Ortadoğu coğrafyasında yıllardır büyük tehdit oluşturan acımasız terör örgütü Işid’ın halen varlığını sürdürdüğü ve tehdit oluşturduğun açıklandı.
İŞİD’le Mücadele Küresel Koalisyonu’na mensup ülkelerin dışişleri bakanları iki yıl aradan sonra ilk kez Roma’da yüz yüze toplandı. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın davetiyle bir araya gelen bakanlar, IŞİD’e karşı savaşı ve terör örgütünün kalıcı biçimde yenilgisini sağlayacak koşulları oluşturmaya devam etme yönündeki ortak kararlılıklarını yeniden vurguladı. Koalisyonun bu amaç etrafında birleştiği ve bunun kapsamlı, eşgüdümlü ve çok boyutlu bir çabayla yürütüleceği belirtildi.
Konunun bizi yakından ilgilendirdiğini söylemeye gerek var mı?
Yanı başımızda halen tehdit oluşturan IŞİD ile mücadele adı altında yabancı güçler Suriye ve Irak’ı karıştırmaya devam ediyor. Amerika ise “IŞİD ile mücadele” adı altında Suriye’deki YPG/ PKK’ya desteğini artırıyor.
Nereden bakılacak olursa olsun IŞİD konusunda sıkıntılar artarak süreceğe benziyor.
, sivillerin korunmasının bir öncelik olduğu ve uluslararası hukukun her şartta gözetilmesi gerektiğinin altı çizildi. Koalisyona Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Moritanya ve Yemen yeni üyeler olarak katıldı.
Toplantının ardından yayımlanan sonuç bildirisinde IŞİD’in Irak ve Suriye’deki çekirdek kadrosu ve dünya genelinde bağlantılı olduğu örgütlerle ağların herhangi bir toprak elde edememesi ya da ülkelere, halklara ve çıkarlara tehdit oluşturmamasını garantiye almak için Koalisyon geneli içerisinde yürütülen çabalarda işbirliğini güçlendirme sözü verildi. IŞİD’in işlediği zulümlere duydukları öfkede ve bu küresel tehdidi ortadan kaldırma kararlılığında birleşen dışişleri bakanları, terör örgütünden işlediği suçlar için hesap sorma yolunda çalışan kurbanların aileleri ve kurtulanların yanlarında yer aldıkları mesajını verdi.
IŞİD’in artık toprağa sahip olmadığı ve Irak ile Suriye’de 8 milyona yakın kişinin özgürleştiği ancak tehdidin hala sürdüğü belirtilen bildiride, IŞİD’in faaliyetlerine yeniden başlaması, Irak ve Suriye’de Koalisyon’un aktif olmadığı bölgelerde güvenlik güçleri ve sivilleri hedef alma kabiliyetlerini ve ağlarını yeniden inşa etme yeteneğinin güçlü bir teyakkuz ve koordineli eylemi gerektirdiğine vurgu yapıldı. Bunun, Koalisyon’un ve meşru ortak güçlerin IŞİD’e karşı çabalarını sürdürebilmeleri için yeterli miktarda kaynağın ayrılması ve hem de istikrarı sağlamak için önemli boyutta desteği içerdiği belirtildi. Toplumları IŞİD ve şiddet yanlısı diğer ideoloji gruplar tarafından bünyelerine katılmaya karşı korunmasız kılan koşullar üzerinde çalışma ve IŞİD’den kurtarılan bölgelere destek sağlanmasının önemine işaret edildi. Bakanlar, örgütün gelir elde etme yeteneğinin sekteye uğratılması, INTERPOL gibi ikili ve çok taraflı kanallar üzerinden teröristler hakkında bilgi paylaşımının geliştirilmesi, IŞİD propagandasıyla mücadele ve örgütün sosyal medyayı kullanmasını engelleme gibi çabalarla IŞİD üzerindeki baskının devam ettirileceği sözünü de yineledi.
Toplantıya katılan bakanlar, Irak’ın IŞİD’in kalıntılarına karşı koyma ve örgütün yeniden canlanmasını önleme çabalarını ve Irak güvenlik güçlerinin IŞİD’le savaşta kapasitesini arttırmasını övdüler.
IŞİD üzerindeki gerekli baskının devam ettirilmesi için operasyonel etkinliğin ve toplu çabaların koordinasyonunun güçlendirilmesine yönelik uygun tedbirlerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı tekrar vurgulandı. Koalisyonun Irak hükümetinin talebi üzerine ve Irak’ın birliği, toprak bütünlüğü ve egemenliğine tam saygı çerçevesinde bu ülkede faaliyet gösterdiği belirtilirken, Irak’ta Koalisyon hedeflerine karşı girişilen saldırılar katı biçimde kınandı.
Bakanlar, NATO’nun Irak’ta muharip nitelikte olmayan danışmanlık, eğitim ve kapasite inşası misyonunun aşamalı olarak genişletilmesinden duydukları memnuniyeti de dile getirirken, bu misyonun da Iraklı yetkililerin rızası ve şartları altında icra edildiği ve Koalisyon’un çabalarını tamamlayıcı nitelikte olduğu kaydedildi. Bakanlar, Avrupa Birliği’nin Iraklı yetkilileri sağladığı destekten memnunluk ifade etti.
Suriye’yle ilgili olarak da Koalisyon’un, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun kalıcı bir siyasi çözüme destekte Suriye halkının yanında olduğu bildiride vurgulandı.
Koalisyon’un terörün her türlü şeklinin oluşturduğu tehdide karşı alarmda kalmaya devam etmesi, daha önce sağlanan başarıların arkasının getirilmesi, bundan sonraki her türlü tehdide karşı birlikte hareket edilmesi ve IŞİD’in faydalanabileceği güvenlik boşluklarının oluşmaması gibi noktalara da vurgu yapıldı. Koalisyon ’un IŞİD’den kurtarılan bölgelerde yerel boyutta yürütülen kapsayıcı yeniden toparlanma ve istikrar kazandırma, uzlaşı ve yeniden entegrasyon çabalarını desteklemeye devam ettiği belirtildi.
Irak ve Suriye’de gözaltındaki yabancı terör savaşçılarının ve ailelerin oluşturduğu zorluğa işaret eden bakanlar, bu kişilerin geldikleri ülkelerle yakın koordinasyon içinde etkili adalet ve hesap sorma mekanizmalarının uygulanmasına yönelik kararlılıklarını ortaya koydu. Bunun, cinsel şiddeti terör aracı olarak kullanmış savaşçılardan hesap sorulmasını da kapsadığı belirtildi. Koalisyon’un, yabancı kökenliler dahil suçlanan teröristlerin uygun muamele görmesi ve adil yargılanma garantisi dahil uluslararası hukukun yükümlülüklerine uygun olarak yargılanmasını sağlama çabalarına bağlılığını koruduğu da kaydedildi. IŞİD teröristlerini gözaltına tutan yetkililere, bu kişilere her zaman için insani biçimde ve uluslararası hukuka uygun muamele edilmesi çağrısı yapıldı. Suriye’nin kuzeydoğusundaki IŞİD mahkumları ve aile üyelerinin durumunun derin endişe oluşturmaya devam ettiği ifade edilerek, bu ciddi meseleye kapsamlı ve uzun vadeli bir çözüm bulunması gerekliliği vurgulandı.
Özetleyelim:
Bu tür toplantılar ve yapılan açıklamalar IŞİD’ın bitirilmesinde hiçbir etkisi olmaz. IŞİD’ın varlığı dış güçler için sahada oyun oynamak için gerekli olan alanın var olması anlamına geliyor.
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın