bölgeden ihracat, yani bir malı yurtdışına göndermek Dış Ticaret Rejimi kapsamı dışında gerçekleştirilebiliyor.
Rejim dışı olan serbest bölgeden gemiye yüklenen bir malı Gümrük ve Maliye Bakanlığı’na haber verilmeden istenilen ülkeye gönderilebiliyor. Serbest bölgede tutulan nakit ve kıymetli madenlerin tekrar Türkiye sokulması durumunda ise Gümrük Bakanlığı’na haber verilmesi gerekiyor. Ancak 15 Nisan’da yapılan bir değişiklik, yurtdışından gelen her türlü paranın Türkiye’ye sokulmasında beyan zorunluluğunu kaldırdığı için bu konu da sorun olmaktan çıkmış oldu.
21 SERBEST BÖLGE VAR…
Vergilendirme ve gümrük açısından Türkiye topraklarının dışında sayılan serbest bölgelerden ilki 1987 yılında Mersin Limanı’nda kurulurken, bugün itibariyle 21 tane var. Serbest bölgeler gümrük dışı bölge sayıldığı için girip çıkan mallar Gümrük Bakanlığı’nın dışında sayılıyor. Ayrıca kurumlar vergisi ve gelir vergisi de alınmıyor. Bu yüzden Maliye’nin denetimi dışında kalıyor.
Türkiye’deki para ve kıymetli eşyaları serbest bölgelere götürüp kayıt dışına çıkarmayla ilgili düzenlemenin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a bağlı bakanlık tarafından hazırlanmıştı. Resmî Gazete ‘deki karara göre Türk Parasını Koruma Kanunu’ndaki değişiklik Başbakan Yardımcılığı’nın 1 Nisan tarihli yazısı üzerine Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelmiş, 31 Mart’ta neredeyse Türkiye’nin tamamında yaşanan, nedeni hala açıklanamayan dev elektrik kesintisinin hemen ardından gönderilerek 14 Nisan’da imzalanmış, seçimin hemen ardından 11 Haziran Perşembe günü Resmî Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe girmişti…
MUHALEFETİN TAVRI:
Faik Öztrak bu gelişmelere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtmişti:
“Seçimlerden hemen önce 15 Nisan’da gümrük kapılarından nakit yabancı para girişinde beyan zorunluluğunu kaldırılmış ve seçimlerin hemen ardından da Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararname’de değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliklerle Türkiye’den dışarı döviz ve Türk Lirası ihracına imkân tanınırken, kişilerin yurtdışına giderken gerek efektif gerekse TL cinsinden yanlarında taşıyabilecekleri para sınırları da gevşetilmiştir… “
“Müstafi 62. Hükümetin, 11 Haziran 2015 tarihli Resmî Gazete ‘de yayımlanan 32 Sayılı Kararda yaptığı değişikliklerin zamanlaması oldukça manidardır. AKP tam da giderayak yurtdışına para transferleriyle ilgili sınırları neden gevşetmiştir? Yurtdışına dönük para hareketlerinde bankacılık sisteminin devreden çıkartılmaya çalışılıyorsa bunun nedeni nedir?”
“GİZEMLİ PARA HAREKETLERİNİN ODAĞI OLDUK”
“Bu düzenlemenin yapıldığı gün açıklanan Nisan ayı ödemeler dengesi rakamları da oldukça dikkat çekicidir. 2015’in ilk dört ayında Türkiye’ye 7 milyar dolar kaynağı belirsiz para girişi olmuştur. Bu, ilk dört aylık dönemler itibariyle, Cumhuriyet tarihinin rekorudur. AKP’nin 13 yıllık iktidar döneminde ülkeye giren kaynağı belirsiz “net” para miktarı ise 36,3 milyar dolardır.
“NEDENLERİ AÇIKLASINLAR”
“Vatandaşlarımızın birinci sınıf demokrasi talebi 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarına yansımıştır. Birinci sınıf demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi de şeffaf ve vatandaşına hesap veren devlettir. Müstafi iktidarın milli iradenin bu talebini doğru okumalı, 32 sayılı kararnamede yaptığı değişikliklerin ve muazzam kaynağı belirsiz para girişleri ve para çıkışlarına olanak sağlanmasının nedenlerini kamuoyu ile derhal paylaşılmalıdır.”
Ve tabii bu paylaşım talepleri hiçbir zaman yanıt bulamadı…
Kaynak: GAZETECİLER Online-Gazetecilerin Özgür Platformu…
Bir yanıt yazın