“Kanal-İstanbul” tarihe, topluma, doğaya, yaşama, Türkiye’ye en büyük saldırıdır. Bu, çıkar (rant) akbabalarının yeni leş kaynağı, saltanat kuruntularının en son pislik damgasıdır. Bu kanal Türkiye için değil, yabancılar Bulgar, Romam, Ruslar, … içindir. Türkiye için olmadığına göre stratejik hatadan da üstün ona en büyük hainliktir. İstanbul boğazı varken bir de bu kanal nerden çıktı, Türkiye’nin doğa, tarih bozulmasından başka bundan ne payı olacaktır? Güzelim İstabul’u geçen 25 yılda ne güne koydukları gibi, nasıl kapılarını açıp yoldan geçeni orda yerleştirip mega “şehire” daha doğrusu mega çöplüğe dönüştürdülerse imdi de onu bir çirkin adaya çevirmekle ana topraktan ayırıp tahkimleri altına almak istiyorlar. Bu geri zekalı “düşünce” sahiplerinde çıkar anlayışından, kabalıktan başka zerre kader sanat, güzellik, estetik duygusunun olmadığı bir yana, gereken işlevsellik bile söz konusu değildir. Örneğin: Dağ başındakı Çamlıca Camisi yada Istanbul’un göbeğinde “Marmaray” metro duraklarında girişten metro hatına kader, yollun uzaklığından, bir taksı ile gitmek gerekir desem hiç de abartılı sayılmaz.Bunların dünya görüşü gökyüzünü delen cehalet simgesi sayılan, o kaba zorbacı minarelerden ileri gidemediği gibi, yanlışlıktan dönmeleri de yoktur. Atalarımızın özgürce at koşturdukları yerleri ne hakla inatla kanalla parçalıyorsunuz, niye serbest gidilen yolları kesip, bu milletin paralarının harcayarak köprü inşa ediyorsunuz? Milletin paraları zaten sizin elinizdedir, paraları alın(!) rant için yurdunu, yaşamını, tarihini elinden almayın barı. İnanıp, inanmadığınız “Allah” yediklerinizi “burnuzdan getirsin”, demekten başka bir iş elimden gelmediği için çok üzgünüm.
HilalKöln, Almanya
Kanal İstanbul
Konu Hakkında okumaya devam et: Kanal İstanbul
Bir yanıt yazın