Türkiye’yi Bekleyen Gelecek (4) (Misak-ı Milli ve Türk Dünyası)
İSMAİL CENGİZ
Güçlü bir siyasi organizmanın üç temel şartı olduğu söylenir: Genişlik… Dışarıda hareket serbestisi… İçeride birlik ve beraberlik…
“Genişlik”ten kasıt, coğrafi alandır. Türkiye; Adriyatik’den Çin Seddi’ne kadar uzanan geniş coğrafyada söz sahibi, pay sahibi ülkelerin başında yer almaktadır.
“Hareket Serbestisi” bakımından da Türkiye; bir ayağı Avrupa’da, bir ayağı Asya’da, bir kolu Ortadoğu’da olmak gibi avantajlı bir konuma sahip olan ender birkaç ülkeden biridir. Bu özellik Kazakistan için de geçerlidir, Özbekistan, Azerbaycan için de.
“İçeride birlik ve beraberlik” ise her bakımdan her sahada mevcuttur. Folklorumuz, Dilimiz, İnançlarımız, Nevruzumuz, Kaşgarlı Mahmudumuz, Yusuf Has Hacibimiz, Fuzulimiz, Abay’ımız, Mahdumkulu’muz, Nesreddin Ependimiz bu birlik ve beraberliğin en önemli kanıtlarıdır.
Velhasıl Türk Halkları ve Devletlerini temsilen “dünya devleti bir ülke” veya “bölgesinde lider ülke” olmamamız için hiçbir neden yoktur.
Sıkıntı, aslında Türk Devletlerinin temelinde var olan ve 5000 yıllık maziye sahip olan “örtülü milli siyaset”in uygulanmasında yaşanan zorluklardır…
Birlik ve beraberliğimizi tehdit eden İçimizdeki virüsleri, değerlerimizi kemiren fareleri temizlediğimizde; genişliğimizi oluşturan coğrafi alanımız üzerindeki her Türk’ün derdine sahip çıktığımızda; dışarıda tıpkı Atatürk’ün yaptığı gibi mazlum ve mağdur milletlerin dertlerine derman olduğumuzda işte o zaman sözü dinlenir saygın bir ülke oluruz…
Sözün özü; bu geniş coğrafya üzerinde serbestçe hareket edilmek isteniyorsa… iktisadi kaynaklarımız ve çıkarlarımız korunmak isteniyorsa…
Velhasıl; bölgesinde lider, dünya devleti olmak istiyorsak bir tek şart vardır, o da; “Nerede Türk varsa, orada Türkiye olmalıdır…
Nerede bir Kazak” varsa orada Kazakistan olmalıdır…
Kazakistan’ın derdine Türkiye derman oluyorsa, Türkiye’nin sevincine Özbekistan ortak olabiliyorsa; Kazak, Kırgız’ın gözyaşına mendil tutabiliyorsa; Türkmen, Uygur’un feryadına kulak veriyorsa bilin ki; Türk Birliği için ümit, umut var demektir…
Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’ın mevcut ekonomik ve nüfus potansiyelini de değerlendirerek birlik ve beraberlik içinde, dayanışma halinde asgari müştereklerde ortak duruş sergilemeleri, bu ülkeler topluluğunu yakın gelecekte yalnız Avrasya coğrafyasında değil, İslam coğrafyasında etkin rol oynamasını sağlayacaktır.
Büyük Türkiye olmanın şartları aslında hazırdır. :
Suriye’deki 3 milyon ve Irak’taki 3 milyon Türkmen’in varlığı…
Kıbrıs’taki soydaşlarımız…
Yunanistan’da Batı Trakya’daki soydaşlarımız… Bulgaristan ve Romanya’daki kardeşlerimiz… İran’daki Azerbaycan Türkleri, Sahra Türkmenleri, Kaşgaylar…
Velhasıl, Misak-ı Milli haritasına baktığınızda “Büyük Türkiye”yi görmüş olursunuz.