Bekri Mustafa’yı bilir misiniz ya da duydunuz mu?
Bekri Mustafa, bir nüktedandır, iyi bir gözlemci ve eleştirmendir
Çınar altına mekân kurmaktadır. Hafif kafa bulacak. Tam o sırada karşı camiye bir cenaze getirilir.
Cenaze namazını kılacak imam gereklidir. Ya da namazı kıldıracak bilgili bir Müslüman.
İmam yoktur. O kadar cemaatin içinde namazı kıldıracak bir Müslüman da yoktur. Sağa sola bakarlar, ona buna sorarlar. Ama kimse yoktur.
O yıllarda berduşların, ayyaşların, avarelerin cenaze namazını kıldırmamak gibi bir de geleneğin olduğunu unutmayalım.
Koskoca İmparatorlukta bunun olması, olası değildir. Demek ki cenaze yukarıda saydığımız istenmeyen, horlanan bir adem olmalı.
İçlerinden biri, “Canım ne yapalım! Kılınmasa da olur. Hadi böyle götürüp defnedelim” deyince; çilingir sofrasını kurmakta olan Bekri, olup bitene şahit olur.
Cenazenin, namazsız kılınmasına gönlü razı gelmez ve seslenir: “Az bekleyin ben geliyorum!”
Cemaatte bir kıpırdanma olur ve fısıltı başlar.
Neyse Bekri gelir. Cemaate döner, nasıl kılınacağını, nelerin okunacağını anlatır.
Namaz kılınmıştır. Cemaate döner: “Bu er kişiye haklarınızı helal ediyor musunuz? “diye sorar.
Gerekli cevabı alır ve “Mevtayı götürebilirsiniz” dedikten sonra, tabuta eğilir ve sessizce bir şeyler söyler.
Cenaze defin işleminden sonra, Bekri’yi tanıyanlardan birisi gelir.
–Ulen namussuz meftanın kulağına ne söyledin de bakalım?” diye sıkıştırır. Adamı bir türlü başından ıramayan Bekri:
-Ne diyeceğim arkadaş!. Dedim ki: Sen öbür tarafa gidiyorsun. Sana orada soracaklar, geldiğin yerde durum ve ahval nedir diye. Bu dünyayı fazla izah edip kendini yorma: Benim cenaze namazımı Bekri Mustafa kıldırdı de; onlar gerisini anlarlar dedim” der.
Bu fıkranın anlatımından ne anlamalıyız?
Günümüzde maalesef değişen bir şey yok. Fatiha’yı, zammı sureleri hatta Süphanekeyi bile okumayı bilmeyen umrecilerimiz, hacılarımızın olduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz.
Birde, günümüz teknoloji çağında cenaze namazlarını Bekri Mustafalar kıldırmasa da; bunca salgın döneminde vatandaşa: “ 30 kişiden fazla cenaze namazına katılım olmayacak” diye tamim ve genelge gönderen yöneticilerin, lebalep kongre yaptığı ve binlerce kişinin katılımıyla cenaze namazları kılındığı bir süreci yaşamaktayız.
Almanya’dan “Türkiye de durum nasıl hocam?” diye soran öğrencime verdiğim yanıttır.
Tanrı geleceğimizi hayreylesin inşallah!
Esen kalınız. Nazım PEKER
Bir yanıt yazın