The World Justice Project, (WJP) her yıl Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ni yayınlamaktadır. 128 ülkenin sekiz ayrı başlıkta değerlendirildiği 2020 yılı endeksinde herkesin hukuk karşısında hesap verebilir ilkesi ile yasaların açık, anlaşılır olması ve temel hakları koruması ilkeleri vardır. WJP; yasaların çıkartılması, yönetimi ve uygulanması süreçlerinin erişilebilir, adil ve etkili olması gerektiğini vurgularken, adaletin yetkin, etik, bağımsız ve tarafsız kimseler tarafından sağlanması gerektiğine önem vermektedir.
Dünya Bankası Uluslararası Yönetim Göstergeleri, hukukun üstünlüğünü şöyle tanımlar: “Hukukun üstünlüğü, toplumun kurallarının bir uzantısıdır ve polis ve mahkemelerin güç kullanımı için toplumda yapılmış bir sözleşmedir.” Bir devletin, hukukun üstünlüğünü benimsemesi durumunda yönetimine “nomocracy” ismi verilebilir.
Yunancada “nomos” (yasa) kelimesi hukuk, “kratos” kelimesi ise güç anlamına gelir. Kelime, hukukun gücü veya güncel haliyle hukukun üstünlüğü anlamındadır. Diğer bir deyişle yöneticiyi yasanın üstünde gören diktatörlükler ya da teokratik sistemlerin aksine, yasalar ve vatandaşlık hakları üzerine kurulmuş olan bir yönetimdir. Nomokraside son otorite (egemenlik ) yasada vardır. Hukukun üstünlüğüne dayanan bir yönetim biçimidir.
Endekste yer alan ülkeler, 0 ile 1 puan aralığında değerlendirilirken puan 1’e yaklaştıkça söz konusu ülkenin hukukun üstünlüğü ilkesine olan bağlılığı da artar. 2020 yılı raporunda endekste kullanılan veri seti, 130 bin hane halkı araştırmasına ve dünya genelinde 4 bini aşkın uzmanla gerçekleştirilen anketlere dayanmıştır.
Endeksin amacı, ülkelerin hukuk alanındaki güçlü ve zayıf noktalarını göstererek hukukun üstünlüğü ilkesinin gelişmesine öncülük etmektir. Endeksin hedef kitlesi; politika yapıcılardan akademisyenlere, vatandaşlardan hukukçulara kadar geniş kapsamdadır. Ülkelerin hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılığını ölçmede kriter olarak alınan 8 ana başlık şunlardır:
- Hükümet Yetkilerinin Kısıtlanması,
- Yolsuzlukların Önlenmesi,
- Yönetimde Saydamlık,
- Temel Haklar,
- Düzen ve Güvenlik,
- İdari Yaptırımlar,
- Adil Hukuk,
- Cezai Adalettir.
2020 yılında dünyanın her bölgesinde endeks puanlarında düşüşler yaşanmış, çoğu ülke genel hukuk performansında ya geriye gitmiş ya da aynı kalmıştır. WJP, hukukun üstünlüğüne bağlılığı azalan ülkelerin iyileşme gösteren ülkelerden daha fazla olduğunu belirtirken gerileme yaşayan ülkelerin bir önceki yıl da benzer bir durumda olduğunu açıklamıştır.
2020 yılında en iyi gelişmeyi Etiyopya ve Malezya gösterirken en ciddi düşüş Kamerun ve İran’da yaşanmıştır. 2020 yılı sıralamasında Danimarka, Norveç ve Finlandiya başı çekerken geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu üç ülkeyi İsveç, Hollanda ve Almanya izlemiştir.
2020 yılında en iyi gelişmeyi Etiyopya ve Malezya gösterirken en ciddi düşüş Kamerun ve İran’da yaşanmıştır.
2020 yılında son sıraları paylaşan ülkeler Kongo, Kamboçya ve Venezuela’dır. Bu ülkelerin yanı sıra sıralamada en geride bulunan diğer ülkeler, aynı puanı alan Afganistan, Moritanya, Kamerun ve Mısır’dır. (0.36)
2020 Yılı Endeksinde 3 sıra yükselen Türkiye, 2020 yılında 128 ülke içinde 107. sıraya gelmiş, en düşük puanı “Hükümet Yetkilerinin Kısıtlanması” başlığında almıştır. Endekste Türkiye, Meksika ve Mali gibi ülkelerin gerisinde kalmış, Nijerya, (108) İran (109) ve Angola (110) ile aynı puanı (0.43) paylaşmıştır. Son üç sırada Kongo (126-0,34), Kamboçya (127-0,33) ve Venezüella (128-0,27) yer almıştır.
Türkiye’nin de içinde yer aldığı “Doğu Avrupa ve Orta Asya” bölgesinde bulunan 14 ülke arasında Özbekistan ve Rusya’nın hemen ardından son sırada, “Kendi Gelir Grubu”ndaki 42 ülke arasında hukukun üstünlüğüne bağlılıkta Meksika’nın hemen ardında 41. sıradadır.
Türkiye’nin en kötü olduğu iki başlık, 128 ülke arasında 124. sırada geldiği “Hükümet Yetkilerinin Kısıtlanması” ve 123. sırada yer aldığı “Temel Haklar” başlıkları olurken en iyi sıralaması 128 ülke arasında 60. sırada yer aldığı “Yolsuzlukların Önlenmesi” başlığındadır. Bu sonuç son gelişmelerin ışığında değerlendirildiğinde bana göre sürpriz olmuştur.
Rusya bir önceki araştırmaya göre dört basamak düşüşle 128 ülke içinde 94’üncülüğe gerilerken, Türkiye ancak üç basamak yükselerek 107’nci sıraya gelebilmiştir. Putin’in Rusya’sı bile Türkiye’nin önündedir. İlk 10 ülke arasında 7 ülke Avrupa Birliği üyesidir. Asyalı ve Afrikalı mültecilerin neden AB ülkelerine gitmek için canlarını bile feda etmekten çekinmediklerinin sebebi böylece açıklanmış olmaktadır.
Türkiye’de maalesef yasalardan, kurumlardan normlardan ve bunlara sıkı sıkı bağlı kamudan oluşan sağlam bir sistem yoktur. Bu sistemin dört evrensel kuralı vardır: Hesap verme, adil yasalar, açık yönetim, erişilebilir ve tarafsız anlaşmazlık çözümü. Bunlar sağlanmadığı sürece bizler daha çok Peker videoları izleriz, “adalet mülkün temelidir” deriz ama gerçekten adalet Türkiye’de mülküm temeli mi diye de sorarız.
Bir yanıt yazın